7

291 42 5
                                    

Chanyepl, general ve eşini selamlayarak Baekhyun'u yönlendirdi. Öfke içindeydi.
"Ateşe körükle gitmeni istersem, yaparsın. Kurulla ilişkin hassas bir konu. Zamanı gelmeden, ortalığı bulandırmak manasız."

"Belki de fikrini değiştirmişsindir."

Chanyeol öfkeyle baktı. "Sözümden dönmem, bunu bil. Ama sabırlı olmalısın. Emekleyerek ilerlemeliyiz."

" Anladım, Chanyeol ama söyleyeceklerime karar veremezsin."

Chanyeol bıkkınca baktı. "Eline güç verebilirim ama bu ülkenin kralı benim Baekhyun. Emirlerime itaat etmek zorundasın. Senden işbirliği istediğimde bana uymalısın."

" İtaat kısmına henüz evet demedim. Ağırlığını koyarken, eşin olmamam ihtimalini de unutma... Biraz ara vermek istiyorum," dedi ve Tiffany ile  Yixing'in yanma gitti.

"Sarsılmış görünüyorsun. Nedeni için üç tahmin... Chanyeol, Chanyeol, Chanyeol," dedi kız kardeşi.
"Ne yaptı?"

"Ona itaat etmeyi istedi, ben de daha o kısma imza atmadım" dedim, dedi kız kardeşinin tedirgince etrafına bakındığını görünce sordu.
"Ne oldu?"

"Sooyeon burada... Çikolata çeşmesinin yanında" dedi Tiffany. Baekhyun döndü ve kaptan ile kızı gördü. Orta boylu, kıvrımlı bir kadındı ve çok güzeldi. Erkeklerin aklını kaybedeceği cinstendi.
"Kai onun burada olduğunu biliyor mu?"

" Evet," dedi Yixing.
"Onunla konuşmamayı tercih etti."

Baekhyun bunu yapamazdı. "Onunla konuşmam gerek," dedi ve onu durdurmalarına fırsat vermeden çiftin yanına yöneldi.
Kaptan ile selâmlaştı ve Sooyeon'a döndü.
"Biraz konuşabilir miyiz?"

Baekhyun, terasa yöneldi. Günlerdir aklını kurcalayan kadınla yüz yüze konuşacaktı.

"Sizi alıkoyduğum için kusura bakmayın. Nişanlımla konuşmak istedim ama nişanlım uygun görmedi."

Baekhyun kollarını kavuşturdu. "Ağabeyimi sevip sevmediğini öğrenmek istiyorum. Eğer seni sevdiyse, karakteri dışında davranmasına akılcı bir açıklama getirebileceğim."

" Chanyeol ile olan yarışı yine de çok aptalca ama... " Sooyeon düşündü. "İkisine de önem veriyordum. İmkânsız bir durumun içinde gibiydim. Aralarındaki ilişkiyi de biliyordum."

"Birinden birine daha güçlü duyguların olmalı."

" Tao'yu severdim ama istediğim Chanyeol'dü. Ona âşıktım."

Baekhyun içini saran kıskançlığa hazırlıksızdı.
"Tao kolay âşık olacak biri değildi ama oldu mu, tam olurdu. Biliyor muydu?"

"Bilmem. İkisine de düşünmem lazım dedim. Tao'ya nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Olanları ertesi gün öğrendim. O öldükten sonra."

"Hiç düşündün mü? Eğer kararını önce söyleseydin...?"

Sooyeon'un yüzü soldu. "Her gün. Sonra bir şekilde kendimi affettim. Kendimi cezalandırmam onu geri getirmeyecekti."

Baekhyun, onun hatası olmadığmı söylemek istedi ama yapamadı. Çünkü Camelia Kralını elde edemezse, Akathinia kralıyla idare edeceğini ve her durumda kraliçe olacağını hesaplamış olmalıydı. Gözlerini kıstı. "Şimdi nişanlınla mutluluğu buldun mu?"

Sooyeon gözlerini kaçırdı. Hüzünlüydü. "Huzuru buldum."

Baekhyun kıskançlıkla sarsıldı. Tao ölmüştü. Bu kadın belli ki hala Chanyeol'e âşıktı. Belki de ilişkileri bitmemişti. Belki Chanyeol'de onu seviyordu. Baekhyun kendini hasta hissetti. Bu gülünçtü. Chanyeol ile olan evliliği aşk evliliği değildi. Bir ortaklıktı. Ama ona olan eski hislerini hatırlatmıştı.
Kadina baktı. "Size iyi şanslar dilerim. Umarım aradığın huzuru bulursun," dedi ve arkasını döndü.

kingdoms-chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin