Seni buldular...
Ama onlar ölmeni istiyor...
Hayatta kalmak için mücadele etmen gerek……
“Ve onu kullanacak olan kişi dünyaya geldiğinde.”
Daha önce hiç böyle olmamıştı. Siz hiç kafanızda birinin sesini duyarak uyandınız mı? Ben bu sabah yüksek sesli birinin sesini duyarak ayağa kalkmıştım. Hastaneden ayrıldığımızdan bu yana belli aralıklarla konuşmaya devam ediyordu. Sanki bir şey okuyordu. Bütün kelimeler belirli bir ahenkle yazılmış gibiydi. Elimdeki not kâğıdında söylediği ilk şeyden son şeye kadar hepsi yazılıydı. Ne anlatmaya çalışıyordu? Kafamı not kâğıdından kaldırıp arı gibi çalışmaya devam eden iş arkadaşlarıma baktım. Ben geldiğimde hepsi nasıl olduğumu sormuştu. Kabaca iyiydim. Ama gerçekte Lettie ile konuşuncaya kadar iyi olmayacaktım. Sabah aramış ve nasıl olduğumu öğrenmişti ama eve ne tuhaf ki eve gelmemişti. Ben geleceğini düşünüyordum. Soracağım sorular birikirken sabrım taşmaya başlamıştı. Bu gidişle gidip odasına oturacak ve her şeyi bağırarak soracaktım. Bunu yapmama çok az kalmıştı. Kolumdaki sargıyı hala açmamıştım ama bugün eve gidince bunu yapacaktım.
Drew bana olanlarla ilgili hiçbir şey söylemiyordu. Sabah onu sadece evden çıkarken görebilmiştim. Benimle hiç konuşmamıştı. Belki de onu küstürmüştüm. Bilmiyordum. Emanuel ise başka bir gün benimle konuşmak istediğini söylemişti. Benimle konuşmak istediğini söylerken yüzündeki üzgün ifade dikkatimi çekmişti. Sanki dokunsam ağlayacak gibiydi. Bu yüzden en kısa sürede onunla konuşmak için zaman ayırmayı planlıyordum. Şahsen öğreneceklerim iyi bir şey olmadığını sezmiştim. Kapı zili çaldığında gözlerim kapıya ilişti. İlk önce sarı saçları uzun bir kız girdi içeri. Sonra siyah saçları atkuyruğu bağlanmış bir erkek girdi. Dikkatim tamamen onlara çekildiğinde erkek olan Jerry ‘e elini kaldırdı ve Jerry onların yanına gitmeye başladı. Tanışıyorlar mıydı? Masanın üzerindeki ellerimi birleştirdim ve Jerry ‘nin onlarla konuşmasını izlemeye başladım. Ne konuşuyorlardı? Duymak için odaklansam bile bu kadar uzaktan duyabileceğimi sanmıyordum. Derken sarışın kız konuşmaya başladı.
“Etraf temiz kontrol ettik.”
Jerry ona gülümsedi. “Teşekkür ederim Lisa. Bu ara sayıları biraz arttı.”
Neyin sayısı artmıştı? Kızın adı Lisa olmalıydı. İsmini duyunca burkulan göğsüm onu tanıdığım anlamına mı geliyordu?
“Evet, bunu fark ettik. Artık onu burada tutmak tehlikeli olmaya başladı.” dedi erkek olan. “Onu sığınağa götürmeliyiz.”
Bu o olan kişi ben mi oluyordum yoksa bana mı öyle geliyordu? Bu demek oluyordu ki şu an tehlikedeydim. Ama kimler tarafından tehdit edildiğimi bilmiyordum.
“Etrafta olacağız.” dedi kız ve kafasını çevirdi.
O an göz göze geldik. Yeşil gözleri, gözlerime değdiğinde içindeki duyguyu çok net görmüştüm. Özlem. Benim Drew’ e baktığım gibi oda bana bakıyordu. Bu tam olarak ne demek oluyordu. Şakaklarımdan giren bir ağrı gözlerimi kör ederken gözlerimin önünde hiç hatırlamadığım bir sahne oynamaya başladı. Artık Lilith ‘i nerede görsem tanıyordum. Küçük bir kızı kovalıyordu. Kız sarı saçlıydı ve çok güzeldi. Lilith onunla oynarken mutluydu. Küçük kız bana doğru döndü ve gülücükler saçtı. Yeşil gözleri ise onun kim olduğunu gösteriyordu.
“Angel buraya gel.” dedi Lilith ve küçük kız havaya zıplayarak kaçmaya devam etti.
“O iyi mi?” diye bir ses duyduğumda kafeye geri döndüm.
Bir elim kafamda diğeri ile masayı sıkıyordum. Birkaç kişi başımda toplanmıştı. Jerry elindeki su dolu bardağı bana uzattı. Bardağı alıp birkaç yudum içtim. Gördüğüm küçük kız karşımda duran kıza o kadar çok benziyordu ki. O olduğuna emin gibiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Kanatlar
Fantasy"Gecenin sırrını ifşa ettin." Her gece ortadan kaybolan insanların arkalarında bıraktıkları tek şey bu nottu. Şehrin güneyinde ki küçük bir kasaba büyük bir sırrın ev sahipliğini yapıyordu. İnsanlar her gece ortadan kayboluyor ya da ölü bulunuyordu...