Matt Murdock

1.1K 76 19
                                    


İçeride yankılanan topuklu ayakkabı sesinle Karen hızlıca ayağa kalktı. Yeni misafirlerini karşılamak için kapıya doğru geldi.

"Miss Y/L/N?" Şaşkınlıkla yerinde dondu. Seni burada görmeyi asla beklemiyordu.

Rakip şirketin dişli avukatı

Matt ile aranızdaki ilişki çok garipti. Birbirinizden ölesiye nefret eder birbirinizi tükenene kadar arzulardınız.

"Mr.Murdock şu an müsait değil. Bekleyin." Peşinden koştu ancak seni durduramadı. Matt'in odasının kapısını sertçe açtın ve kapının çarpmasını umursamadan karşısına geçtin. Elindeki dosyaları sertçe masasına bıraktın. Sen ne kadar sinirliysen o, o kadar mutluydu ve gülüşünü saklamaya çalışıyordu. Bıyık altından gülümserken sesinin geldiği yere kafasını çevirdi.

Sana bakarken Karen'a ithafen konuştu.

"Çıkabilirsin Karen. Görünen o ki Miss Y/L/N oldukça sinirli."

Sinirle kahkaha attın.

"Buna nasıl cüret edersin?" dedin sinirle. Matt olduğundan daha yavaş bir şekilde dosyayı açtı.

"Hayatım, bu dosyayı okuyamadığımı biliyorsun." dedi hafifçe gülümseyerek. Hızlıca önündeki dosyayı çektin.

"O kadar acaleyle geldim ki unutmuşum. Davamı çaldın Matthew!" Son cümlende sinirle bağırdın.

"Ona çalma demeyelim. Müvekkilim en iyi avukatı seçme konusunda doğru bir karar verdi diyelim."

Sıkıca gözlerini yumdun. Derin bir nefes aldın. Sinirini kontrol etmeye çalışıyordun.

"Sinirli halini görmek isterdim."

"Kendini becer." Sinirle bağırdın ve odayı terk ettin.

‡‡‡‡

"Benden sinirini içkiden çıkarıyor olman onur kırıcı."

Kafanı yanındaki bar taburesine oturan adama çevirdin. Gri takım elbisesi, kırmızı gözlükleri ve yüzündeki alaycı sırıtışını görünce yumruğunu yüzüne geçirmek istedin.

"Kes sesini."

"Bu nefret fazla değil mi?" Alayla konuşması üzerine içkinin dibini sertçe kafana diktin.

"Senden nefret ediyorum." dedin dişlerinin arasından.

"Biliyorum." Matt'in kabullenişi garibine gittiğinden hafifçe gülümsedin.

"Ne oldu? Hoşuna mı gitti?" dedi sakince. Şaşkınlıkla ona doğru döndün.

"Hey? Nereden fark ettin?"

"Bu da benim sırrım olsun."

Kıkırdadın.

"Fazlasıyla sarhoşum." dedin kelimeleri bile ayırt edemezken.

"Biliyorum." dedi Matt.

"Ve bu yaptıklarımdan asla sorumlu değilim."

Matt anlamaz bit şekilde sana doğru döndü. Elindeki bardağı masaya bıraktın. Elbisenin eteklerini yukarı çektin ve hızlıca kendini kucağına attın. Elleri kalçalarını bulurken ellerinle yüzünü kavradın ve sert ve tutkulu bir öpücüğe çektin. Vahşi bir şekilde dudaklarını tüketirken nefes nefese geri çekildiniz.

"Saçmalıyorsun." dedi nefes nefese. Geri dudaklarına kapanmadan önce mırıldandın.

"Kes sesini."

‡‡‡‡

Kafanı sağa doğru çevirdin ve sana doğru dönmüş bir şekilde duran adama döndün.

"Uyanık mısın?" Sessizce fısıldadın.

"Evet."

Gözlerini sıkıca yumdum. Ezeli rakibinin kucağına sen atlamıştın bu yüzden ölümüne utanıyordun. En başından biliyordun ki alkol almamalıydın.

"Kimseye anlatma." Hızlıca çarşafı etrafına sardın ve etrafa dağılan kıyafetlerini giyinmeye başladın.

Bu olayın üzerinden üç hafta geçmişti.

Kendine o kadar çok kızıyordun ki bazı geceler sinirden uyuyamıyordun. Tek temennin Matt'in bütün bunları unutmuş olmasıydı. Ancak içindeki ses unutmadığını bas bas bağırıyordu.

Endişeliydin çünkü baktığın bir dava yüzünden tehdit ediliyordun. Birkaç dakika önce ise takip edildiğini fark etmiştin. Hâlâ peşinde olduğundan emindin. Arkana döndün ve ısrarla sana baktığını ve peşinden geldiğini görünce koşmaya başladın. Peşinden koştuğunu fark ettiğinde ağzının içinde küfür yuvarladın. Koşmaya devam ettin ve çıkmaz sokağın önünden geçerken kolundan tutuldun ve hızlıca ara sokağa cekildin. Seni kollarının arasına alan adam karanlığın içine saklandı. Seni takip eden adam sokağın önünden koşup giderken derin bir nefes aldın.

"İyi misin?" Kenara çekildi ve ay ışığının yüzüne vurmasına izin verdi. Gördüğün yüz ile şaşkınlıkla inledin.

"Matt?" Kolları hala beline sarılıydı.

"Evet hayatım, benim."

Rahatlamış bir şekilde kafanı geriye attın ve elini omzuna vurdun.

"Beni korkuttun adi herif."

"Biliyorum." dedi dudağının kenarındaki gülümsemesini saklamadan.

"Nasıl?" dedin goxlrirni kısarak.

"Kalp atışların." dedi hafifçe ve belindeki ellerini sıkılaştırdı.

"Senden nefret ediyorum."

‡‡‡‡

Sanırım bu bölümün devamı gelebilir. Beğenilirse ve devam bölümü istenirse bugün yazıp yayınlayabilirim.

Marvel İmagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin