Charles Xavier

1.3K 56 24
                                    

"Profesör?" dedin kaşlarını kaldırırken. Gecenin bir yarısı Charles'i kapında görmeyi beklemiyordun. Kenara çekildin ve içeriye geçmesine izin verdin.

"Gece gece seni rahatsız ettim ancak fikrini almam gereken konular var." Tekerlekli sandalyesini çalışma masanın yanına kadar sürdü ve kucağındaki kağıtları masana bıraktı. Kaşlarını çatarak masana oturdun. Gözlüklerini taktın ve kağıtlara doğru eğildin.

"Bu başkanın Mutant haklarını gözetmek üzere düzenleyeceği yasalar. Fakat içime sinmeyen birkaç madde var, incelememde yardımcı olur musun?" dedi. Heyecanla başını salladın ve çalışmaya başladınız. Gece boyu bütün maddeleri tek tek incelediniz, güneş odana vurana kadar aralıksız çalıştınız. Güneş doğdu ve öğrencilerin ders saati geldi.

"Seni uyutmadım. İstersen bugün izin alabilirsin. Bu halde ders anlatmanı istemem." dedi Charles odandan çıkarken.

"Öğrencilerle ilgilenmek benim için büyük bir zevk. Bir gece uykusuz kaldım diye bundan feragat edecek değilim ama yine de beni düşündüğün için sağ ol Charles. Benim için zevkli bir geceydi." dedin gülümseyerek. Charles genişçe sana gülümsedi ve odadan çıktı.

Üzerini değiştirdin ve dersinin olacağı sınıfa dogru ilerledin. Kapıda seni karşılayan Peter neşeyle gülümsedi.

"Günaydın Miss Y/N/N." dedi ve seninle birlikte yürüyerek sınıfa girdi.

"Günaydın Peter." dedin gülümseyerek.

"Günaydın millet." Diyerek sınıfı selamladın.

Saatler geçti. Dersler bitmiş, bütün öğrenciler ya yatakhanelere ya da bahçeye dağılmıştı. Sen ise Charles'a göz kulak olmak için ofisine doğru ilerliyordun.

Charles ile çok uzun zamandır arkadaştınız ve birbirinize çok değer verirdiniz. Mutasyonunun farkına vardığı ilk anda yanındaydın. Kendi mutasyonunu fark etmende sana çok yardımcı olmuştu. Zorlandığın her anda yanında olmaya and içmiş gibi her daim yanındaydı.

Tekerlekli sandalyeye mahkum olduğu o zor zamanlarda bile atlatması için günlerce çabaladın.

Yavaşça kapısını çaldın ve içeriye girdin.

"Bu aralar fazla çalışıyorsunuz Profesör. Biraz dinlenmeye ihtiyacınız var." dedin kapıyı kapatırken. Bir anlık dikkatini sana çevirdi ardından yazdığı şeye geri döndü.

"Biliyorum. Bunu bitirdikten sonra dinleneceğim Y/N." diye mırıldandı.

"O zaman işin bitene kadar bekleyeceğim." dedin ve masasının bitişiğindeki koltuklara oturdun.

"Beklemek istediğinden emin misin?"

"İşini uzatmak istediğinden emin misin?" diyerek karşılık verdin. Yüzünde güzel bir gülümseme oluştu ve sana baktı.

"Seni çok seviyorum biliyorsun degil mi?" dedi.

"Ben de seni çok seviyorum Charles. Benim için her zaman çok iyi bir arkadaş oldun." Bu lafının üzerine Charles sandalyesini sana doğru çevirdi ve yanına geldi. Hayatta duymayı beklemediğin sözler o güzel dudakların arasından çıktı.

"Sana karşı farklı duygular hissediyorum. Arkadaşlıktan uzak, içimi yiyip bitiren, seni her gördüğümde içimi yakıp kavuran farklı duygular." dedi.

Şok olmuştun. Boyle bir iltifatı gerçekten de beklemiyordun. Açılan ağzını yavaşça kapattın.

"Charles... Boyle bir itirafi beklemiyordum."

"Senden bana karşılık vermeni beklemiyorum aşkım. Söylemek istedim. Söyleyip ruhumu huzura kavuşturmak istedim." dedi ve yavaşça ellerini tuttu.

"Ben de seni seviyorum." dedin mırıldanarak. Elini tutan eller daha sıkı kavradı ellerini.

"Ah, benim narin sevgilim." dedi Charles ve elleriyle yüzünü avuçladı. Huzura kavuşacağınız bir öpücüğe çekmek üzere seni kendine doğru çekti.

‡‡‡‡

Ah, Charles. Beni de bı kere öpsene.

Marvel İmagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin