12 : MERHAMET

30 1 0
                                    

Şarkı: I hate everything about you

Ona sarılmak istiyordum ama saydam olup ona sarılamamaktan korkuyordum. Sanki gözlerimden ne düşündüğümü anlamış gibi yanıma gelerek bana sıkıca sarıldı. Ve gözyaşlarımı ilk defa tutamayarak ağlamaya başladım. Ben ağlarken o başımı okşayıp beni daha sıkı tutuyordu. Yıllar sonra teyzemi görmek her şeyden çok beni yıkmıştı ve onunla nasıl konuşacağımı bilmiyordum çünkü onu görmek, bana söylediği yalanlardan bile daha can yakıcıydı.

"Bana kızgın mısın? Kızgın olmakta haklısın çünkü sana onlar gibi yalan söylemek zorunda kaldım. Ama sen daha çok küçüktün bebeğim. Sana babanın sizi terk etmek yerine öldürüldüğünü söyleseydim bunu kaldıramazdın."

"Annemin bana acı çektirmesine engel olabilirdin teyze! Neden yapmadın? Neden sadece o gittiği zaman benim için geldin? Peki neden uyandığımda senin kolların yerine hapishanedeydim? Neden!"

Aslında teyzeme kızmak istemiyordum çünkü o birçok kez annemin gazabından beni kurtarmıştı. Ama öğrendiğim her şey kaldıramayacağım kadar ağırdı. Neredeyse tam on yılımı nefret, intikam ile planlayarak geçirirken şimdi kimin haksız olduğunu, kime kızıp nefret etmem gerektiğini bulamıyordum. Bu yüzden istemsizce sinirimi teyzemden çıkarıyordum.

"Bana, herkese kızmakta haklısın çünkü hepimiz hatalıyız. Annenin sana yaptıkları affedilemez çünkü onun amacı kendi acısını başka şeylerden çıkarmaktı. Ve yine haklısın, o gidene kadar yani ölene kadar seni kurtarmak için hiçbir zaman temelli olarak gelmedim sadece canını çok yanmasını engelledim.

Ama gelemezdim, seni onun elinden alamazdım çünkü o çok güçlü bir yırtıcıyken benim gibi bir cellat nasıl onu yenebilirdi? Bu yüzden acı çekmene göz yumdum, çok özür dilerim Liliy. Gerçekten çok özür dilerim. "

Teyzem benden ayrılayarak yere doğru çöktü ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. Bunu görmek istemiyordum çünkü ben hep onu gülerken duymuş, görmüştüm. Ama ne kadar inkar etsemde biliyordum, bana yaptıkları vicdan azabı çekmesine neden oluyordu ve dünya üzerindeki en büyük acı vicdan azabıydı.

" Annen öldüğünde kaybettiğin mutluluğu yaşaman için gerçekten gelmiştim, seni tam evime götürecekken ikizlerden birisi karşıma çıktı ve seni elimden alarak mavi saçlı bir kıza verdi. Ve her ne kadar karşı koysamda seni koruyamadım bunun için çok özür dilerim Liliy. "

Aklım onların Lorna ve Freya olduğunu haykırırken ben teyzemin konuşmasını bekliyordum ama o da benim gibi ağlamaktan ve susmaktan başka bir şey yapmıyordu. Bu yüzden gözyaşlarımı silerek, alt dudağımı ısırdım ve ne kadar zor olursa olsun gözyaşlarımı bastırdım.

" Ölümünü, hapishaneye kapatıldıktan iki ay sonra bir gardiyan tarafından öğrendim. Bu durumda annemin ölmediğini, beni hapishaneye atanın o olduğunu ve seni öldürdüğünü düşündüm. Bu yüzden ne kadar vicdan azabı çektiğimi bilemezsin teyze. Ama kadere bak ki tam on yıl sonra bir çocuk gelip bildiğim her şeyin bir yalandan ibaret olduğunu gösterdi. "

Teyzem ağlamayı kesti ve usulca başını kaldırıp bana baktı. Bakışına dayanamayarak yere çöktüm ve onun ellerini tuttum.

" Seni affetmem gereken bir konu yok teyze çünkü her ne kadar bazı şeylere öfkeli olsamda eğer sen olmasaydın annem beni er ya da geç öldürecekti. Ve şu an yaşıyorsam hem senin beni kurtarman hem de bana sevgiyi, merhameti gösteren kişi olmandan kaynaklanıyor. Sen olmasaydın ve ben bir şekilde yaşasaydım annemden bir farkım olmazdı. "

Elim ile onun gözyaşlarını sildim ve ona yeniden sarıldım. Teyzem kulağıma doğru teşekkür ettiğini söylerken ben onun çilek kokusunu içime çekiyordum. Her ne kadar ölmüş olsa bile hâlâ aynı kokuya sahipti ve bu sinirlerimi yumuşatıyordu.

KANAYAN RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin