Kanao'nun clay'in üzerin atlamasının üzerinden 3 saat geçmiş saat çoktan 00.00 olmuştu evdeki herkes odalarına çekilmişti. Kyung oturmuş gitarının akorları ile uğraşıyordu. Clay mesleği gereği yeni yakalanan suçluların dosyalarını inceliyordu. Jimmy yatağında uzanmış sam'in dediklerini düşünüyordu.
Minho Tanya'dan yarın görüşmesi gereken hastaların bilgilerini alıyordu. Sam yatağında uzanmış Jimmy ile çektikleri saçma videoları izliyordu. Evan yatağında uzanmış uyumaya çalışıyordu. Jisung oturmuş müzik eşliğinde resim çiziyordu. Kanao yeni kitabı için ilham arayışında odadaki şeyleri kurcalıyordu. Jessica hala odasına yerleşmeye çalışıyordu, geldikleri gibi aşağı inip diğerleriyle tanıştığından odaya yerleşememişti. Rose yatakta telefonu ile oynuyordu. Jack de sevgilisinin -Jessica'nın- peşinden aşağı indiği için odasına yerleşiyordu. Sally de Evan gibi uyumaya çalışıyordu.Clay her ne kadar önündeki dosyalara adapte olmaya çalışsa da kanao'nun aniden üstüne atlayıp '10' demesinin nedenini anlayamıyordu. Kafa dağıtmak için işine odaklanmıştı fakat suçluların dosyalarına bakmak ona kanao'nun yaptığı şeyi anımsatıyordu o da bir suçluyu sonuçta ayrıca 3 gündür uyumamanın verdiği yorgunluk da vardı üzerinde 3 gün toplasa sadece 4 saat uyumuştu. Öyle ki kanao'nun üzerine atlaması bir yana kyung'un davranışlarına tepki bile gösterememişti.
En sonunda pes ederek dosyalara bakmayı bıraktı ve yatağına uzandı sonunda uyuyabileceğini düşünmüştü hiç kıpırdamadan kapattı gözlerini.
Minho Tanya ile olan konuşmasını bitirip yatağın uzandı o da clay ve diğer grup arkadaşları gibi 3 gündür uyuyamamıştı.
Fakat bunun yanında bir de aklını karıştıran bir jisung vardı çocuk çok tanıdık geliyordu minho'ya. Aynı zamanda jisung'un görünüşü minho'nun çok gözüne batıyordu öyle ki jisung'u görünce gözlerini ayıramıyordu ondan.
Ani bir karar ile doğruldu minho. Jisung ile konuşmazsa jisung'u nerden tanıdığını bulamayacağını düşünerek ayağa kalktı ve jisung'un odasına doğru yol aldı. Kapının önüne geldiğinde kapıyı tıklattı fakat ses yoktu. Tekrar tıklattı yine ses gelmedi bunun üzerine kapıyı açtı minho ve kulağında kulaklık ile kapıya arkası dönük bir şekilde resim yapan jisung'u gördü. Bir süre izledi onu ve fısıldadı "sen kimsin ve ben seni nerden tanıyorum jisung?" sadece fısıldamıştı fakat tam jisung'un dinlediği şarkının değişeceği zamana denk gelmişti ve jisung çok iyi duyardı. Jisung kulaklıklar rağmen bunu duymuş ve hafifce sırıtıp kulaklığı indirmişti. Ardından minho'ya döndü. Minho, jisung'un onu duyduğunu anlamıştı ama sorun değildi bunu soracaktı zaten.
"güzel soru minho ama ben de bunu sana soracaktım ben seni nerden tanıyorum ve neden kim olduğunu hatırlayamıyorum?" minho'nun sorusunu değiştirerek ona yöneltti jisung.
"nasıl ya sen de mi beni tanıdığını düşünüyorsun?" dedi minho jisung'un yatağına otururken.
"evet minho ve bu kadar fazla dikkat çekerken seni nasıl hatırlayamadığımı anlamıyorum" diyerek minhoyu cevapladı jisung.
"bunu bana sen mi söylüyorsun jisung? Şuna bak sadece karşımda oturuyorsun ama-" dedi ve sinirle nefes verdi minho. Jisung sadece durması ile minho'yu etkilemeyi başarıyordu ama bilmiyordu ki jisung da minho için aynı şeyleri hissediyordu.
"sadece karşında oturuyorum ama ne?" dedi jisung yüzünde imalı bir gülümseme vardı.
Yavaşça ayağa kalktı ve minho'nun kucağına oturdu jisung. Hemen ardından devam etti "sadece otururken bile etkiliyor muyum seni?" dedi kulağına doğru fısıldayarak ve devam etti "peki şimdi minho... kucağında otururken ne kadar etkiliyorum seni?" derken çok rahattı jisung. Jisung bir çok kez insanları etkileyip istediğini almıştı fakat bu başkaydı. Sadece canı istemişti ve yapmıştı. jisung bu sonuçta fazla sorgulamamak lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murderers everywhere
Mystery / Thrillerİşkence ettiği kişilerin işkenceden sonraki halini fotoğrafa çeker ve öldürdüğü kişinin en sevdiği şey ile fotoğrafı birleştirip resmini çizer daha sonra ise resmi kendi sergisinde insanlara sunardı. Sergilediği resimlerin bir kısmı hastalarının gör...