Beyaz güvercin

40 4 0
                                    

Eve geldiğimizde Ilgaz'ın tepkisini beklemeden odama çıktım, kapıyı kilitledim, aynanın karşısına geçtim ve derin derin nefes almaya çalıştım.Korkaktım işte.Korkuyordum, kıskanıyordum.Annemin o kadar sene onunla olmasını kıskanıyordum.Üzerimi değiştirip saçlarımı topladım.Sonunda korkarak kapıyı açtığımda derin bir nefes aldım.Merdivenleri koşarak indiğimde babam salonda oturmuş Ilgaz'la konuşuyordu.Şımarık üzerine atladığında Ilgaz gülerek tepki verdi.Şımarık bile iki dakikada alışmıştı yeni kardeşime.Babam nasıl alışmaz?Ellerimi yumruk yapıp kapıya yöneldim.Belki Ilgaz benim gibi hata yapmazdı.Babamı üzmezdi.Sinirlerim tepemde hızlı hızlı arabama yürüyordum ki arkamdan kapı açıldı.

"Masal nereye kızım?"

Arabaya binerken babamın yüzüne bile bakmadım.Bindikten sonra da kapıyı çarptım.

"Hastaneye."

Arabayı çalıştırdığımda radyoyu açıp hızla uzaklaşmaya başladım.Neden olgun bir insan olup ağlamamayı beceremiyordum ki?Her seferinde olduğu gibi şimdi de mızmız çocuklar gibi ağlamaya sığınıyordum.Gözlerimi ovuşturup yola bakmaya çalışsam da bir türlü beceremiyordum.Önüme bir araba çıktığında ani bir fren yapıp emniyet kemerini çözdüm.Arabadan inerken göz yaşlarımı tamamen yüzümden uzaklaştırıp hastaneye yürümeye başladım.Temiz hava suratıma çarptıkça sanki gerçekler de yüzüme çarpıyordu.Dudağımı ısırdım.Hastane girişinde arkadaşlarıma selam verip hızla yoluma devam ettim.Biran önce Ateş'le dertleşmem gerekiyordu.Uyansın yada uyanmasın.

Odasının önüne geldiğimde doktoru başıyla selam verip içeriye girmemde sakınca olmadığını söyledi.Kapıyı yavaşça araladığımda nefesimi tuttum.Ateş hala o hastane kıyafetinin içinde uyuyordu.Yavaşça yanına oturup elini tuttum.İçimdekilerin hepsini bir zehirmiş gibi dışa döktüm.Hepsini her ayrıntısına kadar anlattım.

"Ben o kızın ablası olmak istemiyorum."

Diye fısıldadım başımı Ateş'in göğüsünün üzerine koyarken.Sesim yine ağlamaklı çıkmıştı.

"Kıskanç olduğunu daha önce söylemiş miydim?"

Tanıdık sesle kafamı kaldırdım.Yanlış duyup duymadığımdan emin olmaya çalışıyordum.Ama değildi.Ateş gözlerini açmış beni izliyordu.

"Uyandın."dedim fısıltıyla.Yavaşça yutkundu.Yine gözyaşlarım gözlerimi yakmaya başlamıştı.Bu seferkiler sevinçtendi ama.

"Sulu göz."

Bir an ne yapacağımı şaşırmıştım.Birden Ateş'in üzerine kapanıp kollarımı bedenine doladım.

"Ahh."

Acıyla inleyince hemen doğruldum.Canını yakmak istemiyordum.Kocaman bir sevinç yumağı sarmıştı içimi.Bağırdım.

"Uyandı.Sevgilim uyandııı."

Ateş zorlanır gibi görünse de gülmeye çalıştı.

"Sevgilim mi?"

Kapı açılıp bir doktor ve iki hemşire içeriye girince ayağa fırladım.Önce doktora sarıldım sonra hemşirelere.Sanırım ne yaptığımın farkında değildim.Heyecan tüm bedenimi sarmıştı bir kere.Ateş dudağını ısırıp arkamdan bakakaldı.

"Sevgilim mi dedi o?"

Doktor başını sallayıp gülerken odadan çıktım.Çıkar çıkmaz da koridorda ufak çaplı bir kriz çıktı.Marul ve İlgi sevinç çığlıklarıyla koridoru inletmişlerdi.Koridordan bir doktor çıkıp bizi uyardığında sakinleşmeye çalıştık.

"Sana söylemiştim.Kendine gelecek demiştim."

Marul birkaç deli dans figürü sergiledi.Yanlarından gülerek ayrıldım.Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım.Tekrardan odaya girdiğimde doktor çıkmak üzereydi.

AcımasızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin