12.

9.2K 910 90
                                    

İyi okumalaaar 🌻

Sabah konaktaki gürültülerle uyanmıştım.

Daha dün aksiyonsuz bir gün olsun diye uykuya dalmışken sabahına bu gürültüyle uyanmam kesinlikle şom ağızlı olduğumun kanıtıydı.

Tekrar yükselen seslerle birlikte meraklanıp bakmak için yataktan kalktım. Aşağıya indikçe sesler daha da belirginleşmeye başlamıştı.

"SİZ NE ZAMAN AKILLANACAKSINIZ OĞLUM." Serhan beyin gür sesi bütün konağı inletiyordu. Onun dışında odadan hiç ses çıkmıyordu.

Salonun kapısından girince başlarını yere eğerek tek sıra olmuş dün gece dışarı çıkan tayfayı gördüm. Sabır taşı gibi olan Serkan amca bile çok sinirli görünüyordu. Büyükler koltuklarda oturmuş Serhan beyi izliyordu.

Ben hâlâ neler döndüğünü anlamaya çalışırken Semih abiyle göz göze geldim. Kimse görmeden bana göz kırpıp yeniden önüne bakmaya başladı. Yalıkazığı gibi dikilmekten vazgeçip Gül teyzenin yanına oturdum.

Hafifçe kafamı ondan tarafa eğip kulağına yaklaştım. " Ne olmuş Gül teyze?"

Gül teyze de benim gibi yavaşça bana doğru eğildi. Amacımız bu gergin ortamdaki bakışların dikkatini çekmemeye çalışmaktı.

"Dün dedenin arabasını alıp kaza yapmışlar. Sabah polisler arayınca kalktık hepimiz. Seni uyandırmak istemedik bal kızım."

Neden herkesin bu kadar gergin olduğunu şuan daha iyi anlıyordum. Utku abinin kaşındaki yara bandı ve Hazar abinin elindeki sargı gözüme çarpmıştı.

Yaptıkları şey kesinlikle çok yanlıştı ama yine de boyunları bükük azar işitmeleri içimi sızlatmıştı.

Serkan amca en sonunda olaya el atıp utku ve umut'u kaldıkları odaya gönderdi.

"Hamza bey biliyorum 1 hafta diye anlaşmıştık ancak durum ortada. Güneş'i de yanımıza alarak İzmir'e dönmemiz şimdilik en doğrusu. Çocuklarımın yaptığı şeyler içinde çok özür dilerim. Birazdan parayı hesabınıza havale ederim." Hamza dede gitme meselesini duyunca kaşlarını çatmış az öncekinden daha sinirli bir şekilde bakıyordu.

"Kimse bir yere gitmiyor Serkan oğul. Hem olan olmuş artık para falan da istemiyorum senden."

Serkan amca kısa bir süre duraksasa da bu sefer daha kararlı bir ifadeyle Hamza dedeye bakmaya başladı.

"Bakın Güneş'le zaman geçirmek istiyorsunuz sizi de anlıyorum. Buyrun İzmir'e gelin kapımız sizlere her zaman açık. Ancak ben sürekli burada Güneş'e bir şey olacak mı korkusuyla doğru düzgün uyuyamıyorum bile. Üstelik Serhan beyin Güneş'e karşı tavrı da ortada. Daha fazla kızımın bu adamla aynı yerde bulunmasını istemiyorum."

Hamza dede bu sefer Serhan beye kötü kötü bakmaya başladı. Ağzının içinde bir şeyler geveleyip tekrar Serkan amcaya döndü.

"Tamam artık bir şey demiyorum belli ki gitme konusunda kararlısınız ama ben torunumun da fikrini almak istiyorum."

Bir anda okların bana dönmesiyle Gül teyzenin yanına sindim. Hamza dede beklentili gözlerle bana bakıyordu. Onlara alışmıştım ancak burada olmak beni boğuyordu.

"Serkan amca haklı, Hamza dede. Hem siz İzmir'e gelirsiniz olmaz mı?" Hevesle sorduğum soru karşısında Hamza dede buruk bir gülümsemeyle kafasını salladı.

"Geliriz tabi güzel torunum. Madem sende gitmek istiyorsun o zaman yarın yola çıkarsınız ."

Serkan amca sıkıntılı bir şekilde bana bakıp Hamza dedeye döndü. "Biz bu akşam İzmir'e dönüyoruz."

Yıldızlara Doğru | Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin