•••
(Yayımlanma Tarihi: 19.10.2022)
•••~1 Hafta Sonra~
Merhamet öyle masum bir duygudur ki her kalbe misafirlik etmez...
|Gökmen Kurt|
Art arda iki kez tıklatılan kapıya ithafen sıkıntılı bir nefes vererek, "Gir." diye seslendi. Arhan Yüzbaşının, hakkında emre itaatsizlikten tuttuğu tutanak şimdiye kadar bir şey yapmamış olsa da şu an için biraz başını ağrıtacak gibi görünüyordu. Birkaç gün önce Albay tarafından odasına çağırılarak ücretli izin almaya zorlanmış ve eğer bir süreliğine buralardan gitmezse işin büyüyeceğini, sonunun ise men cezası ya da mesleki uzaklaştırmaya varacağını üzerine bastıra bastıra tekrar ederek kendisini bir kez daha uyarmıştı.
Henüz odasına giren ve dosyayı çalan kişiyi bulamamışken bir de üzerine karargahdan uzaklaştırılmak istenmesi huzursuz hissetmesi için fazlasıyla yeterliyken bir de işmiş gibi tamı tamına 1 haftadır olayda hiçbir şekilde ilerleme kaydedilmiyordu. Sıkıntılı bir nefes daha aldığı sırada kapı aralandı ve Teğmen İlyas'ın bedeni kapı girişinde göründü.
"Müsaitseniz son durum bilgisi geçmek için geldim komutanım." Eli ile karşısındaki koltuklardan birini işaret ederek, "Gel, aslanım." diye mırıldandı. Başında bir ağırlık oluşmuş ve saatlerdir hiçbir şekilde geçmek bilmemişti. Ağrı azalmıyor ama aynı seviyede de ilerlemiyordu. Git gide şiddetlenerek artıyor, bu da garip bir şekilde dayanılmaz bir hâl alıyordu.
Kendisine doğru ilerleyip eline iki sayfalık bir dosya uzatan İlyas'a bakarken, "O gece görevde olan, izinli olan ve karargahdan çıkış yapan herkes listeden çıkarıldı komutanım." diyerek söze girmesi ile onaylarcasına başını salladı. "Kalanlar ise sizin timden 4 kişi, Yaser komutanım, Meriç komutanım, Kaan komutanım ve Ömer komutanım. Kerem Üsteğmenin timinden 2 kişi, Caner Astsubay ve Emrah Çavuş. Kantin Görevlisi Ertan Asteğmen, Çay ocağı sorumluları Melih ve Talha Astsubay ile birlikte erler de dahil toplamda 78 kişi komutanım."
Gözlerini kısılırken parmaklarını düşünceli bir ifadeyle çenesinin keskin hatlarında bir süre dolaştırdı. O gece, odasına girdiği ve Vera'yı odasında gördüğü anda odada bir sigara kokusu vardı ancak bunun dışarıdan gelmiş bir koku olabileceğini ve suçluyu zaten yakaladığını düşünerek bu durumun üzerinde pek durmamıştı ancak birkaç gün önce namaz kıldığı esnada koltuğun ayağında tesadüfen gördüğü tütün parçası içeriye giren kişinin her kimse sigara içtiğini kanıtlamaya yetiyordu çünkü hiçbir zaman odasında sigara içirmez ve kendisi de ağzına sürmezdi. "İçlerinden sigara içenleri ayırdığımızda kalan kişi sayısı nedir?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜNFERİT
RomanceBedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir...