Baekhyun'un hisleri çok fazla yüzeyde olduğundan, dans boyunca sessiz kaldı. Gece boyunca üzerine düşen görevi yerine getirdi ve sonunda konukları uğurlama vakti geldi. Merdivenin başında, Chanyeol'ün yanında durdu ve el salladı. Diğerleriyle son bir içki aldıktan sonra, nişanlısı ofisine kapanmışken, yatağa gitti.
Çok yorgun olmasına rağmen uyuyamadı ve tavanı seyretti. Yanlış yargıladığı adama karşı olan eski hisleri, çok daha tehlikeli biçimde geri dönebilirdi. Ama bu evlilikteki savunma stratejisi hala değişmemişti.Chanyeol'e karşı hissettiği çekimi, içinin derinliklerine saklamalı ve bir kez daha kalbinin kırılmasına müsaade etmemeliydi. Onu toplum içinde öpmek, planlarının bir parçasıydı. Evlilik gününe kadar, bir daha yapmak zorunda değildi ve o da dört hafta sonraydı. Ona karşı bağışıklık kazanması için yeterli süreydi.
*
Ertesi hafta hem Baekhyun, hem de Chanyeol kendi işlerine daldılar. Chanyeol, seçimleri organize edebilmek için uzun saatler çalışıyordu. Yatırımcılarla, Camelia ekonomisini geliştirmek için toplantılar yapıyordu. Baekhyun ise, çeşitli dernek toplantılarına ve hayır işlerine gömülmüştü. Kral Idas tan sonra, Camelia halkının ne hale geldiğini öğreniyordu. İnsanlar hem duygusal, hem ekonomik açıdan acı içindeydiler. Güven duygularını yitirmişlerdi. Ülkeyi toparlamak ve halkı huzura kavuşturmak için çok zaman ve emek gerekiyordu.
Cuma günü, bir demek toplantısından döndüğünde, tesadüfen Chanyeol ile karşılaştı. Lacivert takım elbisesi, kırmızı kravatı ile çok güçlü ve etkileyiciydi. Son hafta maruz kaldığı baskı, yüzünden belliydi. Yüzünün gölgeli hali, onu daha da tehlikeli biçimde etkileyici kılmıştı.
Akşam yemeğe oturduklarında aralarındaki, anlaşılmayan hava elle tutulur hale geliyordu. O öpücüğü ikisi de unutmamıştı. Sadece olmamış gibi yapıyorlardı.
" Uzun bir gün müydü?" Baekhyun kibarca sordu.Chanyeol çantasmı yere koydu. "Çok uzun. İyi bir şarabı hak ettim. "
"İkimiz de bu gece burada olduğumuza göre, medeni bir yemek yiyebiliriz. Çıkıyor muşuz gibi."Baekhyun gerildi. "O kısmı geçmemiş miydik?"
Chanyeol gözleri kısıldı. "Üç hafta içinde evleniyoruz, Baekhyun. Birlikte zaman geçirmeye ihtiyacımız var. Birbirimizi daha iyi tanımaya çalışmalıyız. Yani o kısmı geçmedik."
"Tamam," dedi Baekhyun.
" Gidip üstümü değişeyim. Bu güç simgesi giysilerle aklım işe kayıyor."Chanyeol eğlenmiş gibiydi. "Ne giyeceksin peki, yineka mou. O uyumlu ve çekici tarafını ortaya çıkaran bir şey mi? "
" Öyle bir halim olduğundan emin değilim. "
" Sadece doğru ruh halinde olman gerekiyor."
O ayaklarını yerden kesen öpücük hala aklındayken, çenesini dikleştirdi. "Beraber olduğun bunca kişiyle yaptığın bu mu, Chanyeol? Şarap ve yemek ve böylece onların uyumlu ve yumuşak tarafinı ortaya çıkarmak..."
Chanyeol omzunu kaldırdı. "Bazen öyle, bazen değil. Ama nişanlım olduğun için seninle yemek yemek zevk olacaktır. "
Çok küstahtı. Tao'nun, Chanyeol ile ilgili anlattığı hikâyeyi hatırladı. Chanyeol, barda birini gözüne kestirir. Söylentilere göre o kişi ile barın arkasına çıkarlar ve döndüğünde yüzünde çok tatmin olmuş bir ifade olur.
"Baek? Yemek odasına buluşuruz."
Baekhyun dudaklarını sıktı ve odasına yöneldi. En dikkat çekici olmayan giysiyi seçti. Siyah esorfmanlarini ve Çingene giysilerini çağrıştıran bol bir tişört giydi.
Chanyeol'ün etrafındakiler kolay avlar olabilirdi ama o değildi.