Karanlık korkutucudur. Küçüklüğümden beri korkarım karanlıktan. Ne getireceği belli olmaz. Dünyanın siyah tarafıyla tanışalı yakın bir zaman olmuştu. Dünyam karanlıktı. Cihan'ın saçları gibi. Ne zaman aydınlanmaya başlardı bilmiyordum. Bunu kestirememek beni yıkan şeylerden sadece biriydi.
Gözlerimi açtığımda Nehir ve Cihan yanımdaydı. Ne olmuştu, ne ara buraya gelmiştim? En son bir karanlığı hatırlıyordum bir de Siyah dalgalanan saçları.
Nehir elimi tutuyordu. Çok korkmuştu belli. Gözleri dolu doluydu. Gözlerimi açtığımda "uyanıyor" diyişini unutamam. Sesi titriyordu. Cihan ise endişeli gözlerle bana bakıyordu. Nehir kadar değildi, ama yine de gözlerinde ki tarifsiz duyguyu hissedebiliyordum.
Boğazım kurumuştu, başım hala dönüyordu.
"Su" diye mırıldandım. Nehir eli ayağına karışarak su bulmak için dışarı fırladı
Cihanla yalnızdık. Konuşmak istemiyordum. Yorgundum.
"İyi misin? Korkuttun bizi."
Diye konuştu.
Sahi mi? Sağ ol endişelendiğin için
Bir şey demeden derin bir nefes aldım.
"Ne yapacaksın?"
Cihan'ın bu sorusuyla beynime kan sıçramıştı. Ne yapacaktım? Ben ne yapacaktım? İçimdeki o aşka lanet olsun diyerek nefretle ona baktım
"Ben mi ne yapacağım? Tek başıma yaptım çocuğu haklısın! Bırak Allah aşkına ya!"
O sırada Nehir içeri elinde su ile girdi. Ona minnetar bir bakış atarak suyu içmeye başladım.
"Senin nereden haberin oldu?"
Nehir Cihan'a baktı,
"Senin telefonundan Cihan aradı da düşünme sen şimdi bunları. Ne oldu güzelim sana?"
Cihan'a baktım, bakışlarını kaçırdı
"Ben dışarı çıkıyorum, bir şey olursa seslenirsiniz."
Nehir'le oturması için yanımdaki koltuğu işaret ettim ve hafifçe doğruldum.
"Hamile miyim değil miyim diye öğrenmeye gelmiştik"
Meraklı gözlerle bana baktı.
"Öncelikle, Hamileyim, teyze oluyosun Nehir!"
Nehir'in sevinç çığlıkları odayı doldururken gülümsemeden edemedim. Çok sevinmişti. Ne yapacağını, ne söyleceğini şaşırmıştı. Sakinleştiğinde yine aynı merakla tekrar bana baktı
"Cihan'a söyledim, ama ne dediğini duymak istemedim. Bu çocuğu istemiyorsa da bunu duymayı hazmedemezdim. Bu yüzden kendimi dışarı attım. Ama sonra başım döndü ve bayılmışım. Gözümü burada açtım. "
Nehir beni büyük bir dikkatle dinledi.
"Ee, ne diyeceğini merak etmiyor musun şimdi?"
Evet ediyordum. Ama kötü bir şey duymaya tahmmülüm yoktu. Daha uğraşacağım çok şey vardı. Annem. Anneme nasıl açıklarım bilemiyordum. Utancımın yanında büyük bir suçluluk hissediyordum.
Nehir'le bunu biraz tartıştık. Bir şekilde anlatacaktım. İyi ya da kötü. Bir yolunu bulacaktım.Cihan dışarı çıkıp bir sigara yaktı. Aklı çok karışıktı. Baba olmak? Aile kurmak? Bunlar çok uzak şeylerdi. Ama bir çocuğu olacaktı. Belki ona benzeyecekti. İyi bir şey olabilirdi bu, normal şartlar altında. Fakat daha Sanem'i bile tanımıyordu. Her şey Mert'in suçuydu. Aslında değildi. Ama demiştik ya, insanoğlu suçu başkasına atmayı sever. Kolaydır çünkü. Sigarasından bir nefes daha aldı. Ciğerine dolan duman içini ısıtıyordu. Ama kalbindeki buzu eritmeye yetmezdi. Buradan sonrası ne olacaktı? Hayatını hep bir bilinmezlikle geçirmek istemiyordu, geçiremezdi. Evlenmek istemiyordu, buna hazır değildi. Aile konusunda her zaman boşluğa düşmüştü. Belki de yaşadıklarını yaşatmaktan korkuyordu. Yada yaşadıklarını tekrar yaşamaktan. Sigarası bitince söndürdü. Ayakkabısının ucuyla ezdi. Başlayan her şey bitiyordu işte. Sanem'e karşı duygularından hâla emin değildi. Bu belirsizlik, emin olmayışı hep onun karşısına kötü şeyler getiriyordu. Içeride çocuğunun annesi yatıyordu. Sahi, çocuğu olacaktı. Düşünceler kafasını karıştırmaya devam etti. Ta ki pes edene kadar. Havayı bir kez daha içine çekip içeri girdi.
Artık iyiydim, serum bitmişti ve toparlanıp taburcu olmak üzere yattığım yerden kalktım. Nehir her hareketimi takip ediyordu. Sanki benden çok bebeğe bir şey olacak diye korkuyor gibiydi. Ufak bir gülümseme belirdi yüzümde. Kapı bir kez tıklatıldı ve içeri Cihan girdi. Sırıtışım yüzümden silindi. Neden böyle oluyordu?
"İşlemleri hallettim, çıkabiliriz."
Kafamı salladım ve Nehir'e tutunarak odadan çıktım. Cihan arkamızdan geliyordu. Arabaya doğru yürüdük, Cihan kilidi açtı ve Nehirle arkaya geçtik. Bir dakika sonra araba çalıştı. Hâla anneme yapacağım konuşmayı hayal ediyordum. Bir kaç kez provasını yaptım. Ama nereden başlayacağımı bilemiyordum. Annem anlayışlı bir kadındı fakat acaba buna ne tepki verirdi?
İlk önce Nehir'i bıraktık yeterince yorulmuştu zaten. Daha fazla kalmasınım bir anlamı yoktu.
Yine kısa bir yolculuktan sonra Araba tekrar durdu dikkatlice indim.
Cihan yanıma geldi, saçlarını karıştırdı. Her seferinde neden böyle yapıyordu? Alışkanlık haline getirmişti belliki
"Bak, cidden seni üzdüysem pardon"
Bu hali komikti. Ne yapacağını bilemiyor gibiydi, diyeceklerini yol boyu tartmış fakat ağzından sadece bunlar dökülmüştü sanki.
"Üzmedin, sorun yok"
Aynen kesin yoktur
Bir kaç dakika baktı yüzüme, inanmamıştı anlaşılan
"Emin misin?"
Başımla evet anlamında onay verdim
"Peki" diyerek arabasına atladı ve giderken hafif bir korna çaldı.
Eve gitmek istemiyordum, ayaklarım geri geri gidiyordu resmen. Annemle yapacağım konuşma çok korkutuyordu beni. Korkunun ecele faydası yoktu, girecektim.O anları anlatmak benim için çok zor, kısa geçiyorum bu yüzden. Tahmin ettiğimden daha da zor olmuştu hatta. Bir saat boyunca konuştuk, ve bir çaresine bakmamız gerektiği hakkında birbirimizi telkin ettik. Evet kötü bir akşamdı, ama annem olanla ölmüşe çare yok mantığıyla beni üzmemek adına pek bir şey demedi. Hatta anneanne olacağına sevinmiş gibiydi. O akşamı atlatmak benim için de çok iyi olmuştu. Omzumdan bir yük kalkmıştı. Fakat yine de tamamen bir huzura hakim değildim. Herkesin hayatı elbette zordur, fakat şu yaşadıklarım, ağırlığı üzerimde hakimiyetini öylesine kurmuştu ki olduğumdan daha yaşlı bile gösteriyordum son haftalarda.
Önümde aşılması gereken daha birçok konu vardı. Sıraya koyamıyordum. Bir yandan mezuniyet... Bu evrede işi ve okulu düşünecek durumda bile değildim. Ama yarın bi olsun, düşünürdüm bir yolunu. Hayat bana şu günlerde çok şey öğretiyordu.Bu bölüm düzenlenmiş bir bölümdür. Keyifli okumalar pıtırcıklarım xxx💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek
Novela JuvenilAdım Sanem Gürel, avukat oldum ama kollarıma bir bebek bırakan kaderimi nasıl dava edeceğim? En çok mor rengini severim ama belki de kendim için alacağım mor elbiseler yerine bebeğime mor bir tulum mu alacağım? Mesela en sevdiğim mevsim kış, ama be...