#11#

1K 99 27
                                    

Aria Potter

Dersi yeterince dinlediğimi fark edince dikkatimi ondan ayırdım ve derin nefes aldım.

Tamam Aria, bu tüm sınıf için iyi olacak. Dersi kaynatacaksın sonuçta.

Üstün rol yeteneğimi devreye soktum ve yanağımdaki elimi ayırmadan kafamı yavaşça James'e çevirdim.

Sirius yanında olmadığı için dersi dinlemeye karar vermiş zavallı masum ağabeyim bana baktı, gülümsedi ve tekrar derse döndü. Ama ben ona bakmaya devam ettim.

Elimi yanağımdan çekip sırada biraz yana kaydım. James hareketime kaşlarını çatarak baktı.

"Ne yapıyorsun?"

Ona doğru eğildim. Merakla bana yaklaştı.

"Şey, kusura bakmayın. Sizinle tanışıyor muyuz? Ben, neden yanınızda oturuyorum acaba?''

Çatık kaşları düzeldi, yerinde dikleşip derin nefes aldı ve gülümsedi.

"Aria. Ne saçmalıyorsun? Şaka yapıyorsan komik değil. Gerçekten, beni korkutma."

Ona kaşlarımı çatıp baktım.

"Pardon ama kimsin sen? İşim gücüm yok size şaka mı yapacağım? Lütfen, yanımdan kalkabilir misiniz?"

Yüzünü endişe aldı. Yaptığımdan biraz pişman olmaya başlamıştım ama komik olacaktı, hissedebiliyordum.

"Ari, bak gerçekten, bana bu konuda şaka yapma. İstersen saçımı yeşile boya ama böyle bir şey yapm- tabii ya. Sen, bir şey unutacağını biliyordun, başın o yüzden ağrıyordu. Aaaa o zaman şey, bak ben senin ağabeyinim, biraz beklersen ve beni hatırlamaya çalışırsan mutlaka hatırlarsın. Benim adım James tamam mı? Biraz düşün olur mu?"

Bu çabalarına gülmek istesem de kendimi tuttum. Bir kaç saniye ona baktım, kafasını salladı.

"Hatırladın mı?"

"Hayır. Seninle tanıştığımı sanmıyorum."

Bir şey söyleyecek gibi ağzını açtı, ama sonra bundan vazgeçti ve elini kaldırdı.

"Profesör, acil bir durum, çıkabilir miyiz?"

Hayalet süzülerek James'in yanına geldi.

"Potter. Neyin var?"

"Ben değil. Kardeşim, yine bir hafıza sorunu yaşıyor da. Hastane kanadına gitmemiz gerek."

Hayalet kafasını salladı ve James ile dersten çıktık.

Çıktığımızda James kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Gülmemek için kendimi sıktım.

"Ari. Hatırlamıyor musun? Gerçekten mi?"

Ağlayacak gibi duruyordu. Onu ilk defa bu halde gördüğüm için çatılmış kaşlarımı düzeltip tuttuğum kahkahamı bıraktım.

"James şaka yapıyorum ahahaha! Yüzünün aldığı şekli görmen gerekti! Ahah, Ari, hatırlamıyor musun, gerçekten-"

Onu taklit ettiğim sırada bana sarılmasıyla durdum.

"James? Sen iyi misi- Ah, hayır! Ağlıyor musun yoksa?"

Omzumun ıslanmasıyla kendimi berbat hissettim. Onu kendimden ayırıp yüzüne baktım. Evet, benim odun ağabeyim onu unuttuğumu düşünüp ağlıyordu.

"Bunu bir daha yapma. Komik değildi."

Beni öylece bırakıp giderken arkasından bakakaldım. Bana kırılmıştı. Şaklaban ağabeyim bir şakanın komik olmadığını söylemişti.

missing memory, sirius orion black.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin