*Zamansızlık (7)*

697 131 91
                                    


Bu bir süre Druce ve Paiva'nın geçmişine gittiğimiz son zamansızlık olacak. Bundan sonraki zamansızlıklar şimdiki zaman içinde gerçekleşecek. 

Yeni bölüm harika olacak :) Çok heyecan yapalım :) Ve çabuk gelsin diye bol yorum yapıp okuyan herkes beğeniye minik bir tık atsın :) 

Seviliyorsunuz. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Araba kullanırken bir anda bastıran uykuya direnmekte zorlanan Paiva, kapanan gözlerine engel olamamıştı. Arabayı durdurduğunu hatırlamıyordu bile. Bedeni sanki bir boşluğun içinde süzülüyor gibi hissediyordu. Çekildiği bir yer vardı. Zihni karmaşık imgelerle dolup taşmıştı. Uzaktan gelen bir ses gürlediğinde hafızası da yerine gelmişti.

"Sen ne halt ediyorsun!"

Onu daha önce bu kadar kızgın gördüğü hiç olmamıştı. Kızgın ve korkmuş gibiydi. Paiva, fani yaşamından bu kadar hızlı koparıldığını hiç hatırlamıyordu. Druce, genellikle ona zaman tanırdı.

"Tek başına ne halt etmeye dışarıda dolaşıyorsun Paiva! Dörtler senin peşine düşmüşken hem de!"

"Beni hapsedeceklerdi!"

Elleriyle yüzünü sıvazlayıp derin nefesler alıp verdi. Az önceki uykulu halini atlatamamış gibi görünüyordu.

"Ve sen de gece dışarıya çıktın öyle mi?" Druce, kanatlarını kapatıp sakinleşmeye çalıştı. Üzerinde çapraz taktığı kırmızı bir kumaş parçası vardı. Pantolonu soluk siyah rengindeydi. Paiva, onun sürekli kırmızı giymeye başladığını fark etmişti. Gerçekten Kırmızı iblisler konusunda ciddiydi demek. "Fani Paiva bu kadar mı aptal!" diye devam etti Druce. "Peşindeler ve ben çok uzaktayım. Öncülerin hafızlarında seni gördüm Paiva ve korku içindeyim. Ne halde olduğumu düşünmeni istiyorum. Yanına geliyorum. Şimdi yapmanı istediğim tek şey arabayı durdur ve farları aç. On dakika ışığın içinde bekle. Morrigan'la konuştum. Senin için yardım gönderecek. Onunla kal."

"Bir dev mi?" diye sordu korkuyla. Onlarla karşılaşmaktansa iblisleri tercih edebilirdi. En azından sonsuz bir tutsaklık yerine hızlı ölüm olurdu.

"Hayır, bir kuzgun." dedi. Sanki söylediğine kendisi de inanmıyormuş gibi yüzünü buruşturdu.

"Kuzgun mu? Bir kuş bana nasıl yardım edebilir ki?"

"Eğer yetişemezsek bir Geçit açacak. Seni Otherworld'a götürecek. Doğrudan Morrigan'ın yanına. Ona güvenebilir miyim bilmiyorum ama seni öldüremeyeceğine eminim."

Druce konuştukça daha çok şaşkınlık yaşıyordu. "Ludvig'in annesi mi?"

"Ludvig?" diye sordu Druce. Az önceki öfkesi şimdinin yanında hafif kalıyordu. "Bu konuyu da konuşacağız Paiva! Ne demeye bir deve aşık olursun ki!"

Devler GeçidiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin