13

297 34 12
                                    

Chanyeol kafasını gerçekçi bir zemin oturttuktan sonra, Baekhyun'u süzdü. Altın teni, güçlü duruşu ona yunan tanrılarını hatırlatıyordu. Güçlü, cesur ve korkusuz...
Neredeyse korkusuz...
Baekhyun'un kızaran yanakları dikkatini çekti.
"Ne?" dedi. "Vücudun sanat eseri gibi."

"Bende seni görmek istiyorum."

Chanyeol ona duyduğu istekle sarsıldı. "Artık seninim, glykeia mou" dedi boğuk bir sesle ve Baekhyun'un elini tutup, pantolonundan belli olan ereksiyonunun üstüne koydu. "Kullanıma hazır."

Baekhyun'un güzel gözleri parladı. Avucunu açtı ve Chanyeol'ü okşamaya başladı. Chanyeol kalçasını onun avucuna bastırarak inledi. "Soy beni."

Baekhyun, onun gömleğini çıkartmaya çalıştı. Parmak uçları ona değdikçe, Chanyeol yandığmı hissediyordu. Gömlek omuzlarından aşağıya kaydığında, Baekhyun içini çekti. "Delicesine güzelsin."

Chanyeol dudağını kıvırdı. "Bunu bir iltifat olarak mı almalıyım?"

" Evet," dedi Baekhyun sesi, zevkten kısılmıştı. Parmakları Kralın kemerini tuttu ve tokasını açtı. Fermuarı indirdi. Chanyeol'ün ereksiyonu, Baekhyun'a sahip olmak için hazırdı. Chanyeol, bir yıldır kimseyle olmamıştı ama onu bu hale getiren, sürenin uzunluğu değil, Baekhyun'un içinde uyandırdığı ihtirastı.

Baekhyun pantolonu aşağıya indirdi. Chanyeol içinden çıktı ve siyah şortunu da indirdi. Baekhyun'un gözü, Chanyeol'ün ereksiyonunu süzdü. Kollarını onun beline doladı. "Beni o gece görmüştün,"dedi.
Baekhyun kirpiklerini indirdi. Chanyeol, gözlerinde, o gecenin kırıklığını görebilmişti. Onun incinmesine dayanamadı. Baekhyun'u kalçalarından yakaladı ve kendine yaklaştırdı.
"O gece seni istediğim kadar hiç kimseyi istemedim, yineka mou."

Baekhyun'un göz rengi iyice koyulaştı. "Hiç mi?"

Chanyeol onun kimi düşündüğünü biliyordu. Baekhyun'un kıskançlığı gözlerinden okunuyordu. Uğruna kaza yaptığı kadını düşündüğü belliydi ama o, asla onu Baekhyun gibi etkilememişti.
"Hiç," dedi ve Baekhyun'un üzerini çıkardı. Her yeri çok güzeldi. Uzun bacaklarının beline dolandığını defalarca hayal etmişti. Dudaklarını öptü. Onu kalçalarından tutarak kendine hafifçe bastırıyor, alışmasını sağlıyordu. Ten tene temas, en tahrik edici ön sevişmeydi.

Baekhyun dudaklarına yapışınca, Chanyeol onu yatağın ortasına çekti. Parmağını meme ucunda gezdirdi. Baekhyun tekrar gerilmişti. Chanyeol avuçlarını onun bacak içlerine koydu ve bacaklarını iki yana açtı. Baekhyun, onun dudaklarının kuruduğunu gördü.
Chanyeol, "Sana bakmayı seviyorum. Her yerine," dedi ve başparmağını Baekhyun'un bacak arasındaki hassas yere koydu. Bastırarak onunla oynamaya başladı.

Baekhyun kalçalarını kaldırıyordu. "Mükemmel, keşfedilmeyi bekleyen mavi bir midye gibisin. Eğer deli gibi içinde olmak istemesem, dudağımı oraya dayamak isterdim."

Baekhyun içini çekince, Chanyeol onun bacağını kavradı ve kaldırıp beline doladı. Kendisini tuttu ve ereksiyonunu, Baekhyun'un en özel yerine dayadı. Kontrollü bir şekilde,  içine kaymaya başladı. Ona alışması için zaman tanıyordu. Baekhyun'un parmakları yatak örtüsüne gömülmüştü.
"Sakin," diye mırıldandı Chanyeol. "Yavaş gideceğiz."

Baekhyun derin bir nefes aldı. Vücudu yumuşadı. Chanyeol milim milim ilerliyordu. Baekhyun, onu sararken bir yandan itiyordu. Chanyeol'ün alnına ter damlacıkları birikmişti. "Çok sıkısın, yineka mou. Çok güzel, harika... "
Elini, vücutlarının arasına kaydırdı ve başparmağını Baekhyun'un şişmiş zevk noktasına sürttü. Kulağına seksi kelimeler fısıldarken, onu okşuyordu. Baekhyun'un vücudu gevşedi ve sonunda Chanyeol, sonuna kadar içine gömüldü. İlk kez kondomsuzdu ve onu saran kadife yumuşaklığın tadını çıkardı. Baekhyun sımsıkı bir ipek eldiven gibiydi. Hayatında hiç bu kadar erotik bir deneyim yaşamamıştı.

Baekhyun gözlerini açtı. "Chanyeol..." diye inledi. "Çok irisin, seni her yerimde hissediyorum."

" Ben de seni, moro mou," dedi Chanyeol.
"Çok güçlü, tutkulusun. Senin için yanıyorum, Baekhyun."

Baekhyun dudağını ısırdı. Chanyeol, onun gözlerinde gördüğü duygu yoğunluğunun  içine işlediğini hissetti. "Yavaş," dedi Baekhyun.
"Her milimini hissetmek istiyorum."

Chanyeol neredeyse kendini kaybediyordu ama bir şekilde kendini tuttu ve hareket etmeye başladı. Baekhyun kıvranıyordu.
"Sevdin mi?" dedi Chanyeol.
" Seni sonuna kadar doldurmamı sevdin mi? "

" Çok iyi," diye inledi Baekhyun.
" Sakın durma."

Chanyeol daha derine girdikçe, daha sert ve hızlı darbelerle Baekhyun'a zevk veriyordu. Baekhyun sarsılıyordu ama Chanyeol halen kendini tutuyordu. Baekhyun'un kalçalarından tuttu ve kaldırdı. Böylece ona en fazla zevki ve yoğun orgazmı verecek noktayı buldu.
" İşte," dedi Baekhyun'un kulağına, "Kasılmanı hissedebiliyorum, hadi Baekhyun. Benim için gel."

Chanyeol Baekhyun'un vücudunu derin ve kasıtlı darbelerle okşuyordu. Baekhyun tırnaklarını onun kalçalarına batırdı, başını arkaya attı ve keskin bir çığlıkla, Chanyeol'ü sarsacak şekilde kasılmaya başladı. Chanyeol ellerini onun iki yanına koydu ve kendini salıp bıraktı. Hayat enerjisini Baekhyun'a boşaltmak ve onun da aynı şekilde ona karşılık verdiğini yaşamak aklını başından almıştı.

Esi kollarında uyurken, Chanyeol yine uykusuzdu. Bir zamanlar kolaylıkla uyurdu. Ama yıllar geçtikçe, ülke sorunları biriktikçe, uyku onu ziyaret etmez oldu. Düzinelerce değişik yöne çekilirken, nasıl dinlenebilirdi ki? Baekhyun'u uyandırtıp, kendini tekrar onun alışkanlık yapan sıcaklığında kaybedebilirdi. Ama bir yanı mesafesini korumasını söylüyordu. Hayatı çok karmaşıktı.

Yataktan çıktı. Üstünü giydi ve çalışma odasına gitti. General Minseok'un son girişimlerini gösteren istihbarat raporlarını okuyacaktı. Düğünde onlara en iyi dileklerini iletmişti oysa asıl düşündüğü başka bir şeydi. Eğer Camelia nın kontrolünü sağlayacaksa, bunu bir an önce yapmalıydı.
Okuduğu raporu bir kenara bıraktı. İşler kötü bir noktaya gelmeden, Minseok'un da ülke için yapılacak değişikliklerin iyi olduğuna inanması ne iyi olurdu. Ama Minseok farklı bir yol izlerse emniyet teşkilatı, onu ortadan kaldırmak için tedbirini almıştı.

Arkasına yaslandı. Ülke üzerindeki tehditlere odaklanması gerekiyordu ama onun aklı durmadan, yatağında yatan adama, zırhını bu gece bırakan kocasına gidiyordu. Bu gece, o koruma duvarlarının ardında ne kadar zayıf ve tutkulu bir adam olduğunu ortaya çıkarmıştı. Bugün onun mihraba yürüyüşünü izlemek, o duygusal konuşmasını dinlemek, var olduğunu düşünmediği bir yerlerine dokunmuştu.
Onu yatağa götürmek, aralarındaki ihtirası serbest bırakmak, hislerini daha da yoğunlaştırmıştı. Eşine karşı böyle hissetmemeliydi. Baekhyun'un savunma duvarlarını yıkma ve o eski tanıdığı genç oğlanı ortaya çıkarma konusunda o kadar kararlıydı ki, olabilecekleri düşünememişti.

Ona karşı hisleri vardı. Hep olmuştu. Baekhyun'un bu geceki konuşması içine dokunmuş, hem de derinden etkilemişti. Onun düşündüğü adam olmayışının iyice farkına varmıştı. Göğsü sıkıştı. Suçluluk duygusuyla sarsıldı. Kocasiyla duygusal bir rulet oynayamazdı. Özellikle babasının yanlışlarını düzeltmeye ve Camelia ya daha parlak bir gelecek vermeye bu kadar yaklaşmışken...

Şakakları ağrıdı. Parmakları ile masaj yaptı. Kocasiyla arasındaki şeyin, daha derine inmesine müsaade edemezdi. Kaynağından kesmek ve anlaştıkları kurallara bağlı kalmak en iyisiydi. Baekhyun daha şimdiden onun zırhında delikler açmaya başlamış, onun kendisini sorgulamasına yol açmıştı.
Onun yanında yer almasının olumlu sonuçları devam edecekti ama kocasini duygusal anlamda belli bir mesafede tutması gerekiyordu. Babası duyguları yüzünden, ülkeyi bu hale getirmişti.
Geriye yaslandı ve bir başka raporu eline aldı. Kocasiyla ikisi bu evlilikte aynı çizgideydiler. Derin duygular ve aşk, bunun içinde değildi.











Cy'nin zırhı delindi bile haberi yok...

kingdoms-chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin