26.BÖLÜM

1.7K 163 26
                                    

Yeni bölümle sizlerleyim♡♡♡
Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur, şimdiden keyifli okumalar♡♡♡

Bölüme başlamadan bir kaç bir şey söylemek istiyorum, okursanız sevinirim canlarım🍀🍀

Bölüm sınırı için 50 oy 100 yorum demiştim ancak 100 yorum gelmiş olsa da 2 hafta da 400 kişinin okuduğu bir bölüme 50 oy nasıl gelemedi anlayamadım açıkçası...

Üzücü bir durum. Ben mi bölümleri güzel yazamıyorum acaba diye sorgulamaya başladım bu sonucu gördükten sonra. 

Neyse üzerinde fazla durmak istemiyorum. Bölümü bekleyen arkadaşları daha fazla bekletmek istemediğim için sınır dolmadan bölümü atmak istedim çünkü bu gidişle 3 haftayı bulurdu sınırın dolması.

Bu iki haftanın telafisi için pazar günü 27. Bölümü de atacağım.

Fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar dilerim🍀🤧💖

Bölümü oylamayı ve satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı unutmazsanız sevinirim💖🤧🍀🥰

...🍀🍀...

Annabel'den

"Hayır!" diye bağırdım inkar edercesine.

Kütüphanede bilincimi kaybettikten sonra gözlerimi kendi odamda açmıştım ama keşke açmasaydım diyen bir yanım vardı.

Karşımdaki kadın bana inandırmak istercesine aynı şeyleri tekrar söylerken buna bir anlam veremiyordum.

"Ne kadar inkar ederseniz edin leydim, ancak iki haftalık hamilesiniz"

İki haftalık diyor ancak biz birlikte olalı daha sadece bir hafta olmuştu. Buna imkan yoktu!

Ellerimi yumruk yapıp avuçlarımın içindeki çarşafı daha da çekiştirmeye başladığımda ters bakışlarım kadının üzerindeydi.

Halam araya girerek şifacı kadının yanına ilerlerken "tamam bu kadar yeter. Gidebilirsiniz" dediğinde şifacı kadın ve yanındaki yardımcıları eğilerek selam verdiler ve hızlı adımlarla odayı terk ettiler.

Sarayın, saray halkına özel şifacıları vardı ve onların da kendilerine özel güçleri vardı ancak bu kadının güçlerinde bir sorun olmalıydı.

Sessizce yanımda oturan Adela abla beni kendine çektiğinde sinirlerim bozulduğu için gözlerim dolmaya başlamıştı.

"İki hafta bile olmadı ki..." diye söylendim kısık sesle. Sesim gittikçe pürüzlü çıkmaya başlarken kendimi tutamayıp Adela ablanın kollarında ağlamaya başlamıştım. Normal şartlarda olsa bu habere çok sevineceğime emindim ancak bu şartlarda sevinemiyordum.

"Nasıl olduğunu bilmiyorum ancak bebek çok hızlı büyüyor olmalı" diyen Adela ablayla daha çok ağladım "bu imkansız..." dedim ağlamalarımın arasından kabullenemeyerek.

"Geçen gördüğün bir kabustan bahsetmiştin Annabel. Bu Nigelin işi olmalı." halamın sözleriyle bazı şeylere açıklık getirebilmiştim ancak hala kabullenemiyordum.

Neden ben...?

"Peki onu ne yapacağız? bu gidişle dört buçuk ayı var gibi görünüyor" Adela ablanın halamla konuştuğunu, ona bakmasam da anlamıştım.

Halam bozuntuya vermeden ve beni rahatlatmak isteyerek yanıma gelerek oturduğunda elini saçlarıma atıp okşamaya başladı. "dört buçuk ay bir şeyler yapabilmemiz için oldukça uzun bir süre"

"Uzun mu..." dedim sesimin çıkıp çıkmadığından emin olamayarak. Dört buçuk ay gözümde o kadar küçük gözükmüştü ki...

"Biraz daha uyumaya ne dersin hayatım?" halamın sorusuyla, acıyan gözlerimle ona dönerek başımı olumsuz anlamda salladım.

Doğa'nın KanunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin