1.BÖLÜM

8.6K 383 38
                                    

...🍀🍀...

~Yazardan~

Küçük kız Annabel evden çıktığı gibi koşarak bahçede oturan çocukluk arkadaşı Davidin yanına gidip oturmuştu.

David ise o sırada koparttığı bir çiçeği inceliyordu.

Annabel aralarındaki sessizlikten sonunda sıkılarak çocukluk arkadaşına döndü "hadi kapışalım David"

David sürekli bilerek yenilmekten sıkılmış bir şekilde "yine mi Annabel?" diye sordu bıkkınca.

Annabel "hadi lütfeeen, seni yenmek çok eğlenceli" küçük kız bunu söylerken gülümsemesine engel olamamıştı.

David her ne kadar sıkılsa da bu durumdan, Annabele kıyamıyordu.
David "peki ama bu son olsun"

Annabel tutamayacağını bile bile bunun son kapışma olacağına söz vermişti.

Annabelin sözünü tutmayacağını bilen David ise "yalancı" diye mırıldandı gülümseyerek.

Sonuç her zamanki gibi aynı olmuştu.
Devid Annabele hayır diyememişti ve yine bilerek yenileceği bir kapışmaya girmişti.

İki çocukluk arkadaşı birbirlerinin karşısına geçerek yerlerini almışlardı.

Her zamanki gibi ikisi de üçten geriye saymaya başlamışlardı.
"3...2..1.. başla!"

Bu sefer David farklı bir şey yapıp ormana doğru koşmaya başlamıştı.

İki çocukluk arkadaşı şehirlerden uzak bir köyde kalıyorlardı ve her yaz ikisinin ailesinin ortak yaz evlerine, ormana giderlerdi.

David bu sefer bunu fırsata çevirmek istemişti çünkü her seferinde bilerek yenilmek artık onun için sıkıcı geliyordu.
David Annabele yine yenilecekti bilerek, fakat bu sefer onu zorlamak istiyordu küçük kurt.

David göz ucuyla arkasına baktığında Annabeli görememişti.
Panikle ağaçların arasında duraksadı.

Bunun Annabelin kurduğu bir tuzak olabileceğini düşündüğünden tedbirli davranmaya çalışıyordu.

Davidin koku duyuları iyiydi o yüzden bu özelliğini kullanmaya karar vermişti ki Annabelin sesi duyulmuştu "beni mi arıyorsun kurtçuk"

David kafasını dibindeki ağacın tepesine çevirdiği anda Annabel onun üzerine atlamıştı ki David son anda kaçmıştı.

David gülerek Annabeli uyarmıştı.
"Birisini avlamak istiyorsan haber vermemen gerek Annabel" 

Küçük kız tabiki de cevapsız kalmamıştı.
"Bilerek uyardım, seni hemen yakalamak sıkıcı olurdu David"

David "o kadar eminsin yani yakalayacağından?"

Annabel "güçlendiğimi düşünüyorum, görmek ister misin?"

David sırıtarak cevap verme gereği duymadan hızla Annabelin üzerine koşmaya başlamıştı.

Annabel ise olduğu yerde sırıtarak Davidin ona yaklaşmasını bekliyordu.
Tam iki adım kala Annabelin elini şaklatmasıyla Davidi sarmaşıklar sarıp sarmalamıştı.

David hareket dahi edemezken Annabel işaret parmağıyla Davidin burnuna hafifçe vurup "gördün mü?" diye sordu.

David ilk kez gerçekten yenilmenin şaşkınlığıyla küçük kıza bakakalmıştı.

Geçen bir kaç saniyenin ardından David kendine gelerek "aferin gelişmişsin, en azından artık bebek bakıcılığı yapmam gerekmeyecek."

Annabel Davidin son söylediği sözüyle sinirlenmiş ve yanakları sinirden kızarırken "ben bebek değilim!" diye bağırmıştı.

