Derin bir nefes alıp yürümeye başladım.Yavaş yavaş ve sallana sallana.Bir yandan da söyleyeceklerimi içimden tekrarlıyordum.
"Bu ilişki artık bitmeli.Ben daha fazla dayanamıyorum."
Büyük meşenin altında Ateş oturmuş beni bekliyordu.Adımlarımı hızlandırıp nefeslerimi kontrol etmeye çalıştım.Neden kalbim sıkışıyordu?Gerzek.Sanki birisinden ilk kez ayrılıyor.Üstelik tüm ilişkilerimi bitiren benken şimdi niye bu kadar zorlanıyorum?Minik bir telefola bitirebilirdim işi.Hatta kısa bir mesajla bile.Hayır, hayır.O bunu hakketmiyor.İlk defa uzun bir konuşma yapacağım.Sonunda yanına oturdum ve gözlerimi yere diktim."Nerdesin sen?Neden erkenden çıkıp gittin?Bari bi not falan bıraksaydın."
Sinirli değil ama kaşlarını çatıp sinirliymiş numarası yapıyordu."İşim çıktı."
"Biliyorum biliyorum.Ama seni çok seviyorum nabayım?Hep yanımda ol istiyorum.Ayrıca senin nişanlı bir kız olmana da katlanamıyorum.Onun sana başka bir gözle bakmasına, sana dokunuyor olmasına.Tüm bunlara dayanamıyorum."
Heh hazır konu tam da buraya değmişken söyle kurtul.Ağzımı açıyorum ama babamla olduğu gibi yine benden önce davrandı.
"Onunla fazla görüşmediğini biliyorum.Yinede tedirginim.Hoşlanmıyorum bu durumdan."
"Baksana." Sesim o kadar sinirli çıktı ki ben bile şaşırdım."O benim nişanlım."
"Bende bunu diyorum ya.O sana isediği gibi elini sürebiliyor.Seni öpebiliyor.Ben?"
"Ne istiyorsun?Dün akşam senin yanında uyumuyor muydum?Zamanımın çoğunu seninle geçirmiyor muyum?Onun elini değil senin elini tutuyorum.Hiçbir şeyim olmana rağmen."
"Hiç birşeyim?" Gözlerini o kadar açtı ki kirpikleri kaşlarına değiyordu.Ayrıca gözlerinden bir anlığına ateş fışkırdığını gördüm."Sürekli yanında olan benim.Her nefesinde,her korkunda,mutluluğunda üzüntünde."
"Sana sürekli yanımda ol diyen yok." Sürekli yanımda olmasa kesin derim ama.
"Yanında olmaktan mutluluk duyuyorum.Ve" bir an durup nefes aldı, ellerini saçlarından geçirip sırtını ağacın kocaman gövdesine dayadı."Seninde mutlu olduğunu düşünüyordum."
"Öyleyim." Keşke demeseydim.Ama dedim.Artık çok geç.
"Ayrıl ondan."
"Ne?" Kaşlarımı çattım."Hayır."
"Masal neden?Bana aşık değil misin?"
"Anlamıyorsun." sesim o kadar cılız çıktı ki normal zamanda olsa sesimle dalga geçerdim."Bu gün bu burada bitecek." Derin bir nefes alıp devam ettim.Bu sefer sesim çok daha gürdü."Ve bitti de.Ayrılmak zorundayız.Ben böyle devam edemeyeceğim."
"Ne?"
Ayağa kaltım.Tam gitmek için arkamı dönmüştüm ki kolumdan yakaldı.
"Öyle kolay değil."
Ağlamamak için dudaklarımı dişledim.Her zaman yaptığım şeyi yaptım.Umursamaz görünmek.Canımı ne kadar acıtsa da basit bir şey gibi kestirip atmalıydım.Acımı her zamanki gibi içimde yaşıyacağım.
"Kolay."Değil ama olmak zorunda."Ben nişanlıyım.Yakın bir zamanda da evleneceğim.Seninle oynadım.Anla bunu artık."
Tam kolumu çektim gidiyordum ki bu sefer de önüme geçti.
"Hayır beni seviyorsun."
Zorundayım.Onu terslemek zorundaydım.Bu onun iyiliği için.Böyle daha az acı çeker.Benden çabucak soğur ve sonsuza kadar nefret eder.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız
RomanceNasıl bir kazaysa bana benim olan her şeyi unutturmuştu.Hislerimi...Korkularımı...ve...Aşkımı...Deli değildim.Sadece hatırlıyordum.