...🍀🍀...
Yazardan
İki adam oturmuş salonda konuşurken, koşmaktan yorulan iki afacan eve girmişlerdi.
İkisinin de yüzü koşmaktan kızarmıştı.
Nefes nefese içeriye girdiklerinde Victor gülerek "kim kazandı bakalım?" diye sordu.Küçük kurt anında homurdanmaya başlamıştı.
"Tabi ki de ben!""Yalan söyleme ben kazandım." Küçük kız keyifli bir şekilde karşısındaki çocuğu yanıtladığında David inatla karşı çıkıyordu "yine hile yaptın! Saymıyorum ya ben!"
Annabel Davidin yanından geçerken "ağlama velet" diyerek Davidin terli saçlarını karıştırmıştı.
"Sen kime velet diyorsun? Sensin velet!"
Küçük kurt sinirle renkten renge girerken Carlos ve Victor ona gülüyordu.Annabel Davidi umursamadan mutfağa doğru ilerlediğinde keyfine diyecek yoktu.
"Merhaba sultanlarım."
İki kadın arkalarına döndüklerinde küçük kızı görmeleriyle gülümsemişlerdi.
Küçük kız yüzüne yapışan saç tutamlarıyla ve kızaran yanaklarıyla çok sevimli görünüyordu.
"Sana da merhaba Annabel, yine Davidi mi kızdırıyorsun?"
Calistanın sorusu karşısında sinsice gülmüştü küçük kız."Hakkımla kazandığım bir yarışta beni geçemediği için ağlıyor."
Küçük kızın söylediklerini duyan David içeriden ona bağırmıştı.
"Hiç de bile, hile yaptı!"Bu ikilinin tartışmalarına alışan ev ahalisi gülerek işlerine geri dönmüşlerdi.
"Aç mısınız çocuklar?" Adelanın sorduğu sorunun cevabı belliydi. Aslında sorması bile hataydı.
"Ben çok açım!" Bunu söyleyen elbette ki Annabeldi.
Küçük kız dünyaları yese bile doymuyordu."Sen hep açsın." Davidin söylenmelerini duyan Annabel onu takmamıştı. Hâlâ keyfi yerindeydi.
"O zaman patates kızartıyorum sana Annabel." Adela yüksek sesle söylediği şeyden sonra "bende açım!" diye bağıran oğluna karşılık gülüşünü büyütmüştü.
Calista çayı demlerken Adela da patatesleri çıkartıyordu.
İki kadın işine odaklanırken arkalarındaki küçük kız masada bırakılan ekmeklere göz dikmişti.
Daha fazla dayanamayıp ağzı açık olan poşetten elini uzatarak ekmeğin ucundan koparmış ve yaramaz bir çocuk gibi hızla mutfaktan kaçmıştı.
Elindeki ekmeği elbisesiyle gizlemeye çalışan küçük kız dedesine ve Victor amcasına çaktırmadan bahçeye çıktığında sevinçle çimlere oturmuş ve ekmeğini yemeye başlamıştı.
"Seni küçük hırsız." Arkasında duyduğu sesle panikleyen küçük kız ekmeğini gizlemeye çalışsa da David zaten onu görmüştü.
"Hırsızlık yapmadım ben!"
Küçük kızın çıkışına karşılık yanına oturan David alayla "öyle mi?" diye sordu.
"Ödünç aldım." diyerek aklına ilk gelen yalanı söyleyen kız karşısında kahkaha atmıştı David.
"O ekmeği miğdene indirdikten sonra yerine koymayı mı düşünüyordun?"
Durumun saçmalığını fark eden kız yüzünü asarak bakışlarını çimenlere çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğa'nın Kanunu
FantasiBiri Doğayı korumaya yemin etmiş bir peri. Diğeri ise Alfalığa aday bir kurt. İkisi de küçüklük arkadaşları. Kader onlar için neler yazmış gelin beraber bakalım. Senden tek istediğim sadece 'Tanıtım'ı okuman. Çok kısa ve ilgini çekeceğini düşünüyoru...