İyi okumalaaar 🌻
Semih abinin konuşma isteğinden sonra birlikte bahçedeki koltuklara oturduk.
Ne söyleyeceğini bilmediğim için gergindim. Babası gibi beni istemez diye çok korkuyordum.
Sonunda Semih abi ilk adımı atmaya karar verip konuşmaya başladı.
"Babamın sana söyledikleriyle ilgili bir alakam yok Güneş. Yani biz seni istemiyoruz gibi bir durum söz konusu değil. Başta bocaladım evet ama seni yanımda istememek gibi bir şeyi asla düşünmedim. Babam da kolay şeyler yaşamadı. Özellikle annen gittikten sonra buralarda çok zorlandı. Sırf bu yüzden sinir hastası oldu ve ilaç kullanmak zorunda kaldı. Hâlâ da ilaç kullanmaya devam ediyor. Bunları sana babamı savunmak için söylemiyorum. Sadece sana o cümleleri söyleyen kişinin hasta olduğunu söylemek istedim."
Semih abinin uzun uzun kurduğu cümlelerle şaşkına dönmüştüm ama asıl şaşkınlığı Serhan beyin sinir hastası olduğunu duyunca yaşamıştım.
Yine de içimde bir yerlerde duran o küçük kız Serhan beye karşı incinmişti. Zaman ne getirirdi bilinmez ama şimdilik onu affetmek gibi bir düşüncem yoktu.
Herkes benden birilerini anlamamı bekliyordu ama kimse benim neler yaşadığımı düşünmüyordu.
"Başta bana soğuk durduğunuz için sizlerde beni istemiyorsunuz sanmıştım. Bu yüzden biraz kırılmıştım. Ancak görüyorum ki bu durumu yanlış değerlendirmişim. Hazar abi sürekli dile getiriyordu evet ama o bana en başından beri sıcaktı. Bu yüzden buna bir netlik getirdiğin için şuan gerçekten rahatladım. Babanızın durumuna gelince bu konu hakkında söyleyebileceğim bir şey yok. Beni istemediğini açık bir şekilde belli etti. Yine de bunun nedenini hastalığına versem bile artık bir şeyleri alttan alan taraf olmak istemiyorum."
Semih abi beni onaylar şekilde kafasını salladı. Ardından da beni kendisine çekip sarıldı. Başta tedirgin olsam da bende yavaşça ellerimi ona sardım.
Şu kısacık zamanda onlara gerçekten alışmıştım. Serhan bey hariç konakta ki kimse bana ters davranmamıştı. Bir tek Barlas abiden çekiniyordum. Başından beri en duygusuzları oydu.
Semih abi yavaşça benden ayrılıp gözlerime baktı. "1 hafta sonra İzmir'e mi döneceksin gerçekten? Gitmesen olmaz mı? Hem daha birbirimize alışamadık bile." Üzgün sesini duyduğumda İzmir'e gidip gitmeme konusunda kararsız kalmıştım.
Ama bu sadece çok kısa bir an sürmüştü. Hasta olması Serhan beyin bana söylediği lafları unutturmuyordu. Üstelik daha onları tanımıyordum.
Bugün hastalığı bahane ederek bunları söyleyen adam yarın öbür gün yine hastalığını bahane ederek bana elini kaldırmayacağını nereden bilecektim.
İşte o yüzden de bildiğim yoldan şaşmamak en iyisiydi. Bir süre düşünmem lazımdı. Hem o sürede hepsiyle iletişim halinde kalırdım ve birbirimizi tanımak için zaman verirdik.
Aklımda oturttuğum şeylerle kararlı bir şekilde Semih abiye baktım.
"Üzgünüm Semih abi ancak 1 hafta sonra İzmir'e döneceğim. Bu konuda kimse kararımı değiştiremez. Sizinle yine konuşuruz hem birbirimizi tanımadan aynı evin içinde olmak da çok zor olurdu. Hepimizin olayları sindirebilmesi için buna ihtiyacı var."
Semih abi, söylediklerimi mantıklı bulmuş olacak ki bir şey söylemedi.
Birlikte diğerlerinin yanına geçtiğimizde Hazar abi kaşlarını çatmış bize bakıyordu.
"Ne konuştun lan kızla ayı. İnşallah babam gibi davranmamışsındır. Babama bir şey diyemedim ama seni elimden kimse alamaz."
Hazar abinin söyledikleriyle Serhan bey bozulmuşça oğluna baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Doğru | Düzenleniyor
Novela JuvenilGüneş alkan, 16 yaşında başarılı bir milli jimnastikçidir. Attığı her adım annesi tarafından daha çok küçükken belirlenmişti. Ama bir gün yanlışlıkla duyduğu konuşmalarla bütün hayatı tepetaklak olur. Babası olarak bildiği ve gram haz etmediği ada...