Risroin | 14

146 11 0
                                    

Eda'nın dediği gibi kafası karışmıştı bu yüzden Serkan'dan biraz ayrı kalmak istemişti. Aslında arkadaşlarıyla da buluşmayacaktı. Alışveriş yapıp kafasını dağıtmak istedi ve tabii ki ona en iyi şekilde eşlik edecek arkadaşı Ceren'i aradı. Ceren'le buluşup akşama kadar alışveriş yaptılar, yemek yediler ve sayre. Serkan, Eda'dan buluşmalarına dair ya da herhangi bir konuda saatlerdir haber almıyordu o yüzden merak ediyordu ve Eda'yı arama kararı aldı.
"Kim arıyor kuzum"
"Serkan..."
"Aç bence"
"Açayım mı? Emin misin?"
"Eminim, eminim. Aç hadi"
"Efendim Serkan"
"Ne yapıyorsun"
"Ceren'leyim, kahve içiyoruz"
"Buluşmayacak mıyız"
"Bilmiyorum"
"İşiniz bitti mi? Alayım ben seni"
"Serkan bilmiyorum diyorum neden uzatıyorsun?"
"Beraber vakit geçirelim istedim Eda"
"Tamam ben istemedim Serkan. İsteyince geçiririz. Görüşürüz"
"Peki. İyi eğlenceler sana"
Kapadılar:
"Eda, neden öyle konuştun çocukla? Demedim mi ben sana kafan karışmasın, soğuk yapma diye?"
"Kafam çok karışık. Neden böyle yaptığımı bende bilmiyorum"
"Ahh Eda ah"
Bir süre sessizlik olduktan sonra Eda birden ayağa kalktı.
"Serkan'a gidiyorum ben. Böyle olmayacak. Çok soğuk davrandım, kırıldı kesin bana"
"Hadi, hadi koş sen. Ben de hesabı isteyeyim kalkarım. Haberdar et beni"
Eda hızlı adımlarla giderken seslendi:
"Ederiim"
Eda hemen bir taksiye atlayıp Serkan'ın adresini verdi. Geldiğinde hızlı adımlarla yürürken Aydan'la karşılaştı.
"Ben de nerede kaldı bu çiçekçi kız diyordum"
"Aydan hanım, şuan size ayıracak zamanım yok. Sonra sohbet edelim lütfen"
diyerek hızlıca yürümeye devam etti. Serkan'ın evine geldiğinde Serkan'ın sesini durdu ve duraksadı. Anladığı kadarıyla biriyle konuşuyordu.
"Sıkıldı benden. Kızdı bugün. Buluşmak istemediğini söyledi. Ayrılacak benden"
Serkan'dan başkasının sesi duyulmuyordu. Eda biraz duraksasa da içeri girdi. Serkan dışarıdaki masada, düğmelerinin üst kısımları düğümlenmemiş haki gömleği ve kot pantolonu ile elinde viskisiyle duruyordu. Eda bir yere bırakamadığı poşetleri yere koydu ve Serkan'ın yanına geldi.
"Edaa! Hoşgeldin"
"Sarhoş musun sen"
"Yoo, bilmem. Öyle miyim?"
"Ne kadar içtin sen?"
Serkan, ayakta zar zor durarak masanın üstündeki şişeyi işaret etti.
"Delirdin mi sen? Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun"
"Neden geldin? Benden ayrılmaya mı?"
"Saçmalama, neden ayrılayım senden?"
"Sıkıldın çünkü ve kızdırıyorum seni"
Eda, Serkan'ı koltuğa geri oturttu ve kendisi de yanına oturup ellerini tuttu.
"Sıkılmadım, sıkılmam. Kızmıyorum da. Sadece kafam karıştığı için uzaklaşmak istedim. Ama düşündüm ve buradayım, kafam karışık değil"
"Beni seviyor musun yani"
"Seni çok seviyorum"
Serkan, gülümsedi.
"Demek Eda Yıldız beni seviyor. Harika!"
"Biliyorsun bunu zaten"
"Hayır bugün bilmiyordum"
"Bilmen gerekirdi. Ben hiçbir zaman aksini söylemedim ki"
"Eda"
"Efendim"
"Beni hiç bırakma. Olur mu?"
"Sen de beni"
"Asla" dedi ve Eda'nın boynuna bir öpücük kondurdu Serkan. Eda'ysa gülümsüyordu. Tam o sırada Ceren arıyordu.
"Duur, Ceren arıyor"
Serkan, kafasını Eda'nın boynundan kaldırmadan mırıldandı.
"Açma. Bırak şu telefonu"
"Ama-"
"Aması yok. Benimle ilgilen, sevgilin olarak ilgine ihtiyacım var"
"Çok biliyorsun sen"
Eda, telefonu tamamen kapattı. Serkan, kafasını Eda'nın boynuna gömmüştü. Eda ise Serkan'ın saçlarıyla oynuyordu ve ikiside gülümsüyordu.
"Seni çok seviyorum"
"Ben daha çok"
"Serkaan"
"Efendim bebeğim"
"Soğuk oldu hadi içeri geçelim, seni yatıralım güzelce sonra ben de gideyim"
"Gitme"
"Sevgilim dünde buradaydım"
"Banane. Gitme işte"
"Serkan-"
"Küserim. Ben de bundan sonra hep telefonumla oynarım eğer gidersen"
"Beni kendi silahımla mı vurmaya çalışıyorsun Serkan Bolat"
"Nasıl anlamak istersen"
"Tamam hadi. İçeri geçelim. Hem soğuk oldu hem uyu sen artık. Umarım yarın yarı sarhoş uyanmazsın"
"Niye uğraşamaz mısın benimle"
"O yüzden değil"
"Tamam neyse. Yatağa geçelim zaten biz burada ne yapıyorsak"
"Aynen öyle, hadi bebeğim"
"Kalp kalbe karşı"
Eda, Serkan'ı kaldırıp ne olur ne olmaz diyerekten koluna girdi. Yatak odasına geldiklerinde Eda, Serkan'ı yatağa oturttu.
"Üstümü değiştirip geliyorum. Sen de değiştir döndüğümde uyuyacağız. Tamam mı?"
"Hıhı"
Eda, banyoda üstünü değişip Serkan'ın yanına geldi. Serkan üstünü değişmiş, yatağa girmiş ve arkasına yaslanmıştı.
"Niye yatmadın?"
"Seni bekliyorum"
"Bebeğim geldim ya, yatsaydın"
"Yatsaydım hemen uyuyabilirdim ama ben sana sarılarak, öperek ve izleyerek uyumak istedim"
Eda da yatağa girip örtüyü üstüne çekti ve Serkan'ın yüzünü severken bir yandan da öpücükler kondurdu yanağına.
"Yerim seni. Uyuyalım hadi"
"İyi geceler Eda Yıldız"
"İyi geceler Serkan Bolat"
Serkan, Eda'ya sımsıkı sarıldı. Eda'nın kokusunu içine çeker ve boynuna, yanağına, saçlarına öpücükler kondururken uyuya kaldılar.
...

risroinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin