Çelik çatal bıçakların yansımasında mimlenen dudaklarım...
Kadehlerin üstünde anason buğusu...
Endişesi olmayan ağızlar altında,
meze tabaklarının sesinde ezilen damak tadım...
tadım yok ki...Gülüşlerime çarpa çarpa düştü gülüşlerin,
onlar da kırıldı kırılacak,
yanağımda kırmaya kırık kalmış utangaç busen..."Sarhoşluk nedir ki?"deseler,
eğlenen gönüllerin uğultularına şahitlik ederim ki;
Bilmem...
"Derdini gömüp,tertemiz uyanmak!"
Belki tertemiz gömülmek
dermansız uykulara...
Ben bilmem...Endamı,keyfi şahane,
kahkahası bahane
bir kadın kokusu gelip geçse
önüm sıra,
mavisinden karasına nemalansa dünyanın...
Kime ne?...Kimsenin bilmediği
bir yüzü şiir geçmişimin.
Yüzüm dağılmış meyhane sofrası,
masaya dayanmış sabahı arıyorum.
Camların içe dönük tarafından süzülen damlalara bakıp,
şişelerin ucundan buharlaşıyorum...Oysa devrilmeliydim kollarının devrikliğine,
yıkılsam yıkıla bildiğim kadar...Tam da şimdi,
İşaret parmağımın ucunda isminin resmi,
bulanmadan camlardaki damlalar,
üstüne resmediyorum ismini.
Yan masanın bitmek bilmez şarkı istekleri.
Canlı müziğe eşlik eden boş/hoş bakışmalar da buna dahil.
Savmalıyım cebimdeki bütün suretleri.
Unutsam unutubildiğim kadar...Güneş'e varmaya saatler kala,
hayal ile karışık yağmurlar
gecenin kuş bakışına çökmüş
kara kara...
Mevsim normallerinin altında seyrediyor zaman...
İşte o anlar,
Göçebe hayatlar infaz ediyorum aklım sıra sıra...Kimseye hayrım yok,
gayrım da yok.
Dedim ya!
Keyfim desen hiç yok...
Bu Beyoğlu serserisi var ya,
bu bey(!)oğlu!
Sanki civar semtin bütün ışıklarını toplayıp,
çıngar çıkarmaya gelmiş gözlerimde.
Gözlerinin boşluğundan tek ben mi korkuyorum sarkmaya?
Bir şehir bu kadar mı inkar eder yıldızların parlak yalnızlığını?
Ağzıma kadar acımtırak
boğazın suları da buna dahil...Nefesimi kıyan keman sesinin sonundayım,
duyuyor musun?
insan söyleyemez ya
kalır eteğinde sustukları,
Şubat'ın soğuk havası yapışır ciğerine.
Şöyle etraflıca
haykırsam,haykıra bildiğim kadarını.
Yeter ki senden"seveceğim"olsun!)
aramızda aşkın lafı mı olur?
bir dahaki sefere sen ödersin
hesabı...Fiks menü;
Üçyüzaltmış derece
teras manzaralı sevmeler de buna dahil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAFORİZMA
PoesiaNe kadar gerçek olursa yazdıklarım, o kadar derine gömeceğim yüzündeki kırıkları... Beni anlaman değil derdim, karanlığımı üzerine yakıştırman . Hadi kendini günyüzüne çıkar! " by son mısra"