Başarılı bir cinayet büro komiseri olan Miray, yardımcısından gelen yeni bir cinayet ihbarı ile harekete geçer. Ancak işler bu sefer onun için diğer çözdüğü dosyalar kadar kolay değildir. Bir uçurum kıyısında sırlarla çevrili bir ölüm zinciri... Çok...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir elini ensesine götürdü. "aslında..." duraksadı. "motordan korkmuyorsan" dedi ve yolun sağ tarafında durak mat siyah, parlak lacivert detayları olan bir R25'i işaret etti. DEHŞET BİR ŞEYDİ!
parlayan gözlerim ilə motora baktım ama kısa sürede toparladım. "korkmuyorum ama sağ ol, bu kadarını bekleyemem senden."
"lafı olmaz demekden bıktım bugün Miray. Zahmet olsa təklif etmem."
Bu canavarın keyfine sürmeye dünden meraklıydım zaten. "peki o zaman, hadi gidelim."
Motora yaklaştık. Önce Kaan'a ev adresimi söyledim. Ardından Kaan motora bindi ve bana bir kask uzattı. Verdiği kaskı aldım ve arkasına geçtim.
Ama o kask takmadı. "kask takmadın?" diye sorar bir şekilde konuştum.
"başka kask yok çünkü." dedi ve motora olduğu yerde bir gaz verdi. "sıkı tutun bana." diye ekledi.
Ellerimi gevşekçe omzuna bıraktım. Ayağını yerden kesip iyice gaz verdi ve motor öne atıldı. Refleks olarak, gevşekçe omuzunda duran ellerimi beline sıkıca sardım.
Yaptığımın farkına varınca ellerimi biraz gevşettim ama gene de her ihtimale karşı beline temkinli bir şekilde tutunmaya devam ettim.
Bunun üzerinde olmak, gökyüzünde süzülmek gibiydi. Harika...
🔪🚨⚰️
Apartmanın önüne geldiğimizde motordan indim ve kafamdaki kaskı çıkartıp Kaan'a uzattım. "tekrar sağ ol."
Kaan yandan gülümsedi. "hep böyle çok mu teşekkür edersin?"
Afallamıştım. Ardından Kaşlarımı çattım. "kibarlık nedir bilmiyorsan bu senin problemin."
Dudaklarındaki gülümsemesi silinmedi. "çok çabuk sinirleniyorsun və sinirlendiğin an sertleşiyorsun. Karşındaki ile zıtlatlaşmaya, kafa tutmaya aşırı eğilimlisin."
Şaşkınlığımı gizli tuttum. Ellerimi pantolonumun arka cebine soktum. "tek bir cümlemden mi saptadın bunları?" deyip göz devirdim.
"hayır. Bir süredir tanışıyoruz zaten. Ayrıca sadece ben değil, Olcay'a karşı tutumların falan da aynen bu şekildeydi."
