2.Bölüm: Ufak Kazalar

6 4 0
                                    

Hikayeye başladığın tarihi yazar mısın?

TÜL'ü nerden gördünüz veya duydunuz da okumaya karar verdiniz?

Bu kitabı ilk gördüğünüzde ne düşündünüz?

Soruları cevaplamanız benim için çok önemlidir, fikirlerinizi öğreniyorum!♡

Not: Yorumlarda spoiler vermeyin, verecekseniz spoiler olduğunu belirtin ve birkaç satır altına yazın.Spoiler verilen yorumları tek tek silmek uğraştırıyor.Henüz okumayan arkadaşlarımız çok rahatsız oluyor ve saygısızlık oluyor, lütfen dikkat edelim.

Başlangıç: 8 Mayıs 2022
Bitiş: ???

Spotify Listeme Profilimdeki linkten ulaşabilirsiniz!♪

İyi okumalar..♡

                                 ✿

  İşlerim bitti, sonunda o esnaf bozuntusu beni rahat bıraktı ve çıktım.Düşünmem gereken bir iş vardı.Müzik atölyesi..Hep bunu ne kadar çok istediğimden bahsediyorum ama “Yeterli imkanlar yok, kaderime mahkumum.” diyorum ve konuyu kesip atıyorum.Bunun hakkında ciddi ciddi düşünmek istiyordum.Bir an önce eve gidebilmek için adımlarımı hızlı tuttum.Otobüs durağına geldim, telefonumu açıp Instagram'a girdim.En gıcık olduğum insan yani Sude denilen varoş, beni çatlatmak için club storyleri atmıştı.Azıcık bile olsa çatlatamadı, ben de Sude gibi her akşam clublere gitsem ben de zengin olurum.Hıh, bu varoşa ayıracak vaktim yoktu.Otobüsün yaklaştığını gördüm, bindim.Yol boyunca kulaklığım bozuk olduğu için teyzelerin gelinlerini gömüp oğullarını tanrılaştırmasını dinledim.Ve bu sadece cinsiyet farkı yüzündendi.“2022 yılına gelmişiz, bunlardan hâlâ var mıydı Allah aşkına?!” demek isterdim ama her gün otobüse bindiğim için ve böyle teyzelerden hep olduğu için alıştım artık, onların cahilce konuşmasına alıştım.
 
  Teyzelere söylenirken bir anda kafamı ön koltuğa çarptım, acıyla elimi alnıma götürdüm.O sırada kafamı ön koltuğa çarpmamla birlikte, kaza olduğunu anlamıyordum.Çok sert çarpmıştım.Bir adam koşarak “Hanımefendi, iyi misiniz?” diye bağırdı, benden daha çok stres yapmış gibi gözüküyordu.Bağırması gereken kişi bendim.Sinirlendim, “Oradan nasıl gözüküyorum acaba?!” diyerek bağırdım.Karşımdaki adam afalladı, biraz düşündü ve “Hastane çağırmamı ister misiniz?” dedi.Ah, hayır!Bu gerçek olamazdı.Resmen karşımda bir aptal duruyordu.Beni sinirlendirmek için özel bir çaba harcıyordu.Az önceki sınırının 2 katı bir sinirle “Aynen tüm hastaneyi çağır hatta hastaneyi yerinden söküp öyle getir!Dalga geçiyor bi' de ya!” diyerek bağırdım.Tek duyduğum şey tüm otobüsün ağzına olan “kaza” kelimesiydi.Pekala sabah cam kenarı boştu, gayet mutluydum.Otobüsten güçlükle çıktım, yürüyecektim.Yürürken “İlla günümde en küçük bir güzellik olduğunda onu da mahvetmek zorundasın değil mi Sevgili Hayat?” diyerek bitkin bir ifadeyle yürümeye devam ettim.

  Bir anda kafamı tabelaya çarptım.İkinci kez aynı acıyla elimi alnıma götürdüm.Bu sefer daha çok acıyordu.Birisi yardım edecekse otobüste olduğu gibi bir aptalın teki değil yakışıklı ve zeki bir beyefendi gelse süper olurdu.Bir kaç saniye afallayıp tabelaya döndüm.Müzik yetenek sınavı vardı.Telefonumu çıkarıp resmini çekecektim ki, şarjı yoktu.Çantamdan bir kağıt ve kalem çıkarıp tabelanın aynısını kağıda çizdim.İletişim hattını yazdım.Son bir kez tabelaya bakıp yürümeye devam ettim.Evde “Müzik Atölyesi”ni düşündükten sonra bunu da düşünecektim.Hem, altı üstü bir sınav.İyi olmak zorunda değil, sadece deneyeceğim.Çantamdan tabelayı cizdigim kağıdı aldım, tarihe baktım.Ne?İki gün sonra mıydı!Ah olamaz ama.Evet denemek için girecektim fakat aşırı kötü bir sonuçla da çıkmak istemem.Bu benim moralimi bozmaktan başka bir fayda katmaz.
         

                                         Devam Edecek..

TÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin