Başarılı bir cinayet büro komiseri olan Miray, yardımcısından gelen yeni bir cinayet ihbarı ile harekete geçer. Ancak işler bu sefer onun için diğer çözdüğü dosyalar kadar kolay değildir. Bir uçurum kıyısında sırlarla çevrili bir ölüm zinciri... Çok...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başkomiser, Semih ve ekipler karakola döndükten sonra ben de eşyalarımı almak için apartmana doğru yürümeye başladım. Biraz çat kapı olacak ama muhtemelen Eda'da kalacaktım. Anneme gitsem panikleyecekti çünkü. Küçük bir kurşun yarasına kolum kopmuş gibi tepki vereceğine eminim.
Düşünceli bir şekilde merdivenleri çıkmaya başladım. Dairemin önüne gelince dalgınca eğilip ayakkabılarımın bağcıklarını çözdüm.
Kapıyı açmak için doğrulunca dalgınlığımdan göremediğim detayı fark etmiştim.
"Aakin ol ve yavaş konuş, ne bu telaş? Evet karakoldayım."
"Güzel. Karakola geliyorum beni bekleyin lütfen"
"Odamda olacağım"
Arabayı çalıştırıp yola çıkardığımda kafamda dönen soru işaretleri ile birlikte gidebildiğim en hızlı şekilde karakola doğru sürmeye başladım.
🔪🚨⚰️
Arabayı karakolun bahçesinden içeri soktuğumda kenarda uygun bir yere çekip, rastgele park ettim. Karakol kapısından içeri girip koşar adım yürümeye başladığımda direkt olarak gideceğim yer Onur başkomiserin odasıydı.
Kapıyı çalıp içeri girdiğimde masasında oturuyordu. Beni görünce öne doğru eğilip kollarını masasına yasladı. "Gel bakalım Miray. Ne oldu, ne bu telaş?"