-5- Mafya Başı

290 33 6
                                    

Eren'den..

Mert'i peşime takmış yürüyordum. Ona olanları anlatmıştım. En az benim kadar sinirliydi. Hayal'İn abisi olduğumu da söylemiştim.

''Şu herifin evi nerede biliyor musun Mert?''

''Cenk'e mesaj attım. Hayal'in yanındaki apartmana taşınacakmış ama taşınmamış. Adres bende.''

Durdum ve duvara yaslandım.

''O şerefsiz neyine güvenip de benim kardeşimi kullanıyor lan!'' dedikten sonra yumruğumu duvara geçirdim. Elim acımamıştı ama sert bir yumruktu. Buna emindim.

''Eren. Abi sakin ol.''

''Sakin falan olamam Mert!''

Hayal'in ağlaması gözümün önüne geldikçe sinirim katlanıyordu. Elimi saçlarıma attım ve yürümeye devam ettim. Mert yanımdan yürüyordu. Gözleri siyaha dönmüş ve onun da benim gibi çenesi kasılmıştı. Hayal'in üzülmesine dayanamıyordum işte. O benim hayatımdı.

Adresin önüne geldik ve beklemeye başladık. Dışarı çıkmasını neden bekliyorduk ki? Direk dalsak olmazdı sanki.

''Mert ben dayanamıyorum.''

İçeri dalmak için bir adım atmıştım ki Mert beni durdurdu. Ona baktım. O ise bahçeye bakıyordu. Bakışlarımı onun baktığı yere çevirdim. Beyaz kafa bahçeye çıkmıştı. Oh be sonunda.

''Yürü Mert. Göreyim seni.''

Mert'i çocuğun yanına yolladım ve bir şeyler konuştular. Birbirlerini görmüşlerdi bu yüzden onu yollamıştım. Yanıma geldiklerinde Mert'in yüzünde emin bir ifade vardı. O çocuğun bu olduğuna emindi. Çocuğu kenara çektim ve yumruklamaya başladım. İlk iki yumruğumda kaşı ve dudağı patlamıştı. Öldüresiye dövüyordum. Benim sadece kaşım patlamıştı. İyiydim ben.

''Bana bak lan! Seni bir daha o kızın yanında görürsem gebertirim! Ayağını denk al!''

Ben küfür savururken Mert beni tuttu.

''Yeter abi. Kaşın patladı zaten. Hayal meraklanacak.''

Cevap vermeden ellerimi cebime koyup yürümeye başladım. Arkamdan silah sesi geldiği anda kaskatı kesildim ve durdum. Yutkundum. Hayır bu ses uzaktan geliyordu. Hayal'in evi ne uzak ne yakındı ve ses o mesafelerden geliyordu. Hayal'e mi bir şey olmuştu? Yavaş yavaş titriyordum. Mert yanıma geldi. Ona korkuyla baktım.

***

Ağlamayı kesmiştim. Cenk'le oturuyorduk. Birden silah sesi geldi. Birisi kapıyı açıp içeri girdi. Cenk ve ben ayağa kalktık. Adam silahını beline yerleştirdi ve yanımıza geldi. Kolumdan tuttu ve Cenk'e döndü.

''Eğer gelirsen ikinizi de öldürürüm.''

Beni kolumdan tutarak dışarı çıkardı. Biraz kıvırcık kahverengi saçları, tam rengini seçemediğim güzel gözleri vardı. Tam bir bad boy havasındaydı ve hiç gülmüyordu.

''Hayal Ergün. Sana tanıdık geldim mi? 2 sene önce bugün..''

''Sen annemi ve babamı öldüren adamsın!''

Beni duvarla arasına aldı. Onun göğsünü yumruklamaya başladım. Yumruğumu tuttu ve bana yaklaştı. Yutkundum. Nefesi yüzüme çarpıyordu ve aramızda sadece santimler konuşuyordu. Onun yüzünde ise anlamsızca bir ifade vardı.

''Sakın bunu deneme. Daha kim olduğumu bilmiyorsun.''

''Allah aşkına söylesene kimsin?''

Derin bir nefes aldı ve tekrar bana baktı.

''En iyi mafyanın seri katili. Kısaca mafya başı diyebiliriz.''

Alt dudağımı dişlememek için kendimi zor tuttum. Beni tek kurşunla öldürebilirdi. O bir katil değildi. O mafya başıydı. Tabii ki sorun bu değildi. O benim peşimde olan en iyi mafyanın başıydı. Keşke normal katiller gibi olsaydı.

''Şimdi dediklerime teker teker uymak zorundasın değil mi Hayal?''

Hala çok yakındık ve nefesini daha iyi hissedebiliyordum. Gözlerini gözlerime sabitlemişti. Sanki dünya durmuş, sadece o vardı. Yavaşça kafamı salladım. Yumruğumu bıraktı ve benden uzaklaştı. Rüyanın en güzel yerinde uyanmış gibiydim. Ona aşık değildim ama böyle hissetmem garipti. Ona bakmaya devam ettim.

''Hakkındaki her şeyi biliyorum. Sevgilinden ayrıldığını da. Senin okuluna ben geliyorum ve herkes bizi sevgili zannedecek.''

Ne? Neyin peşindeydi bu? İtiraz etmek için ağzımı açtım ama lafları teker teker ağzıma tıktı.

''Eğer itiraz edersen..'' dedi ve tekrar aramızdaki mesafeyi kapattı. Bu sefer burunlarımız değiyordu. İçim karıncalandı ve gözlerimi kapattım.

''Bu sefer ben seni kullanırım.''

Yanağını yanağıma yasladı. Kalbim hızlıca çarpıyordu. Ondan kurtulmamam için elleri belimdeydi. Beni kendine doğru çekti ve kafasını yanağımdan ayırmadan kulağıma fısıldadı. Ah kahretsin sesi ruhumu okşamaya yetiyordu.

''Adım kadar eminim ki buna katlanamazsın. Bu yüzden dediklerime uymak zorundasın. Ben Demir. Demir Karakan.''

Onu ittirmek için elimi onun göğsüne koydum ama yapamadım. Halsizdim.

''Bırak beni. Tamam kabul. İleri gitmek yok ve kimse zarar görmeyecek.''

Geri çekildi. Nefes alış verişlerimi düzene soktum.

''Bakarız.'' demesini umursamadan hemen eve girdim. Cenk bana bakıyordu. Kendimi koltuğa attım. Bir şeyler söyledi ama dinlemedim. Biraz sonra Mert ve Eren geldi. Hiç biri şu anda umrumda değildi. Demir'in sevgilisi rolündeydim. Mafya başının sevgilisi. Demir benim kabusumdu. En kötü kabusum.

-

Siyahlar İçinde..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin