Hikayeler tek bölüm olacaktır. Güz Öncesi hikayesinde ise bir hikayenin bölümleri vardır. 22.Bölüm nasıl olabilirdi?
*-*-*
"Bir tutuklu olarak beni çağırmışsın, Çolpan han." dedi Saltuk. "Tutuklu olarak ha." Çolpan başını sallıyor, yüz mimiklerinde sinirine hakim olamıyordu. "Beni tutukladın, Saltuk. Sen. SEN. Sevdan beni ölüme atmak mıydı?"
"Sen sevdama güvenip beni kaç kez daha hançerleyecektin, Çolpan? Balamir'i Çin'den alman, Gök'e Balamir ile gelip kıtlık çıkarmaya çalışman? Kaç kez daha beni kandıracaktın!"
"Ben öcümü almak isterdim, hep bilirdin. Sana aksini söylemedim asla." Saltuk bir anda Çolpan'ın üzerine yürüdü. "Aksini söylemedin ha? Bana yalan söyler misin Çolpan dedim söylemem dedin. Kaç kez daha söyleyecektin, o Balamir köpeği ile!" Çolpan, Saltuk'un gelişinde birkaç adım geri gitmişti ama Saltuk yaklaşana kadar tepki vermeden durdu. Saltuk yaklaştığında ise zırhının köşesinde olduğu o bıçağı aniden alıp Saltuk'a dayadı. "Gök köpekliği yapacağını hep bilirdim." Bilmezdi aslında ama başka türlü ne diyebilirdi ki... "Benim dağım gitti, halkım gitti!" Acısını haykırıyordu. "Çolpan." dedi, bıçağa rağmen sevdiğinin yüzünü tuttu. "Dağın gitmeden öncede bana yalan söyledin..."
"Öcüm içindi." dedi, elleri titriyordu. Bıçağı yere attı. Kafasını tuttu. "Kandaşım ve babam içindi." Saltuk arkasını dönen sevdiğinin yanına gitti. Arkası dönük şekilde omuzlarından sıkı sıkı tuttu. "Beni hiç sevdin mi, Çolpan?" Kafasını Çolpan'ın saçlarına gömdü. Çolpan derin nefesler alıyor, cevap veremiyordu temasın ve sorunun etkisiyle. Saltuk başını saçlardan çekerken kafasını iyi yana sallayarak "Sevmedin." Dedi. "Hiç sevmedin. Öcün için bir yol oldum." Kadın dönmeye çalışsa da izin vermiyordu. Sıkı sıkı tutmuştu. Çolpan "Hayır."dedi. "Hayır, Saltuk."
"Benim sevgim sana hep iyi geldi, yanında olmam tüm hayatımı feda ediyor olmam sana hoşuna gitti. Ben de zaten razıydım gözünün içine bakmaya... Yaktın beni, Çolpan." dedi. İçinden geçenleri söylemek istiyordu ve neredeyse de bitmişti. "Yıktıklarını yeniden kuracağım dediğinde sana yine inandım, Çolpan. En büyük zaafımsın." Adam kapıya doğru yürüdüğünde Çolpan'ın gözleri yaşlıydı. "En büyük zaafını Alpagu'nun önüne atarsın, bu mu senin sevdan!" Saltuk arkasını bile dönmedi ama durmuştu. Kapının kenarına hızlıca vurup odayı terk etti.
Çolpan derin nefesler almaya devam etti, kaygısı çok artmıştı. Öleceği içindi belki de... Fakat içindeki Çolpan bike diyordu ki, hayır öleceğin için değil. Saltuk'u bu kadar kırdığın için canın yanıyor. Gözleri yanıyordu. Yargılanma vaktine kadar sarayda bir odada kalacaktı. Kaçamazdı, dağı gitmişti, Saltuk gitmişti. Kimsesi yoktu, yapayalnızdı.
Yargılamaya çıktığında Saltuk'tan gözünü ayırmıyordu. Sevdasına ihanet ettiğini düşünüyordu. Evet, Çolpan çok kırmıştı onu. Haklıydı ama ölümü hak etmemişti. Yargılama İtbaraklar sebebiyle bölünmüştü. Alpagu çıkmadan önce "Çolpan, Saltuk, Akkız ve Batuga kalın." Dedi. Herkesi gönderdi. Onlar odada kaldığında "Çolpan han, dağını öldürenleri kendim öldüreceğim. Sana ve Akkız'a sözümdür. Akkız, Saltuk ve Batuga senin canın için Çin seferinde benimle olacaklarına söz verdiler. Her ne olduysa yargım senin ölmemesi yönündedir." Çolpan gözleri açık bir şekilde Saltuk'a döndü. Akkız ve Batuga'da teyzesinin Saltuk'a baktığını gördüğü için birbirlerine döndüler. Fakat Saltuk tepki vermiyordu.
"Senden istediğim İtbaraklar sürecinde sarayda kalıp emirlerimi yerine getirmendir. Öcün öcümdür. Kandaşın evdeşimdi. Cezaları ölüm olacaktır. Senin üstündeki ölüm yarlığım kalkmıştır." Alpagu odayı terk ettiğinde Batuga teyzesine gidip omzundan tutup sarıldı. Çolpan ağlasa mı gülse mi bilmiyordu. Tek bildiği sevdiği adamı tekrar ve tekrar kırdığıydı. Alpagu sevdiğini kalbine kılıç geçirmiş biriydi, sevmek böyle bir şey olamazdı ama Saltuk'a yaptığı da aynısıydı. Akkız, Batuga'ya çıkmalarını işaret ettiğinde Batuga onu dinledi. Saltuk ile odada kaldıklarında Saltuk hareketlendi.
Çolpan onu durdurmak için adamın arkasından sıkıca sarıldı. "Saltuk, bir beni dinlesen."
"Sen beni dinler misin, Çolpan han?" Saltuk hala daha soğuk bir şekilde duruyor. "Çolpan hatun, senin hatunun." Saltuk'un duvarlarını yıkabilecek sözler bunlardı ama zırhı gibi sapasağlamdı. Çolpan onu kendine döndürüp yüzünü tuttu. "Çok hata yaptım ama bitti. Sana söz, istemediğin hiçbir şey yapmayacağım.
"Bu sözlere kaçıncı inanışım olacak, Çolpan! Ben sana daha inanmam. Seni bilerek öldüreceğime inandın ya, sana sözüm yoktur." Saltuk, Çolpan'ın ellerini kenara itip taht odasından çıktı. Doğruca odasına gidip yatacaktı. Daha fazla kimseyi dinlemeye tahammülü yoktu. 26 senelik sevdası onu öldüreceğine inanmıştı, daha ne diyebilirdi ki? Balamir ile kalmasına bile göz yummuşken ondan bunu beklemişti.
Saltuk yatağa yatıp uyumaya çalışırken odanın kapısı açıldı. Çolpan'dı. Hiçbir şey söylemeden Çolpan'a sırtını dönüp uyumaya çalıştı. Uyuyamayacağını biliyordu, kadına baktığında dünyasının döndüğünü biliyordu. Canı yanıyordu. Çolpan yatağa geldi, kadının hareketleri yatağı sallıyordu. Fakat bu sefer adam tepki vermeyecekti. Çolpan kuşağından bir çiçek çıkardı ve Saltuk'un gözünün önüne doğru uzattı. Bu Saltuk'un Çin ve Vargı'dan öçlerini aldıkları gün Çolpan'a uzattığı çiçekti.
"Yıktıklarına birlikte yaksaydın ya?" Adamın cümlelerine sinirlendiği için kadın adamın omzundan tutup yatağa sırt üstü şekilde yatırdı. Adamın üstünde değildi ama vücudunu ona yaslıyordu. "Ben sevdiğim adamı hem yaktım hem yıktım doğrudur. Fakat bundan sonra ona açtığım tüm yaraları sarmak isterim."
"Sen sanar mısın, Çolpan han açtığın yaralar çabuk kapanır?" Başını sinirli sinirli salladı. "Kapanmaz."
"Ben senin hanın değil, hatununum. Bana han demekten vazgeç."
"Balamir ile kurduğunuz oyunda da mı böyleydin? Hep yan yana dip dibe? İstemediğimi bildiğin halde? Sana sözüm yok, Çolpan Han."
"Balamir'i sevmezsin bilirim ama dilinden de düşürmezsin. Benim Balamir ile bir ilişkim dahi olamayacağını bilirsin. Bilirsin!" dedi adamın üstüne çıkarak. "Seni üzerim, kırarım, bilirsin yaparım. Yalan da söylerim ama sevdam üzerine söz söylemem. Sen de söyleme."
Saltuk kalkmaya çalışıyordu ama kadın onu tamamen yatağa hapsetmişti. "O kötü yazgı gününde Balamir seni durdurmuştu, hatırlar mısın? O günden beri durduramamanın acısını yaşarım. O herif senin yanında olduğu sürece de çıldırırım. Anlamaz mısın be kadın?"
Çolpan söylenenlerin ağırlığı üzerine geri çekildi. "O gün... O gün olanlar... Sen hiçbir şey yapamazdın..." dedi. Üzerine daha düşünmek istemiyordu. Adamın korkusunu hissetmişti. Kırgınlığını, acısını... Ondan verirdi bu kadar tepki...
"Seni kurtaramadım, olanların içine hapsolmaman için her şeyi yaptım. Yetmedi, Çolpan. Hiçbir şey yetmedi, beni seversin diye bekledim. Sevmedin, bağlılığım hoşuna gitti. Sen kendini Dağ'a, ben de kendimi sana feda ettim. Etme gayrı, beni kandırma. Öcün alınacaktır. Canın sağdır, teminatı alınmıştır. Şimdi var git yoluna."
Çolpan söylenen sözlerin ağırlığı ile ne diyeceğini bilemedi. Saltuk yine yatakta arkasını dönmüştü. Bu adamı şu an ne dese inandırmayacaktı. Yataktan kalktı. Kapıdan çıkacaktı ki, Saltuk'u Çin'in yanında bıçaklamış gibi yaptığı gün ona verdiği boncuğu masada gördü. Bu sefer yatağın diğer tarafına yürüyüp Saltuk'un yüzünü tuttu. Saltuk şaşkındı, gideceğini düşünmüştü.
"Ben seni hep sevdim, Saltuk. Sana inandım. Ben kendimi dağa feda ettim, doğru ama kalbimi de sana vermiştim. Canım sağdır, doğru." Kuşağından bıçağını çıkardı. "İnanmazsan gayrı bana, bu bıçağı sapla. Bitsin bu iş." dedi. Dediklerinde ciddiydi. Saltuk doğruldu. "İnanırsam?" dedi Saltuk. "Yapmadan bilemezsin, Saltuk." Saltuk başını kaldırdı, aldı eline bıçağı kalbine doğru tenine doğru bastırdı. Çolpan'ın gözleri dolmuştu.
"Beni bir kez daha kandırırsan hatun, bu sefer beni öldürmen gerekecek." Bıçağı aldı, kapıya doğru gitti. Kapıyı kitledikten sonra bıçağı attı. "Öldürmeden önce de evdeşim olman gerekecek, bilirsin dimi?"
Çolpan, Saltuk'u öpmeden önce "Bilirim." dedi. Uzun süre sonra birbirlerini tekrar tanıyacak olan bedenleri gayrı mutluydu çünkü bu ateş hattında kimse sağlam kalamazdı...
*-*-*
Hikayeye yorum atıp köşedeki yıldıza dokunabilirseniz çok sevinirim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çolpan ve Saltuk
FanfictionDestan dizisi karakteri olan Çolpan ve Saltuk'a yazılan tek bölümlük hikayeler.