KANAYAN RUHLAR

19: SEÇİM

Şarkı: XxxTentation-Revenge

Günlüğü yanımdaki çantanın içine koyduğumda ayağa kalktım ve önümdeki çaya giderek yüzümü buz gibi suyla yıkadım. Nasıl her şeyini kaybeden kişi benken asıl annem öyleymiş gibi davranabiliyordu? Dünyaya gelmek istemiyordum ama beni dünyaya getiren oydu. Bu kadar acı, gerçek, yalan ve daha birçok şeyle karşılaşma nedenim oydu. Ama sanki bunlar önemli değilmiş gibi davranıyordu. Ve hâlâ anlamadığım bir sürü şey vardı ama birileri söylemek yerine susmayı tercih ediyordu. Ve ne yapacağımı bile bilmiyordum. Nereye gideceğimi? Nasıl davranacağımı?

"Okumuşsun."

Arkamı döndüm ve Jasper'a baktım. Ondan kaçabileceğimi düşünmek aptallıktı ama yinede biraz olsun umudum vardı ve şimdi hepsi hayal kırıklığına uğramıştı.

"Sencede artık gerçekleri söylemek gerekmiyor mu Jasper? İhanetlerden nefret ettiğini söyledin ama başından beri bana ihanet eden sensin. "

Jasper bana doğru yaklaştı ve önümde durdu. Gözleri hiç olmadığı kadar ifadesizdi.

"Haklısın. Ama anlatabileceğim pek bir şey yok. Bahsetmediğim tek şey kadeh. Ve az önce okuduğun gibi sana üç seçenek sunulacak. Eğer benimle olmak istiyorsan, yaşamak istiyorsan sevdiğin kişiyi öldüreceksin Liliy ya da kendini benim için feda edeceksin."

" Ya seni öldürürsem? Bana ölmek istediğini sen söyledin. "

Kahkaha attı ve kahkahası etrafımızda yankılandı. Biliyordum, yalan söylemişti.

" O sadece senin vicdanını kullanmak içindi Liliy. Tıpkı diğer bütün roller gibi ama bana kızamazsın. Çünkü benim haklı olduğumu biliyorsun. Hayatımı annen mahvetti ve ben hayatımı geri istiyorum. Sahip olamadığım, annenin benden çaldığı, her şeyi istiyorum. Diğer yönden taht gücümü çalıyor ve elbette beni öldürebileceğin bir gün gelecek ama beni öldürmeyeceksin Liliy. "

" Neden? "

" Çünkü sen öyle biri değilsin. "

Eldivenlerimi çıkardım ve suyun içine attım. Akıntı eldivenlerimi götürürken ellerimi havaya kaldırdım ve vücudumdaki elektriği çağırarak onun önünde durdum. Ellerimdeki mor kıvılcımlar birine dokunmak için can atıyordu.

" Seni şu an bile öldürebilirim Jasper."

Gülümsedi ve bana yaklaşarak eğildi. Dudakları burnuma oldukça yakındı.

"Hayır, tatlı Liliy. O kadar güçlü değilsin ve bende o kadar zayıf değilim."

"En azından canını yakabilirim."

"Bunu mu istiyorsun?"

Sustum ve o da gülerek elimi tuttu. Ama hiçbir şey olmadı aksine elimdeki kıvılcımlar onun vücudunda dolaşmaya başladı ve onun harika olan vücudunu daha da güzelleştirdi.

"Hâlâ her güce sahibim Liliy ve şimdi canımı bile yakamıyorsun. Çünkü sana bu gücü veren benim. Ve beni kendi gücümle vuramazsın ama ben vurabilirim."

Elini kaburgama götürdü ve dokunarak çığlık atmama sebep oldu. Elektriği ateş olarak kullanıyordu ve bu içimdeki bütün havayı dışarıya vermeme neden oluyordu. Yinede çığlığımı kestim ve dudadığımı ısırmaya başladım. Ona istediğini vermeyecektim. Bunu anlamış olmalı ki bana hayretle baktı ve gücünü daha da arttırdı. Acı dayanılamayacak kadar canımı yakıyordu ama susmaya devam ettim. Her geçen gün kırılmış ve mahvolmuşken daha ne kadar canımı yakabilirdi?

O sırada yan taraftaki ağaçta kırmızı kelebeği gördüm. Ne olduğunu daha anlayamadan acı bir anda dindi ve Jasper benden birkaç öteye savruldu.