#14#

842 79 25
                                    

Aria Potter

Asasını sallamasıyla gönderdiğim büyü tekrar kayboldu ve oda keyiflegüldü.

"Pes et, Potter. Beni asla yenemezsin. Üstelik basit bir Expelliarmus ile, asla."

Etraftaki topluluğa bakıp yardım kolu ararken konuşmaya karar verdim. En azından oyalamış olurdum.

"İçimden bir ses ölümünün Expelliarmus ile olacağını söylüyor. Kendine bu kadar güvenme, Rosier."

Kaşlarını kaldırdı ve asasını indirdi. Umutla kalabalığa baktım ama meraklı gözlerden başka kimse yoktu. Remus neredeydi acaba? Ben ilk Expelliarmus'u gönderdiğimde Sirius'u bulup geleceğini söylemişti ama...

"İncendio!"

"Expelliarmus!"

Gelen laneti savurduğumda ya kaybedeceğimi ya da pes edeceğimi anlamıştım. İkisinden birini yapıp buradan kurtulmalıydım ama hangisi.

O ağzını açmıştı ki asamı yere bıraktım ve ellerimi iki yana açtım. Teslim olacağımı düşünmüş olmalı ki önce güldü, ama sonra kaşlarını çattı.

"Asanı al. Asasız birine saldırmam."

"Uzlaşma öneriyorum. Bence bunu aramızda halledebiliriz."

"Makul bir teklif öner.''

Güzel Aria, vakit kazandın. Düşün. Bir safkanı ne mutlu eder? Bu çocuğu ne mutlu eder? Rosier'leri ne mutlu eder?

"Bir gün boyunca istediğin her şeyi yaparım."

"Hah, bunu yapacak bir sürü kız tanıyorum. Sen olmasan da olur."

"Tamam, o zaman... Bekle! Bu düello adil değil! Ben hiç bir şey bilmiyorum!"

Omzunu silkti ve bana yaklaştı. Yerdeki asam ile bakışırken onu almamaya karar verdim. Eğer silahlanırsam bana saldırabilirdi bu manyak.

Dibime kadar geldiğinde geri gitmedim. Onunla düello etmeyi kabul ederken korkmamıştım da üstüme gelince mi korkacaktım sanki?

"İstediğim üç şeyi yapacaksın. Ne olursa olsun."

"Üç? Oldu paşam, istersen istediğin her şeyi yapayım? Hem her şey olamaz, belli bir sınır olmalı."

"Tamam, sınırları belirlerim. Ama üç şey. Bunu unutmaman için de yapacağımız şey belli."

Kaşlarımı çattım. Acaba o sinsi aklından neler geçiyordu?

Kesinlikle Slytherin'lilere kanmamalıydım ama şu an yapacak bir şeyim yoktu.

"Ne? Gözlerimin içine bakıp mı söyleyeceksin?"

Kalabalık bir anda dağılmaya başladı ve buraya doğru gelen Sirius ile James'i gördüm.

Birisi çenemden tutup beni kendine çevirdi ve Rosier gözlerimin içine baktı.

"Bu akşam, saat on'da. İhtiyaç odasında."

İhtiyaç odası mı?

missing memory, sirius orion black.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin