18.bölüm merak*

26.8K 1.5K 49
                                    

  Tüm pencereler kapalı
Ama bir yerden esen rüzgar var....

   Dostları Furkanın birdenbire bu kadar değişmesini kabullenmek istemiyordu.

-Artık eski haline dön dedi Burak

- evet biz  eski Furkanı geri istiyoruz diye şakayla karışık sitem etti Gökhan.

Furkan;arkadaşlarına hak vermiyor değildi.
ama onlarda onun yaşadıklarını bilmiyorlardı.
oda eski Furkanı özlüyordu.

Burak ;Furkana sorun olmadığını kanıtlamak adına kantinden bir kapiçino alarak lemaya götürmeye karar verdi.

Fakat teneffüste lemayı bulamadı.
Kahve elinde soğumuştu.
Lema gelir gelmez bir hayranı olduğunu düşünüyor içten içe gururlanıyordu.

Rana onun hissettiklerini duyduğunda
"aptal nasıl bu kadar saf olabilir?..

- insanlar aşırı meraklıdır. Sana soru sormak istiyorlar.
sakın ağzından bir şey kaçırma.

lema kahvenin asıl amacını anlayınca;morali bozuldu.
Kahve içmeyeli kaç sene olmuştu biran insan olmayı özlediğini fark etti.

Rana insan olmanın ne demek olduğunu hiç bilmiyordu.
ona hak veremedi.
insanlar yüzyıllardır onları araştırıyordu.
  O insanları sadece kan ihtiyacı gereksiminde kullanmıştı.

Furkan dalgayla karışık;
-verebildin mi kalpaçinonu?
diye sordu.

Burak hiç cevap vermedi.

Furkan haklıydı onlar bayağı gariptiler.

Bu zamana kadar pes etmeyen arkadaşı bile öyle düşünüyordu.
Burak kendini dersine verip umursamamaya karar verdi.

Lema kızıl saçlarını siyah kapşonu arasına geçirmişti  Baharın gelmesiyle beraber kendini daha çok gösteren güneş ışıklarından korunmaya çalışıyordu . kırmızı gözleri doygun olduğundan siyah bir renkte  kırmızı dudaklarıyla ürpertici bir güzelliğe sahipti.

Rananın ise berrak bir güzelliği vardı.
Güzelliklerinden ziyade esrarengizlikleriyle dikkat çekiyorlardı.
Bir türlü İnsan gibi davranamamaları suç sayılmazdı.
Rana tek başına yeterince dikkat çekmeyi başarmıştı.
Lemanın insanlarla konuşması daha da zordu.
eğer yeterli beslenmezse kendini tutamayabilirdi.
Afrika da bulunduğu yerde bu kadar insan yoktu.
Şuan taze kan kokusunu hissetmek ve avlanmamak ne kadar zordu.

- Başka şeyler düşün diye uyardı Rana.

Zayıflığından utanarak;
-Özür dilerim abla dedi.

  Ranayı yeniden ablası gibi sevmek onun yanında olmak lemaya huzur veriyordu.

Şiranın hastahaneden getireceği kanı düşünmeye başladı.

Lema İstanbul 'u daha çok seveceğini hissetti.

Abrahamı bile unutacak kadar rengarenk bir şehirdi.
Onun gibi birini sevdiği için kendine hâlâ kızgındı.

Yeni çıkan Teknolojilerden bir haberdi.
şimdi her şeyi yeni yeni öğreniyor.
Fazla konuşmak istemeyen  Ranayı bunaltıyordu.
son ders zili çaldığında;

Rana  lemanın sürekli soru sormasından bunalmıştı.
biraz nefes alabilmek için zaten istekli bulunan Burağa doğru yaklaşarak;

-kız kardeşime İstanbulu gezdirir misin?
bugün onu arayıp duruyordun.

Burak onu aradığını bildiği halde umursanmadığına bozuldu.
İsteksiz bir şekilde
-tamam olur dedi.

Furkan atılarak;
- Bende geliyorum.

Soğuk kalpler sevebilir mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin