1.3

19 18 80
                                    

İyi okumalarrrr <33
        ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kanao'nun anlatımından

Sabah gözlerimi açamam sebep olan ses sam'e aitti.

"Biriniz kıçını kaldırıp kapıyı açabilir mi?!" diye bağırıyordu.

Sam bağırmasa zilin deli gibi çalındığının farkında bile değildim.

"sen niye açmıyorsun?!"  diye bağırarak karşılık verdi Evan.

"çünkü ben açarsam bu kadar çok zile bastığı için derisini yüzeceğim onun!" dedi sam yine bağırarak.

Sonunda gözlerimi aralama kararı aldığımda nerede uyuduğumu yeni fark etmiştim.

Clay'in göğsüne başımı koymuş beline sarılmıştım. Clay de beni sarıp iyice kendine çekmişti çenesini saçlarımın üstünde hissediyordum.

Ve o anda aklıma dün akşam olanlar geldi.

Biz clay ile öpüşmüştük?!

Şimdi ne olacaktı?! Onunla neydik? Artık arkadaş olmadığımız kesindi. Daha Evan'ı mı Clay'i mi seviyorum onu bile bilmiyordum ki?! Neden clay'i öpmüştüm ki?! Kyung'u dinleyip emin olmadan bir şey yapmamalıydım.

Ama şöyle bir gerçek de vardı ki clay'i öptüğüm için hiç pişman hissetmiyordum. Hatta yine olsa yine öperdim ama aklım sürekli Evan'a gidiyordu. Neden ona ihanet etmiş gibi hissediyordum ki?

Aklımdaki düşüncelerden kurtulup hala tartışan arkadaşlarımı duymazdan gelerek clay'in yanında oturur hale geldim elleri gevşemişti ama hala belimdeydi. Hala uyuyordu.

Gözlerimi clay'den ayırıp salonda gezdirdim. Jimmy tekli koltukta yan oturarak ayaklarını koltuğun kol koyma kısmından sarkıtmış uyuyordu. Jisung ve minho üst üste ikili koltukta uyuyorlardı. Bunlar neden hep üst üste uyuyorlar ya?

Sam diğer tekli koltukta yayılmış telefonu ile oynuyordu ve oldukça memnuniyetsiz görünüyordu. Neyi var bunun?

Diğerleri ise burada değildi. Ben ayağa kalkacakken dış kapıdan Evan ile içeri giren Tanya ile duraksadım.

Öncelikle bu insan bozuntusuna kapıyı neden Evan açıyor? İkinci olarak uyuyan bir clay'i bu kız ile bırakamam. Ayrıca Evan'ı da bu kızla bırakamam. Ama ufak bir sorunum var ki, onları tutup götürmek için bir bahanem yok?

Bıkkın bir nefes alıp, bizi inceleyen Tanya'ya döndüm.

Ardından biraz sinir ve yeni uyanmanın etkisi ile "ne bakıyorsun?" diyerek tersledim Tanya'yı.

"sana ne?" dediğinde sinirle güldüm ve "bana bakıyorsun gerizekalı?" dedim.

"sana değil clay'e bakıyorum. Hem sen çekilsene clay'in yanından ya!" dediğinde öfke ile gülüp "sana ne be hamam böceği!" demiştim.

Yanımdaki beden kahkaha atmaya başlayınca bakışlarım ona döndü.

Çok güzel gülüyor be insafsız!

Ben farkında olmadan clay'in gülüşüne dalmışken beni kendime getiren yine clay olmuştu.

Clay dikelip oturur hale geldi ve belimdeki elleri sıkılaştı ardından bana bakarken gülümseyerek "hamam böceği ha? Çok yaratıcı da neden hamam böceği?" dediğinde hipnotize olmuş gibi yüzüme yakın olan yüzü inceliyordum.

Hala clay'in yüzünü incelerken ona cevap verdim "hamam böceklerinden nefret ederim çünkü"

"öyle mi?" dediği sırada gözlerim mükemmel görünen dudaklara kaydı.

Murderers everywhereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin