Soğuk kalpler sevebilir mi?

12.bölüm .Siyah gül.◾️

Beyaz gül; Masumiyet ve saflık demek ki.
Rana masum olduğunu, gülü geri vererek reddetmişti.
Gülü geri vermesinden daha ziyade onun cani olduğunu düşünmek Furkanı üzüyordu.
Boğazında hissettiği dudaklar
Ranayı aklından çıkarmasına engel oluyordu.

Gökhan Rana hakkında bilgi bulduğunu söyleyince sevindi.

Gökhan;
- Uzun süredir dalgınsın

Burak;
- Aynen son zamanlar çok durgunlaştın sorun ne diye sordu?

Furkan arkadaşlarının sözlerini tasdikliyordu ama onlara ne diye bilirdi ki?
Annesinin onu terk etmesini bile saklamamıştı.ama şimdi susuyordu.

"Rana okula geldiğinden beri değiştin "

Furkan; Gökhan 'a hak verdi. Ama itiraz etti;
"ne alakası var dostum" diye geçiştirdi.

"Gökhan doğru söylüyor bu kız geldiğinden beri tuhaf davranıyorsun."

Furkan konuyu değiştirmek isteyerek;"Rana hakkında ne buldun?

Gökhan elindeki cipsi çıtırdatarak;
-Bizim yakışıklıyı meraktan öldürmeyelim Burak.

"Rananın babası da doktormuş.
ama yurtdışında."

İnanması güçtü.
Ailesi doktor olan bir kız nasıl cani olabilirdi?.

🥀🥀🥀🥀🥀

Rana
sırasına koyulan yazıyı yırtıp çöpe attı. 📜
Onun hayatını kurtarmak istememişti.
Gerçeği de söyleyemezdi
gangasterlerin arabasıyla istanbula onu geri götürmüştü sadece.
Ölen kimse yoktu ama aşırı kan kaybı olabilirdi.
Ben seni kurtarmadım beslenmem gerekiyordu diyemezdi ki.!
Kahraman olmak istiyor gibi bir hali mi vardı?.
Ertesi gün sırasında siyah bir gül ve küçük bir kağıtta şu cümleler yazılıydı.

"beyaz gülün manasını biliyor muydun ?
Masumiyet ve saflıktı.
sen masumiyeti reddettin.''

Okulda masum genç kızlarla dalga geçen çocuk Masumluktan ona mı? bahsediyordu.

" bana akıl mı vermeye çalışıyor?"
o sinirle ayağa kalkıp;
Siyah gülü sınıftaki çöp kutusuna attı.

Furkan atılan güle bakarken, reddettiği tüm kızların hepsinin çektiği acı kadar acı çekmiş gibi hissetti.

Artık onu yeniden görmemezlikten gelmekten başka çaresi yoktu.
Onun gibi bir kız romantizmden anlamayabilirdi.
Herkes gülü kimin verdiğini merak ediyordu.
Rana onu rezil ederse kimsenin yüzüne bile bakamazdı.
ama ne kimse gülü vereni buldu nede ona sormaya cesaret edebildi.
Onunla iletişim kurmayı denemiş başarısız olmuştu.
İçinden lütfen benim gülü verdiğimi söylemesin diye dualar ediyordu.
Rana insanları kırmak rezil etmek derdinde değildi.
onun tek bir istediği vardı.
Oda sessizlik ve kendinle başbaşa kalabilmek.
O insanlarla muhatap olmayı hiç arzulamamıştı.
Ona göre avınla muhatap olmak gülünç bir şeydi.
Cansu aynadaki bakımlı yüzüne baktı.
makyajını kontrol etmek için aynasız hiç dolaşmazdı.
Arka sırada ki Ranayı süzdü dağınık bir topuz sade bir giyimi vardı.
"senin gibi birine kim gül verir ki?

Betül dudaklarını büzdü:
"bu sınıftan biri olmadığı kesin"

Sanal alemde takılan Gökhan telefondan başını kaldırmadan bir zamanlar aşık olduğu Betüle cevaben;
"soğuk bir tabiatı ve makyajı yok diye Ranayı çirkin görmek aptallık olur."

Furkan çaktırmadan Ranaya bakarak;
-bir kızda ilgi çeken şeyin makyaj olduğunu düşünmek aptallıca

Rana insanların iç sesinde onun fiziği güzelliği sadeliği kabalığı hep ondan bahsedilmesini dinlemekten bunaldı.
En yakışıklı erkekler onu beğeniyor diye mutlu olacak değildi.
Aslında insanlar tarafından beğenilen safkan bir vampir olmak ona bir hakaret sayılırdı.
kulaklıklarını kulağına takıp gözlerini kapadı.
Bu hareket kızların çıldırmasına sebep oldu.