risroin

Risroin | 9

Film bittikten sonra yine Serkan'ın eli, Eda'nın belinde gülümseye, öpüşe ve film hakkında konuşarak çıktılar. Alışveriş merkezinden çıkıp Serkan'ın arabasının olduğu yere geldiklerinde;
"Hava çok güzel değil mii"
"Evet, sıcak ve esintili"
Eda etraftaki ağaçlık alana, yıldızlara bakarken Serkan onu izliyordu. Nazikçe Eda'yı belinden tutup kendisine çekti.
"Ben nasıl bırakacağım şimdi seni"
"Yaa, öyle deme bırakamıyorum ben sonra seni"
"Bırakma o zaman"
"O nasıl olacakmış"
"Öyle. Gel bana işte"
"Ben her gün sana gelemem ama"
"Neden"
"Olmaz ki öyle. Hem her gün, her gün sıkılmaz mısın benden?"
Serkan dalga geçer bir tavırla karizmatikçe güldü.
"Sıkılmak? Senden? Böyle bir şey mümkün mü ya"
Eda gülümsedi.
"Değil mi"
"Değil. Bırakmam mı gerekiyor benim şimdi seni"
"Evet, yarın görüşeceğiz zaten"
"Hıhı, işte"
"Ne oldu? Beğenemediniz mi Serkan bey?"
"Hmm düşünelim... İşten sonra da beraber olacaksak beğenebilirim bebeğim"
"Bırakmayacak mısın sen beni?"
"Asla"
Gülümsediler. Bir süre sessizlikten sonra Eda konuştu;
"Aşkım"
"Aşkım... Güzelmiş ya, uzun süredir bekliyordum bunu duymayı"
"Allah Allah"
"E Allah Allah"
"Gidelim artık"
"Peki, bin hadi"
Arabaya bindiler ve Eda'nın evine doğdu yola çıktılar. Evin önüne geldiklerinde Eda ile Serkan da arabadan indi. Eda kollarını Serkan'ın boynuna sardı ve Serkan da ellerini, Eda'nın beline koydu. Bir süre sessizlikten sonra Serkan;
"Ne yapacağım ben seninle böyle"
"Bilmem, ne yapsan acaba"
Eda'nın kulağına doğru eğilip;
"Acabaa" derken yavaşça Eda'nın dudağına gelip öpmeye başladı. Birbirlerini günlerdir öpmüyormuş gibi öpüyorlardı. Öpüşmelerini kesen Eda olmuştu.
"Ne oldu ya? Ne güzel öpüyordum seni"
"Evet, ama nefessiz kalacaktım yakında"
"Allah Allah"
"Ben artık içeri girsem iyi olacak"
"Bırakmak istemiyorum seni ama yapacak bir şey yok galiba"
"Serkaan, yarın erkenden görüşeceğiz zaten"
"Tamaam, tamam. Seni rahat bırakıyorum Eda Yıldız. Sen de haklısın, sıkılmış olabilirsin"
Eda, Serkan'ın yüzünü severken;
"Ne sıkılması, ondan değil. Halam öğrendi ya... Hepsi beni sorguya çeker"
"Ee onlar seni sorguya çekmesin diye biz hep acele mi edeceğiz, erken mi bırakacağım seni hep?"
"Yaani, tam öyle değil"
"Bence tamamen öyle. Halan ve arkadaşların kusura bakmasın bu ilk ve sondu. Bir daha ne erken bırakırım ne de acele ederim gerekirse söylerim"
"Pekii sakin"
Bir süre sessizlikten sonra;
"İyi geceler Serkan Bolat"
"İyi geceler Eda Yıldız"
Eda, Serkan'a gülümseyip eve girdi. Ardından Serkan da arabasına binip evine gitti.

Eda eve girdiğinde çıkarken bıraktığı topluluk yine oradaydı. Ellerini birbirine bağlamış ona bakan halasını görünce, Eda;
"Bir şey mi oldu, neden öyle bakıyorsunuz"
"Saat gece yarısı bir... Ondandır belki"
"Sinemadaydık, biliyorsunuz"
"Hmm, peki anladım halacığım"
"Neden kızdın ki şimdi"
"Kızmadım Eda, kızmadım"
"Peki, umarım öyledir. Ben uyumaya gidiyorum"
Eda yukarı çıktı makyajını sildi, üstünü değiştirdi ve cilt bakımını yaptı. Ardından kendisine bir çay alıp bir kaç işin üstünden geçmek için balkona çıktı.

Serkan da eve vardığında üstünü değiştirdi, kahvesini alıp işleri ile ilgilenmeye başladı. Az sonra gözü masasında duran telefonuna ilişti. Eda'ya mesaj atmak istiyordu.
"Ben ne fark ettim"
"Ne fark ettin"
"Benim telefonumda senin çok az fotoğrafın var"
"Hii ne yapıcaz şimdi, çok büyük bir sorun"
"Atabilirsin mesela"
"Pekii"
Eda, Serkan'a onlarca o an ve başka zamanlardan fotoğraflarını attı.
"İyi geceler güzelim"
"İyi gecelerr"
Serkan, Eda'nın fotoğraflarına bakıyor ve onun ne kadar mükemmel, güzel bir kadın olduğunu düşünüyordu. Ve kendi kendine sessizce söylendi:
"Ben seni hak edecek ne yaptım"
Bir süre daha Eda'nın fotoğrafları ile vakit geçirdikten sonra uyumak üzere içeri girdi. Uyumaya çalışırken bile kafasında Eda vardı. Gerçi her zaman vardı...

Eda da uyumak için içeri geçmişti. Uzandı ve üstünü örttü. İstemsizce gülümsemeye başladı. Kendisini herkese karşı soğuk duvarlarla örmüş, agresif hatta robot gibi bir adamdı karşısındaki. Ancak Eda'ya dünya üzerindeki tek kadınmış ve evrenin en değerli varlığıymış gibi hissettiriyordu. Serkan'ın şapşal romantikliklerini ve hallerini hatırlayınca gülümsedi Eda. Az sonra uykuya daldı.