toxic / minsung

1.0

Flashback devam
~minho

O kafede ki yüzleşmemizden sadece bir saat sonra yine karşılıklı oturuyorduk.

"Yardımımı isteyeceğini biliyordum ama bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemiştim." Chan'ın sözleriyle masaya dalmış gözlerimi ona çevirdim.

"Ben bir şeyler fark ettim."

Başıyla onayladı. "Farkındayım, öyle olmasa aramazdın. Şimdi anlat."

Anlamayarak kaşlarımı çattım. "Neyi?"

"Jisung'u anlat. Kendi gözünden anlat. Nerede olduğumuzu düşünmeliyim."

Anlamasam da boğazımı temizledim. "En başından mı anlatayım?" Başıyla onayladı.

"Peki." Derin bir nefes verdim. Chan sabırla bekliyordu.

"Ben onu ilk gördüğümde çok sıradandı. Saçlarının boyası akmıştı, üstünde siyah bir şort ve tişört vardı ama o kadar güzeldi ki gözlerimi ondan alamamıştım. Sonra Yeon Hwa'nın kardeşi olduğunu öğrendim. O zaman sevgili değildik ama Yeon'un ısrarları yüzünden sevgili olunca ona kardeş gözüyle bakmaya başladım."

Beni durdurdu. "Bir dakika, sen Yeon Hwa'ya çıkma teklifi etmemiş miydin? Ablası Jisung'a senin onun peşinden koştuğunu ve aşık olduğunu söylemişti." Söyledikleriyle şoka girdim.

"Hayır ben onu arkadaş olarak görüyordum. Hatta bir ay kadar o zorladı beni. Sonra içtiğimiz bir gün birlikte olunca sevgili olduk. Vicdan azabından dolayıydı benimkisi daha doğrusu. Kör kütük sarhoştum o gece ama zaman geçtikçe eğlendiğimizi gördüm. Seviyordum da Yeon'u. Nereden bilebilirdim ki Jisung'un bana aşık olduğunu. Ne zaman onlara gitsem hep güler yüzle yaklaşırdı bize. Gülüşü kalbimi pır pır ediyordu. Onu her gördüğümde daha önce hiç tatmadığım bir ağrı giriyordu karnıma ama ben bilmediğim için kardeşim diye geçiştiriyordum. Sonra şu zamana kadar ki en yanlış şeyi yaptım. Üçümüz birlikte film izlerken o uyuyunca Yeon kucağıma çıkıp beni sevişmek için ikna etmeye çalışmıştı. Hayır dedim, gözüm Jisung'tan ayrılmıyordu. Çok güzel uyuyordu. Ben gülümserken Yeon çoktan soyunmuş benimle kendini tatmin etme çabalarındaydı ama ben de tek bir değişim bile olmayınca sinirlenip gitmişti. Ben o zaman bilmiyordum ki Jisung'un uyanık olduğunu. Sonra benden uzaklaştı, tavırları hep soğuk oldu. Bize iğrenir gibi bakıyordu. Yüzünü üç gidişimden birinde görüyordum. Oraya gitmek bile istemiyordum. Bomboş geliyordu."

Chan derin bir nefes aldı. Bu hikayeyi Jisung'un anlatışıyla da bildiğinden kötü olmuştu. Ben ise devam ettim.

"E tabi bizim aramız açılınca Yeon Hwa tatmin olmadığından başkalarının altına girmeye başlamış. Anladım ki o sadece benimle kendini tatmin ederken ben hem kendime hem de Jisung'a kıydım. İkimiz de acı çektik. Ben anlayamıyorum ne olduğunu. Neden Jisung uzaklaştıkça canım acıyor?"

Chan öne eğildi. Başını ellerinin arasından geçirdi.

"Aşık olmuşsun çünkü piç. Sen en başından Jisung'a aşıkmışsın zaten. Ne diye üzdün onu? Aklım almıyor harbi çıldıracağım. Sikini indirmenin derdindeyken bir çocuğun kalbi paramparça oldu. Onu nasıl onaracaksın Minho? Üvey ablası ve onun sevgilisi gözünün önünde." Chan ne dediğinin farkına varınca direkt eliyle ağzını kapadı.

"Ne demek üvey ablası?" Her dakika yeni bir şey öğrenirken yutkundum. Yutkundum ama geçmedi.

"Bunu söylediğim için Jisung beni sikmezse iyi ama evet. Üvey ablası. Babası annesini öldürdükten sonra başka bir kadınla evlendi. Yeon Hwa onun kızıydı. Soy adlarının aynı olmadığını hiç mi fark etmedin? Aileleri iğrenç insanlar oldukları için onlardan ayrı yaşıyorlardı ama Jisung fark etti ki ablası da kendi annesi kadar iğrençmiş." Duyduklarımla kalbim sıkıştı. Bunların üstüne bir de kendim kırmıştım Jisung'u. Kendimi oturduğumuz uçurumdan atmak istedim. Jisung benim için fazla güzeldi. Onu hak etmiyordum.

*

~yazar

Bir ay boyunca Jisung dışında ki herkes plan yapmıştı. İlk başlarda Changbin'in Minho'yu dövmesini çok zor engellemişlerdi ama sonrasında Minho kendisi izin vermişti. Sonucunda da bir hafta kadar mor gözüyle Jisung'u izlemişti. Her sabah okula giderken her akşam okuldan çıkarken izliyordu onu. Yanında biri var mı diye bakıyordu. Her seferinde de olmadığını görünce rahatlıyordu. En sonunda günü geldiğinde bilerek yağmurlu bir gün seçmişlerdi çünkü Jisung'un ona olan hislerini yağmurlu bir gece de öğrenmişti ve Jisung'ta Minho'nun kendisine olan hislerini öyle öğrensin istedi. Her şey de güzel gidiyordu zaten. Herkes saklandığı yerden zamansız çıkana kadar.

Flashback end.

__________________________________________

bugun 5 bolum attim galiba. bir tane daha aticam sanirim cunku yazmak sariyo ama daha bitmesine var. umarim begenirsiniz<3