1.4

31 20 41
                                    

Selammm!

İyi okumalarrrr <33

       ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"istediğim şey ise benim seçeceğim ve istediğim kadar koruma"

Barney kyung'un isteği ile kaşlarını çattı ardından merakla sordu "ne yapacaksın korumayı?" dedi.

Kyung ise rahat bir şekilde "sana ne?" demiş ardından devam etmişti "veriyor musun? vermiyor musun?" dedi.

"adamlarımı öldüreceksen vermeyeceğim kyung. Onların çoğunun aileleri var" dedi Barney.

"vermiyorsun yani?" dedi kyung yüzündeki ciddiyet ile.

Arkadaşları ise pür dikkat konuyu dinliyordu.

"kyung aileleri var bana emanet onlar ölmelerine izin veremem!"

Kyung sinirlendiğini hissediyordu. Öfkesini dizginlemek için her zaman yaptığını yaparak nefesli bir gülüş sundu ardından konuştu "bana ne ailelerinden? Bunlar koruma değil mi?! Aileleri ölümüne hazırlardır bence" dedi kyung sinirlendiğini belli ederek. Hem onu korumasını istiyor hem de istediğini vermiyordu bu kyung'u sinirlendiriyordu.

"emanet mi? Buradan bakılınca hiç öyle gözükmüyor" dedi clay arkasına yaslanmış rahat bir tavırla kanao'nun saçı ile oynuyordu. Konuşurken onlara bile bakmamıştı.

Herkesin bakışları anında clay'e dönerken Barney clay'e bakarak konuştu "neyden bahsediyorsun sen?!" dedi sesini yükselterek.

Kanao kahkaha atarak "senin yerinde olsam onunla konuşurken sesimi yükseltmezdim Barney. Çünkü onun kyung'un aksine seni öldürmek için bir engeli yok" dedi ve yüzünde ufak bir gülümseme ile saçıyla oynayan clay'e dikti bakışlarını.

Clay de ona küçük bir gülümseme sunmuş ve dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştı.

Onları şaşkınca izleyen ailelerin aksine arkadaş grubu kanao ve clay'i sırıtarak izliyordu.

"kanao! Sen nasıl?! Benim niye senin sevgilinden haberim yok?! Ayrıca siz ne zamandır çıkıyorsunuz?" diye sorularını sıraladı kanao'nun annesi.

Kanao umursamaz bir tavır ile "neden haberin olsun ki? İşin düşene kadar yaşadığımı bile bilmiyordun sen" dedi.

"kanao-" kanao'nun annesinin sözünü kesen kişi William'dı. Sırıtarak "karşımızda rahat olduğuna göre sevgilisine çok güveniyor galiba?" dediğinde kyung ile clay'in bakışları birbirini buldu ikisi de o gün bu adamı öldürmediği için pişmandı ve daha da pişman olacaklardı.

Ardından clay bakışlarını William'a çevirip ciddi bir ifade ile "bana değil kendisine güveniyor" dedi ve kyung onu tamamladı "tabi sen kendi egonu yüceltmek ile meşgul olduğun için kanao'nun senden hiçbir zaman korkmadığını anlamadın" dedi. Ardından kanao "sen malsan biz ne yapalım yani" dedi alaylı bir gülümseme ile.

Clay ile kyung aynı anda kanao'ya dönmüştü çünkü hala ondan korkmadığını belli etmeyeceğini sanıyorlardı.

Kanao ise sadece gülümsemişti.

Kyung yüzündeki gülümseme ile şaşırmış olan William'a bir bakış attı ardından Barney'e dönerek ciddileşti "şimdi bana koruma veriyor musun? Yoksa-" dediğinde sözü Barney tarafından kesildi "arkadaşın ne demek istediğini söylesin adamlar senin olsun" dediğinde kyung bıkkın bir nefes almıştı. Clay'in kastettiği şeyi tabi ki biliyordu. Onu tanımak için uzun bir zamanı olmuştu hatta belki clay'i onun ekibinden bile daha iyi tanıyordu.

Ardından clay rahat bir tavır ile konuştu "ben söylerim ama söylersem sen buradan sağlam çıkamazsın" dediğinde Barney kaşlarını çattı ve "n-neden?" dedi kekeleyerek. Tahmin ettiği şeyin olmasından korkuyordu.

Murderers everywhereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin