Adımlarını saydım düştüğünde
merdivelerden,
çiçekler düştü sesinden...
Duygusal tramvaya bağlı kalp ağrısı,
aklım başımda uçurumDoğum günümü unuttum ki alaca
Bir yalnızlığım var her daim içimde,
Bu aralar Eylülden kalma istanbul havası seyreliyor boğazımda,
Sarhoşlugum
kışın paslanmış mucizelerine tanık,
fazlası alışkanlıkmış anne...Cüzdanımda fotoğrafı aşkın
Taşıyorum gururlu bir kumandan gibi,
Bende kredi kartından önce açılır suretler,önce kızımın gülümsemesini görmeliyim, sonra nakaratlı gözlerini,
Ödenmemiş faturalar,
Birikmiş Alacaklarım
İkiye üçe katlı solmuş gökyüzü
para bölmesinde dolaşan parmaklarım
Ve herkes buna tanıdık
Kim ne diyebilirdi,
dışarıda
yediğim yemeği sevgimle ödesem...
Başka bir hayattan adisyon güncelerim
Fazlası hayalperestlikmiş anne...Adımlarını saydım bulutların,kaç yıl daha yaşama göz kırpan yıldızlar arar gözlem evleri
Yarım asır süre gelen acılara bağ
ne bağlarda üzümler
ne Sıcak şarap ve ekmek...
Yağmur,kar,soğuk ve aş
Bir insan ölür,bir Bebek doğar,
savaş,nefret,küskü ve kan,
Kainatın tanımı budur!
Sevmek sorgusuz bir düet...Kaçmaktan tutuldum çocukluğuma
korkulukların arasından cekip alırdı önlüğümü
taze frezya kokardı annem,
tutardım elini,
doyardı ellerim kokusuna...
Ayın toy zamanı uzun ince
bir yol akardı önümüzden,
bu genlerin mirasına özlemi
aşka açlık,
çocukluğumdan kızıma uzanan,
göz buğusu,cam uğultusu
dinlediğim!
Bir umut ki o eski şarkılarla birlikte...Adımlarını saydım düştüğümde merdivenlerden,
çiçekler düştü geçmişimden...
Unutulmaya yüz tutmuş merhametler,
Anne...
Fazlası körlenmiş vaatler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAFORİZMA
ŞiirNe kadar gerçek olursa yazdıklarım, o kadar derine gömeceğim yüzündeki kırıkları... Beni anlaman değil derdim, karanlığımı üzerine yakıştırman . Hadi kendini günyüzüne çıkar! " by son mısra"