David gülerek göz devirmiş ve "hadi artık çöz beni de eve dönelim, acıktım ben." demişti.

Annabel ise arkasını dönüp eve doğru yürümeye başlarken sinirle "çözmeyecem, öyle kal!" diye bağırmıştı Davide.

David şaşkınlıkla "Hadi ama şakaydı" diye söylenirken Annabel bu sefer Davidin bacaklarındaki sarmaşıklarına Davidi yerde sürüklemeleri için emir vermişti.

Annabel arkasına bile dönmeden küçük ayaklarıyla sinirli adımlarla ilerlerken, David yere düşürülüp sürüklenmenin etkisiyle Annabele bağırıyordu.
"Annabel! Ciddi misin sen ya!?"

...

İki küçük çocuk sonunda eve döndüklerinde dışarıdaki bütün aile fertleri şaşkınlıkla ve gülerek onlara bakıyorlardı.

David sonunda tanıdık yüzleri görmenin mutluluğuyla "biri beni bu deliden kurtarsın!" diye bağırıyordu.

Olaya müdahale olan ilk kişi Annabelin dedesi Carlos olmuştu.
"Annabel bırak Davidi"

Annabel dedesinin uyarıcı sesini duyunca Davidi yolun ortasında bırakmıştı.

David ise hemen ayağa kalkıp "seni bücür! Dua et kıyamıyorum" diye söylenmeye başlamıştı yerden kalkıp üstünü silkelediği sırada.

Annabel ise eve girerken Davide tehditlerini savuruyordu. "uğraşma benimle David, yoksa bu sefer üç saat asarım seni ağaca"

David daha bir şey diyemeden Annabel eve girip odasına ilerlemişti.
Dolabından yeni kıyafetler çıkarıp elini yüzünü yıkamak için banyoya ilerlemişti.
Annabel ellerini suya temas ettirdiği gibi bütün sinirleri gevşemişti.

Elini yüzünü yıkayan küçük kız odasına geri gidip üzerini değiştirmişti.
Ardından büyük halası Calista'nın onu yemeğe çağırmasıyla dışarıya çıkmıştı.

Bu gün yemeği hep birlikte bahçede yemeye karar vermişlerdi.

Büyük halası Calista, Annabelin sonunda dışarıya çıktığını görünce yanına oturması için çağırmıştı.

Annabel büyük halası ve Davidin arasına otururken yemek yemeyi sevdiği için neşeli görünüyordu.
Bunu farkeden halası "yarım saat öncesine göre çok neşelisiniz hanım efendi" demişti.

Annabel "Evet, izninle halacım şuan konuşmak yerine yemek yemek istiyorum" diye yanıtladı halasını.

Halası alaycı bir sesle "yemekler emrinize amade küçük hanım, bol bol ye bakalım" dedi.

Annabel sonunda rahat bırakılmış olmanın keyfiyle tıka basa yemek yemiş sonrada koşarak hamağı kapmıştı.

Küçük kız keyifle hafif hafif sallanırken uykusu gelmeye başlamıştı.
O sırada herkez yemek masasını toplamak için kalkmıştı.

Bir kişi dışında...
Oda küçük kızın arkadaşı Daviddi.

David ise küçük kızın yattığı hamağın karşısına sandalye çekmiş küçük kızı izliyordu.

Küçük kız uyumak üzere olduğu zamanlarda çok masum ve daha tatlı oluyordu onun gözünde.

Küçük çocuk hamaktaki kızı izlerken bekledi..

Bekledi..

Bekledi...

Ve sonunda Annabel izlendiğinin farkında olmadan yattığı yerde uyuyakaldı.

                   * Devam Edecek *

🍀İlk bölümü nasıl buldunuz?
🍀okuyan, beğenen ve desteklerini eksik etmeyen herkeze Teşekkür ederim.♡

🍀19.02.2023

Doğa'nın KanunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin