Tony Stark Part 2

895 54 12
                                    

Uyarı: Smut gibi bir şey ne olduğunu ben de anlamadım.

‡‡‡‡

"Ah Tony!"

Aceleyle yatırıldığın masadan kalktın.

"Yanlış bir şey mi yaptım?"

Adam aceleyle ayağa kalktı.

Yanlış bir şey yapmamıştı. Sorun sendeydi. Dudakları vücudunda gezerken düşmanını düşünmen senin suçundu.

İç çamaşırını giyerken ona doğru döndün. Endişeli gözlerle sana bakıyordu.

"Ben... Özür dilerim ben sadece başka biri aklımdayken seninle sevişmek istemedim. Özür dilerim."

Sütyenini giyindin ve eteğini bacaklarının arasından geçirirken belinde hissettiğin kol ile sıçradın.

"Benim için sorun yok. Sadece seni istiyorum."

İğrendin.

Kaşlarını çattın ve geriye çekildin. Gömleğini giyinip ceketini giyindin. Çantanı alırken omuzlarını tuttu.

"Gitme. Yalvarırım."

Seni yeni bir öpücüğe daha çekmeye çalışırken onu sertçe ittin.

"İstemiyorum."

Dışarıya çıktın. Koşar adım şirketten ayrılırken gömleğinin düğmelerini düğmeliyordun. Saçların rüzgarda dalgalanırken uyarılan hücrelerin sadece onu istiyordu. Ne yapacağını bilemedin. Çaresizlikle dolan gözlerini sıkıca yumdun.

Onu o kadar çok istiyordun ki kendine ihanet etmiştin. Düşmanına yenik düşmüştün.

"Kendimden nefret ediyorum."

Küfür ederek yürümeye devam ettin. Topukluların ayağını acıtırken eteğinin köşesinin yırtıldığını fark ettin. Tony'nin yırtmasını ne çok isterdin.

Ağlaman şiddetlenirken çaresizdin. Ne yapacağını bilemez bir şekilde yürürken kendini toplamaya çalışıyordun.

"Lanet olası Stark!"

"Söyle hayatım?"

Sıçradın. Korkuyla arkanı döndüğünde Tony'nin kendini beğenmiş sırıtışını gördüğünde elini göğsüne koydun.

"Beni korkuttun."

Eli cebinde diğer eliyle evrak çantasını tutuyordu.

"Neden bana lanet okuduğunu öğrenebilir miyim?"

Gözlerini devirdin. Yüzünü gördükçe kasıklarında büyüyen sıcaklığı bastırmak için bacaklarını birbirine sürttün.

"İş meselesi." dedin yürümeye devam ederken. Koşar adım sana yaklaştı ve kolunu tuttu. Kesik bir nefes verdin. Kolun sıcaklığıyla yanarken titredin.

"Bırak beni."

Güldü.

"Sesini duydum."

Gözlerin sonuna kadar açıldı. Rüzgarla dalgalanan saçlarını kulağının arkasına yatırdı.

"Sorun değil. İhtiyaçlarının olması çok normal."

"Sikeyim seni Stark." Sinirle soludun. Kolunu kurtardın ve bir hışımla yürümeye başladın.

"Bekle bekle!"

Durdun. Ona doğru döndün.

"Adımı inlediğini de duydum. Beni başka bir adamla sevişirken unutamayacak kadar mı arzuluyorsun?"

Cevap veremedin. Kolundan tuttu ve seni nazikçe yakaladı. Arabasına doğru sürüklerken sesini çıkartmadın. Geniş arabasının arka koltuğuna seni attığında gözlerin sonuna kadar açıldı.

"Emin ol, her gece benim için inlediğini düşlemekten uyuyamıyorum."

Üzerindeki ceketi çıkarttı. Gömleğinin düğmelerini açarken donmuştun. Bunlar gerçekten de gerçekleşiyor olamazdı değil mi?

"Rüyalarımda bu kadar şaşkın değildin." dedi gülerek. Hafifçe gülümsedin ve üzerindeki ceketi çıkartmak için hamle yaptın.

"O şeref bana ait küçük hanım." Eli gömleğinin düğmelerini bulurken gerildin.

Gömleğini çıkardı. Gözleri açılırken kıkırdadın.

"Her gün böyle iç çamaşırları mı giyinirsin?"

"Sadece sevişeceğim günler."

Gözlerinin karardığını gördün. Sütyenini hızlıca çıkarttı. Göğüslerin gözler önüne serilirken gözleri sonuna kadar açıldı.

"Ah bebeğim. Çok güzelsin."

Dudakları boynunu ardından göğüslerini bulurken yay gibi gerildin. Bağımamak için kendini sıkarken dudaklarını ısırdın.

"İşi bana mı bırakma kararı aldın?" dedin zorlukla. Kahkaha attı. Dudaklarını teninden çekti ve koltuğun üzerinde çıplak yatan bedenini izledi. Üzerinde duruyordu. Elleri kafanın yanlarında dururken bedenini ayakta tutuyordu.

"Seni öyle bir becereceğim ki işi unutacaksın."

"Yine de işi ben alacağım."

"Ertesi gün yürüyebilirsen."

‡‡‡‡

Yazmiyom daha böyle şeyler. Utaniyom.

Marvel İmagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin