Evde
Jisung'dan
Eve varmıştık sonunda. Resmen hayatımın en güzel günüydü. İlk kez -büyük bir- topluluk önünde konuşmuştum.
Minho çoktan salona gelmiş ve televizyonu açmış izliyordu. Ben de salona girdim ve karşı koltuğa oturacakken Minho birden belimden kavradı ve beni kucağına oturttu. Yüzlerimiz birbirine dönüktü. Şu an Minho'nun bacaklarının üstündeydim. Şu anda biri içeri girse...
LK: Seninle gurur duyuyorum bebeğim. Bugün çok iyi iş çıkardın. Orda söyleyemedim ama şimdi söylüyorum. Ve senin her zaman yanında olacağım, bunu asla unutma!
Yine kızarmıştım. Al işte, beğendin mi yaptığını?
LK:Utanma Küçük Sincap. Hem biraz böyle kalsak ne olabilir?
Han: Çok mu istiyorsun?
LK: Evet.
Han:Sen bi ara temastan nefret etmiyor muydun?
LK:Bu sizin için geçerli değil Jisung-sshi. Bunu biliyor olmalısınız.
Han: Madem öylee küçük bir öpücüğe ne dersin?
LK:No derim. Ben istediğim zaman öperim sen istediğin zaman değil!
Dudak büzdüm ama işe yaramadı. Tam kalkacaktım ki belimdeki kollarını dahada sarmaladı. Bu çocuğu anlamıyorum, hiçbir şekilde.
Bi yarım saat onun kucağında kaldım ve sonra zar zor olsa da kurtuldum.
Han: Yarın gidiyoruz değil mi?
LK: Kütüphaneye mi?
Han: Başka nereye gidebiliriz ki?
LK: Çook yere gidebiliriz. Her neyse gideceğiz.
Han:Yuppi!
Ertesi gün
Minho'dan
Jisung'dan önce kalktım ve kahvaltıyı hazırladım. Sonra ise onu uyandırmaya gittim. Ama kıyamıyordum. Bebek gibiyidi ve çoook tatlıydı. Yanına yaklaştım ve alnına bir öpücük kondurup geri çekildim. Tam o anda gözlerimi açtı. Ne yani uyumuyor muydu?
LK:Uyuyorsun sanmıştım.
Han:Sana dedim rol yaparım diye. Bir kere daha öpsene!
LK: No! Hadi kalk kahvaltı hazırrrr.
Han:İyiki bir no demeyi öğrendin ha!
_____________
Han:Hadi gidelimmm.
LK:Biraz fazla hevesli değil misin?
Han: Hayır, hadii!
Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki vazgeçtim. Hevesliydi ve hevesini kırmak istemiyordum.
Açıkçası bu olayın yalan olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu yaratıkları kimse görememiş. Yani eğer gerçekten olsalar illa bir iz olurdu ya da biri görürdü. Tabi bu sadece bir fikir.Bir portal açıp içinden geçmiştik.
Saraya girdik ve kütüphaneye doğru ilerledik. Kütüphane kapısının önüne geldiğimizde bizi korumalar karşıladı. Verilen kartı gösterdik ve içeri girdik.
Jisung'dan
İçerisi çok tuhaftı. Kitap rafları taa tavana kadar uzanıyordu. Peki ordaki kitaplara nasıl bakıyorlar? Kafamda deli sorular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-
FanficCover Desing By: sakuranisy Minho: Minnie sana bir yerden tanıdık geliyormu Sungie? Han: Bi dk! Biz onunla birbirimize öyle seslenirdik yoksa sen- Minho: Ta kendisiyim İki zıt element, su ve ateş bir araya gelirse ne olur? Minho gücünü Ateşten alır...