toxic / minsung

1.9

berbat bi yazar oldugum icin uzgunum ama ilham yok yapacak bi sey bulamyiom. tasakli fic yazicam ciddi olamiyom hic. neyse begenirsiniz umsrim. bol opucuk💕

-------------------------------------

Jisung merdivenin yanında öylece oturuyordu. Merdivenin ilk üç basamağı ve elleri tamamen kan içindeydi. Fazlasıyla korktuğu için acı hissedemiyordu ama bir şeylerin ters gittiği çok açıktı. Lucas yanında ağlarken dudaklarını araladı ama bir şey diyemeden geri kapadı. Lucas için endişelenmeseydi belki de düşmeyecekti ve Lucas'ın şuan kendini suçladığının farkındaydı. Yine de tek kelime edemedi. Sürekli ellerine ve yere bakıyordu.

Kapının açılmasıyla başını oraya çevirdi. Dolu gözleri Chan ile buluştuğunda kendisini daha kötü hissetti. Kasıklarında hissetmeye başladığı acı ile gözyaşı yanağından aşağı süzüldü.

"Jisung.." Chan hızla kan gölü olan hole de Jisung'un yanına ulaştı. Gözlerini etrafta gezdirdi. Durumun ciddiyetini kavradığı an Jisung'u kucakladı.

"Sakın korkma, hiçbir şey olmayacak tamam mı?" Evden çıkarken Lucas'ı da kontrol etti. Önüne döndüğünde karnı pişmanlık duygusuyla ağrıyordu. Mırıldandı.

"Neden sizi yalnız bıraktım ki..Aklımı sikeyim." Arabanın arka kapısı açıp. Jisung'u yatırdığı gibi Lucas'ı öne bindirdi. Kendisi de sürücü koltuğuna geçtiğinde bir yandan Jeongin'i aradı.

"Alo, Jeongin beni iyi dinle. Jisung merdivenlerden düşmüş, her yeri kan içinde. Canı yanıyor. Bir şeyler olduğu belli. Hastaneye getiriyorum."

"Ne? Hyung, bir sakin ol anlamıyorum."

Chan sinirle soludu. Omzunun üstünden Jisung'u kontrol edip önüne döndü ve fısıldadı.

"Durumu ciddi Jeongin. Kanaması var. Sen doktor değil misin? Bir şekilde hallet hadi abicim. Geldik neredeyse."

Telefonu kapatıp Lucas'a doğru attı. Fazlasıyla endişeliydi. Bebekten ziyade Jisung'a bir şey olur diye korkuyordu. Hastaneye geldiklerinde aceleyle indi. Arka kapıyı açıp Jisung'u kucakladı tekrardan. Kapıya yöneldiğinde içeriden sedyeyle çıkan Jeongin ve bir kaç doktora baktı. Onlara güvenmek ister gibi bakarak Jisung'u sedyeye yatırdı. Onlar içeri giderken Chan'a kalan gömleğinin kana bulanmış kollarıydı.

~

"Ne bebeği Changbin?"

Chan gittikten sonra bütün sorgu Changbin'e kalmıştı. Terlediğini hissetti. Derin bir nefes aldı ve hemen ardından dışarı verdi.

"Lucas. Chan'ın kardeşi. Lucas gelmişti bir kaç gün önce. Ondan bahsediyor olmalı. Bir şey oldu belli ki bu kadar aceleyle çıktığına göre kardeşi sonuçta."

"Changbin." Minho'nun sert ses tonuyla bir süre bakıştılar.

"Dökül."

"Ya ne dökül Minho. Olanı söyledim işte." İsyan etse de Minho hala aynı bakıyordu.

"Kardeşi olsa niye bebek desin? Salak mıyım ben?"

"Ya çocuk küçük. 5 yaşında daha. Bebek gibi davranıyorlar. Hayır öyle bir davranıyorsun ki az daha Jisung'un bebeği var diye düşüneceğim."

Changbin çoktan soğuk ecel terleri dökmeye başlamıştı. Bocalamış hissediyordu. Minho'ya baktığında gerilen yüzünün normale döndüğünü gördü.