MERDİVEN

35 5 14
                                    

Ağır geçen bir günün  merdivenlerinden inerken,
ellerim cebimde
düzensiz şeyler okuyorum;
Duvar yazıları,
yabancı dilde yazılmış tabelalar,
arabaların plakaları...
Tahta çubuk takıp bulutların giderine,
eve pamuk şeker niyetine götüren insanların
posta kutularının üzerindeki notlar mesela...

"Hava sıcak şimdi pamuk şekeri yenmez,hem yaşadığımız şehire yağmurda yağması lazım.."

Kararını bilirse
yağmur sevinçtir...

Nasıl oluyor da
ambulans sirenleri,
felç krizi geçiren trafiği
hastaneye zamanında yetiştirmez
işten kaçış saatleri.
Cevapsız soruların lastikleri kirlidir,
Tepe lambası mavi,
sönüyor evsizler
dönüyor mavi
işten kaçış saatleri,
ağır geçen bir günün merdivenlerinden inerken...

Islanırsa şehir,arabalar üşür
öğrenciler hızlı adımlarla ısıtır  çantalarını...
Kırmızı ışık,yeşil ışık,
klakson orkestrası...

Ellerimi cebimden çıkardım,
Çıkardım silik apartmanların boyalarını tırnaklarımdan.  
Konuşur mu akıllı adam beş
parmağıyla,
dişleriyle ısırırken yumruğunu,
dudaklarıyla...

Suskunluk,
Üzgün ellerinle öperek,
Saçlarına seslenmektir çocukların....
Suskunluk,
kabuk bağlaması sözcüklerin kilometrelerce...
suskunluk yürümek midir
milimetrelerce?...

Şehrin asık suratını seviyormuş
gibi yapıyorum,
kaldırımların yalnızlığını hatırlatıyor.
Ne kadar ayak basarsam
o kadar uzaklaşırım yoldan
Hem daha çok düşünürsem
Omuz omuza çarpan suretleri,
belki dönüp insanlara gülümserim,
Birileri bir kaç gün daha
fazladan yaşar...

Bahçesinde tek katlı deniz,
denize düşerse yağmurdur...
Pazar sabahları sevdiklerinle
balkonda samimi bir kahvaltı.
Kilo vermişsin,
sigarayı bırakmışsın.
Tanıştırayım ailenin en yeni üyesi
miskin tüy yumağı "Yağmur"
kucağımdan inerse,
Ölüdeniz'e doğru el ele yürüyebiliriz...

Limon ağacına komşu pencereden
bakarsam Güney'e doğru
hayal meyal,
Harbiyeden Taksim'e döndüğümüz kaldırımları da özlerim biraz,
ağır geçen bir günün merdivenlerinden inerken

METAFORİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin