-1- Başlangıç

908 60 29
                                    

|Düzenlendi|
''Telefonun çalıyor."

Cenk aniden konuştuğunda hafif sıçradım. "Hı?"

Ece telefonu alıp sırıttı. ''Hayal seninki arıyor."

''Kızım insan söyler. Ver şunu,'' diye tısladım.

Ece'ye sövdüre sövdüre telefonumu almayı başardım ve açtım. Daha doğrusu almamla açmam bir oldu desek..

''Efendim Yiğit?'' dedim Ece'ye ölümcül bakışlar atarak.

''Nasılsın sevgilim?''

''Fena değil. Sen?''

''İyi gibi. Buluşalım mı?"

Birkaç konuşmadan sonra ''Peki,'' deyip telefonu kapattım.

Telefonu kapattığımda her zamanki gibi Cenk benden açıklam bekliyordu. Bir ısınamamıştı şu çocuğa..

''Yiğit şey diyor.. Hani şeymiş ya o yüzden şey olduğundan benim şey yapmam gerek-" diye saçmaladığımda sonunda sustum.

''Ne Hayal? Onun yanına gitmeyi düşünmüyorsun herhalde?'' diye çıkıştı Cenk.

Cenk'e ifadesiz bir bakış attım. Bu huylarından nefret ediyordum. O nedensizce ezelden beri hep Yiğit'ten nefret etmişti.

''Onun bir adı var Cenk Varol.''

''Hayal. Zaten bizim okula geleceği yetmedi. Şimdi seni mi çağırıyor?''

"Ya Cenk.."

"Bırak gitsin kız Cenk," dedi Ece.

"Ya Ece dur iki dakika!" Ona baktığımda dudaklarını büzmüş olduğunu gördüm. "Ay.. Tamam özür dilerim.."

Cenk'e döndüm ve başımı hafif yana eğip bir bakış attım.

"Bir şartla gidebilirsin."

Aynı anda telefonuma mesaj geldiği an telefonun tuş kilidini açacaktım ki Cenk telefonu elimden hızla aldı ve şifreyi girdi. Bir saniye. Cenk benim şifremi biliyor mu? Ona bakmaya devam ettim ve aynı anda mesajı görmeye çalıştım.

Gönderen: Yiğit Kılıç

Geç kaldın. Dışarı çık.

Cenk Yiğit'i rehberime böyle mi kaydetmişti?

''Dediğim gibi bir şartla gidebilirsin."

"Peki.. Şart ne?"

"On dakikaya evdesin Hayal."

"Ama Cenk, on dakika nedir ya?" diye mızmızlanmaya başladım.

"Tamam, istersen beş dakikaya düşürebiliriz."

"Of be tamam bir şey demedik."

''Ben gitmeliyim artık Hayal. Görüşürüz," deyip ayağa kalktı Ece. Bu ikisinin arasını yapmalıydım.

''Görüşürüz.''

Ece gittikten hemen sonra Cenk'le ufak çaplı bir kavga ettik fakat bahçeye çıkmayı başardım. Etrafta kimse yoktu. Tabii gece gece kuş sesleri gelince ürkmemek mümkün değildi.

Birinin nefesini ensemde hissettigğimde hızla arkama döndüm ve bildiğim kung fu hareketlerini sergilemeye başladım.

"Sakin ol prenses."

''Korkuttun be beyaz!''

Gülmeye başladım. Aniden bana sarıldığında ruhumu okşayacak şekilde fısıldadı.

Siyahlar İçinde..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin