Bıçak sırtına yamadım
düşlerimi,
kader,
ağlarını gülüşlerine örüyor,
gözlerindeki siyah beyaz yasak çizgilere,
gözbebeklerimden yansıyan silüetini çiziyordu.
Kışlar,adalara göçüyor,
ömrüm göçüyor,
soğuk bedenime gömülüyordum.
Ne kaldı benden yana?
Senden bana?
Kurumuş kozalar,
kelebek kanadında allar,pullar.
Karışıp kaldık,
özgürlükle ikilemler arasında,
tuttukça kanatlarından bulaştı hayatımızın parmak uçlarınaOltasına derya takılmış ciğerlerimin,
canından sual sorulmaz,
sekiz canı kalmış arsız kediler boğuluyor kulaçlarımda.
Meskûn mahalinden uzaklaşırken,
başıboş gezen
serseri köpeklere kafa tutan kedilerdi onlar...
Mundar karanlık,
şimdi sırılsıklam,
kaldırım kenarlarında...Hilal'in iki ucuna bağlanmış, sarı sedasız sokaklarından,ağaçlar henüz bitkisel hayattayken,
şiirlere karşı
manzarası olan sohbetlerde,
bizi anlaması gereken insanların
anlayamadıkları kavramları anlatsak birbirimize...Bir keresinde şöyle bir şey duymuştum "Mutlu insanların olduğu adalarda,kelebekler de mutlu olurmuş.O kadar mutlu olurlarmış ki,yükseklere kanat çırpar,güçleri bitince kendilerini boşluğa bırakırlarmış..."
...şimdi çok mutluyum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAFORİZMA
PoetryNe kadar gerçek olursa yazdıklarım, o kadar derine gömeceğim yüzündeki kırıkları... Beni anlaman değil derdim, karanlığımı üzerine yakıştırman . Hadi kendini günyüzüne çıkar! " by son mısra"