KANAYAN RUHLAR

16: HATA

Şarkı: LP-Lost on you

Ellerim titreyerek notu çöpe attım ve sakinleşmek için yatağın içine girerek uyumaya çalıştım. Bugün kabus gibi bir gündü ama bunun bir rüya olmadığını az çok biliyordum. Açıkcası buluşmaya gitmeyi istemiyordum çünkü bu bir tuzak olabilirdi ama içimden bir ses bunun yanlış olduğunu ve gitmem gerektiğini söylüyordu. Derin bir iç çekerek nefesimi odama verdim. Tam o sırada kapım açıldı ama arkam kapıya dönük olduğundan kim olduğunu bilmiyordum. Gözlerimi kapattım ve bekledim.

"Arkanı dönme baykuş."

Baykuş mu? Bu kalın sesi hayatımda hiç duymamıştım ve ne olduğunu bilmiyordum. Soğuk bir şey sırtıma dokunduğunda tüylerim diken diken oldu ve sırtımı bir yay gibi gerdim.

"Sakin ol baykuşum sana zarar vermeyeceğim."

Soğuk bir şeyin, parmağı olduğunu düşünerek, elimi arkaya uzattım ve elimle o şeyi geriye ittim. Bu şeyin bir parmak olamayacak kadar küçük ve yuvarlak olduğunu hissettiğimde hayretle kalakaldım .

"Gece yarısı seni bekliyorum Liliy eğer gelmezsen yapmak istemediğim bir şeyi bana yaptırırsın. Şimdilik sana bunu vermek için geldim."

Eliyle o küçük nesneyi yatağıma attı. Onun bir yüzük olduğunu gördüm. Üzerinde kırmızı taşlardan oluşmuş bir baykuş vardı.

"Bu yüzük sayesinde seninle telepati kuracağız ayrıca güçlerini eldiven takmadan da dizginleyebilirsin ve burası annenin önceden odası olduğu için yüzüğün annene ait olduğunu da söyleyerek kimsenin senden şüphelenmesine neden olmazsın."

Odadan gittiğini kapının kapanması sayesinde anlamıştım. Oysa hiçbir ses duymayıp azıcık rüzgarı bile hissettirmeden kaybolması beni birazcık korkutmuştu. Yatağımdan çıkarak elimdeki yüzüğü evirip çevirdim. Nasıl içeri girecek kadar cesurdu? Bu Jasper'dan daha güçlü olduğunu gösteriyordu ve eğer Jasper'dan güçlüyse nasıl onu yenebilir, kendimi koruyabilirdim? Ayrıca Jasper onunla bir ilişkim olduğunu duyarsa beni en iyi ihtimalle kovar en kötü ihtimalle öldürürdü. Yeniden bir iç çektim ve duş almak için banyoya gittim fakat karşımdaki aynada kırmızı renkteki yazılar orada heykel gibi durmama neden olmuştu.

İLK GÖREVİN, BU GECE YARISI FREYA'NIN KRİSTAL KOLYESİNİ BULUP GETİRMEK. SENİ BEKLİYOR OLACAĞIM AMA BEN BEKLETİLMEYİ SEVMEM. O YÜZDEN HIZLI OLMALISIN.

Küfrettim ve aynadaki yazıyı silmek için çevremde bulduğum mor havluyu ısladım. Fakat ne kadar uğraşırsam uğraşayım silinmiyordu ve galiba bu onun güçlerinden biriydi.

Banyodan tam çıkacakken dış kapı biri tarafından tıklatılmaya başladığında, üzerimde sadece siyah sütyen ve altımda da kırmızı bir şort vardı. Kapıya yanıt veremeden hızla açıldı ve içeriye Jasper girdi. Banyonun kapısını titreyen ellerimle hızla kapatarak Jasper'a baktım. Kalbim onu gördüğü için sızlamaştı ama en çok hayretle ona bakakalmıştım. Elindeki siyah poşeti ifadesiz yüzü eşliğinde yatağıma attı. Hiç görmediğim kadar soğuk, kuşkulu ve sert olması sızlayan yaramı daha da kanatmaya başlamıştı.

"Bir hafta boyunca bir yere gitmeyeceğiz. Bu süre zarfında sende bizim himayemiz altında güçlerini kontrol etmeyi öğreneceksin. Tahminimce iyi kullanmayı bilmiyorsun. Ve ben yanımda kendini savunamayan bir çocuk istemiyorum. Gerçi savunmada gerekmez sonuçta seni koruyan biri yeniden birini öldürmekten çekinmez. "

Kafamı sola çevirdim ve elimi yumruk yaptım. Duygularımı özelliklede yüzümdeki acıyı, zayıflığı daha fazla göstermek istemiyordum. Bu yüzden sustum ve gitmesi için bekledim ama o hiçbir yere hareket etmiyordu. Kafamı yeniden ona çevirdiğimde komodinin üzerindeki yüzüğe bakarken gördüm. Gözlerinde yoğun bir duygu vardı ve bunu anlamıyordum.