HEYULA MAVİSİ

43 5 14
                                    

Daha acıların yoklamasını alamadan
sevinçler yok oldu gitti.
Şiir cenderesinde sıkışııp kalmış kelimelerin acısı çıktı ruhlardan.
Herkes gitti peşi sıra...
Kelimeler değil söz konusu,
bütün mesele onları sahiplenmekti...
Gidenler hariç...

Azmet mavisi,
Mavinin tonları ile kavga seviş...
Sevişirsen eğer,
Gece örterdi tutsaklığı
Çaresizliği,
bilinçsizliği,
içinde
öldüremediklerini
Ölmek bir şey ifade etmiyor...
Bütün mesele ölmeyi sahiplenmekti
Emine,Münevver ve diğerleri gibi...

Sen hiç nefes alan bir yıldız gördün mü?
Şöyle Kanlı canlı karşında...
Belki biraz suda yansıyan parlamanı
asmıştır karanlığa...
Aynı aşkın içinden uzaklaşarak,
aynı nefretin
aynı evrimin...
Hüzün hüzüne baka baka iç çekerken  soluduğumuz duruşunu...
Ben gördüm,
Sönmüştü...
Sönmüştüler...

Lakin
rotasını değiştirdiğinde gökyüzü

Musa asası,
bir ağacın cesedinde yontuldu...
Cesetler evrim geçirir,
toprak özümser
sonra kanıksar...
Karanlıkdan tekrar ağaça dönüşür,
Yol verir olmayacak zamanlara,
Nil nehrinden çeker alır su tuğlalarını...
Tanrı aşkına!
Afrikalı'ların  Güneş'ten parlak olma yalnızlığına
Firavun gözyaşları karışsın!!!

Bu yaşıma geldim
Yaşamını yitiren üç kavram gördüm...
Dedem,babam ve demokrasi...

Ömrümün yarım adası,
Tek(!) boğazı
Sanki dünyanın yarısı,
derin yarası...
Doğduğum yer...
Burasıydı
Şehirsiz hastaneler hariç...

O konuya hiç girmeyeceğim
zifiri bir çılgınlık olur,
konuşmak,delirmekten karanlık bir oda...
İntihar etti kuşlar
Onkoloji Polikliniklerinde,
kanser hastası uçaklar ekolojik kazalarda
O konuya hiç girmeyeceğim çünkü ormanlar ateşle sulandı pilotaj(!) hatasından...

Düzensiz göç yüzünden,
Göçmen Kuşlar sığınmacı,
Sığınaklar savaş meydanı
Meydanlar ruhban mayısların...
Heyula!!!
Yelkensiz  bir gemi nasıl  geçerdi  Çamlıca semalarından?

Ben ruhumu kelimelerden azât ederek
ölmeyi sahiplendim...

Şimdi söz sizin,ölüm sizin....

METAFORİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin