Baekhyun'un damarları buz kesti. "Dün bize iyi dileklerini sundu. Medeni olmanın hatırına..." dudaklarını sıktı.
"Harekete geçerse, onu durdurabilecek desteğimiz var mı?"" Sanırım ama yine de zamanı gelinceye kadar emin olamayız."
" Modernleştirme planını yürürlüğe koyduğun için mi?"
Chanyeol'ün yüzü bulutlandı. "Belki ama doğru olan yapıldı. Planımda geri adım atmam sadece liderlik kararlığımı sorgulatır. Minseok'a baskı yapma fırsatı verir."
" Mutsuz bir halkla seçimlere gitmek de öyle."
" Pazarlık yapabilecek bir noktada değilim Baekhyun."
Bu adam imkânsız, diye düşündü Baekhyun. "Böyle bir şey olma durumunda, emniyet teşkilatı ne planlıyor?"
" Minseok ve ekibini harekete geçmeden önce hapse atmayı. Senin içinse, Kai ve benim bir çekilme planımız var."
" Çekilme planı mı?" Baekhyun yumruklarını sıktı.
"Ben de artık u ülkedeyim, Chanyeol. Ve hiçbir yere gitmiyorum. Biz bir takımız. İmza atarken, bunu da göze almıştım."Chanyeol'ün yüzü sertleşti. "Hayatın tehlikeye girerse, gideceksin. "
"Aynı fikirde olmama konusuna karar vermiştik. Ben de bu işlerle başa çıkabilirim.En az senin kadar."
" Evet," dedi Chanyeol dudağını kıvırdı. "Yapacağına eminim."
" Bunu tek başına halledemezsin, Chanyeol. Artık yalnız değilsin. Ben de seninle beraber ve buradayım."
Chanyeol'ün gözlerinden tuhaf bir ifade geçti. "Tamam. Sana her şeyi aktaracağıma söz veriyorum. Ama şu anda yapılacak fazla bi şey yok. Gerekli bütün tedbirler alındı."
Baekhyun onun güçlü yüz hatlarına baktı. Başına konmuş bir tehdit vardı ama yılgın görünmüyordu. Sanki aşılması gereken bir engeldi. Oysa öz babası tarafından ortadan kaldırılması gereken tehdit olarak görülmüş biriydi. Buna dayanabilmek için demir gibi bir basiret gerekliydi. Kocası böyle biriydi. Baekhyun yatağa oturdu. Onu anlıyordu ama o demir sertliğindek karakterinin nasıl oluştuğunu öğrenmek zorundaydı. "Hayatın nasildi? Babanın varisi olmak? Biraz anlatmalısın."
Chanyeol konunun değişmesine şaşırdı.
"Bu ilişkinin yürümesin istiyorsan" dedi Baekhyun sakince, "Bırak seni tanıyayım, Chanyeol."
Chanyeol komodine yaslandı. "Farklı bir hayat mı bilmiyorum. Derslerim önce gelirdi, büyükannem o konuda çok ısrarcıydı. Onunla yada öğretmeninle değilsem, babamla olurdum. Bu da, bir sürü güvenlik ekibi ve korumayla beraber olmam anlamına gelirdi."
"Dadın yok muydu?"
" Babam onlara inanmaz ve beni yumuşatacaklarına inanırdı."
" Peki, ya arkadaşların? Arkadaş edinmene iziz var mıydı?"
" Sorun, onlar benimle arkadaş olmak istediler mi? Bir diktatörün oğluydum. Onların ailesini hapse attırabilecek güce sahip bir babanın oğlu. Yani pek arkadaşım olmadı. Bazen saray personelinin çocuklarına benimle oynamaları için emir verilirdi."
Baekhyun yüreği sıkıştı.
"Babamla beraberken de, kendi yerini sağlamlaştırmaya çalışırdı. Her şey güç ve kontrol üstüne kurulmuştu. Yıkılmaz olmak zorundaydık. Duygular gereksizdi, zaaflar gizlenirdi."
" Duygular zayıflık değildir," diye karşı çıktı Baekhyun.
" Kuvvettir. Ancak böyle dengeli bir yönetici olursun. Büyükannen biliyordu.""Evet, ama büyükannemle ben, Park hanedanında istisnayız. Geri kalanlar hep aynı korkuyu yaşamış, aynı babam gibi."