Yasavul - 1

158 12 56
                                    

Bu hikaye Defne'nin doğum günü dileğidir. Birkaç part şeklinde yayınlanacaktır. Yorumlarınızı merakla bekliyorum.


*-*-*

Saltuk Gök Saray'ın güvercinliğinde bir ileri bir geri gidiyordu. Yasavul olmasının üstünden ilk senesi geçmişti. Alpagu Han geçen gün Saltuk'a evlilik ile ilgili fikrini sorduğunda önce Tılsım bikesine bakmış sonrasında Alpagu Han'a bir şey diyememişti. Tılsım bike ile bakışmalarını gören Alpagu han bir durum olduğunu anlamıştı. "Tılsım hatuna bakacağına bana söyleyesin, Saltuk." Tılsım, Alpagu'ya bakıp gülümsedi. "Yasavul, söyleyesin." Diyerek Tılsım'da Alpagu'yu destekledi. "Vakti gelmiştir."

"Hanım, sevdiğim biri vardır." Alpagu başını salladı. "İyidir, Saltuk. Devam edesin." Yasavulu savaş meydanında cesur ve korkusuz gören Alpagu, şimdiki bu sözlerindeki tutukluluk onu şaşırtmıştı. "Yasavul olmayı beklemiştim." Cümlesine devam edemez, kimseye bakamazdı. "Kızın gönlünde sen de var mısın?" Alpagu, Saltuk devam edemediği için sorma ihtiyacı duydu. "Vardır, hanım." Saltuk peki niye böyle konuşamaz diye düşünmeye başlamıştı, Alpagu. "Seni ne engeller? Bir beg kızı mıdır yoksa?"

Saltuk başını kaldırmadan başını iki yana salladı. Gözlerini Alpagu'ya dikti aniden. Çaresizde olsa şimdi söylemeliydi, tek seferde. "Beg kızı değildir hanım. Bir han kızıdır." Gök sarayın tahtının önünde geçen bu konuşma üzerine sanki her yer susmuştu, kuş sesleri durmuş, künelerin saray içinde hareketliliği duyulmaz olmuş sanki Saltuk nefes almıyormuş gibi bakıyordu. Alpagu'nun gözlerindeki şaşkınlık ilk cümleyeydi. "Han kızı?" Kafasını Tılsım'a çevirdi. Saltuk'a döndürdü. "Han kızı?" Bir han kızını almıştı. Evet, bu durumda Tılsım olmadığına göre bu kimdi? "Çolpan bike midir?" Sesindeki şaşkınlık Saltuk'u vurmuştu. Kafasını yere eğdi. "Evet, hanım." Alpagu önce Tılsım'a baktı. Tılsım evdeşinin onay verdiğini görmek isterdi fakat şaşkınlığını da anlayışla karşılıyordu. "Tamam, Saltuk beg. Çıkasın şimdi." dedi, Alpagu. Dışarıyı işaret ederek önce Tılsım'a baktı Saltuk. Tılsım başını salladığında hanına bağır basıp geri geriye yürüyüp taht odasından çıktı.

Ne yapmıştı? Saltuk tedirginlikle sağa sola yürüyordu. Kendini güvercinliğe attı. Tılsım bike onu destekleyince bir anda gücünü toparlamış söylemişti. Fakat Alpagu han onu desteklemezse bu ilişkiyi ne yaparlarsa yapsın ilerletemezlerdi. Onun desteklerine ihtiyaçları vardı çünkü Toygar hana karşı bir gücü olmalıydı, destekleyicisi... Kendi düşüncelere dalmışken Tılsım bikenin geldiğini fark etmemişti. "Saltuk." demişti ama duymamıştı. "Bana bakasın." Saltuk duymadıkça tedirgin olmaya başlamıştı. Omzundan tutup "Dur, Saltuk. Durasın!" dedi. O an kendine geldi Saltuk ve bikesine baktı.

"Desteklemeyecek değil mi? Bir kara budun kutlu kana yakışmaz dedi, değil mi? Ben bilirdim, hep bilirdim. Çolpan'a gönül düşürdüğümde bilirdim, Çolpan bana gönül düşürdüğünde bilirdim. Olmaz bu, olmaz." Tılsım, Saltuk'un bu yaşadığı hezeyanın bitmesini bekliyordu. "Kaçırsam? Kaçırsam evet. Çolpan bikeyi kaçırsam gelir mi buraya? Buraya da getiremem. Ben... ben... ne edeceğim, Tılsım bikem?" Gözleri hafif dolmuş, çaresiz şekilde Tılsım'a bakardı.

"Bu ilişkide biri birini kaçırırsa merak etmeyesin, Saltuk. Sen onu kaçırana kadar Çolpan seni kaçırır." Saltuk bir anda gülümsedi. "Hem..." dedi cümlenin devamını getirmedi. "Hem? Hem ne Tılsım bikem? Bekletmeyesin?" İki elini Saltuk'un omuzlarına koydu. "Hem Alpagu han seni desteklediğini ve toyuna destek olacağını söyler." Saltuk kulakları doğru duyuyor mu diye bir şaşkınlıkla ellerini kulaklarını götürdü. Sonra bunun bir düş olabileceğini düşündü. Kendine cimcik bükmeye başlamıştı.

"Bir düş değildir, Saltuk beg. Ben de, Alpagu da seni destekler." Saltuk gülümsedi ve bir anda kılıcını çıkartıp "Urha! Urha!" diye bağırmaya başlamıştı. Tılsım bike ise ona bakarak gülüyordu. "Babamı ikna etmek ne yapmak gerekiyorsa yaparım. Yalnız sen Çolpan bikenin bu saraya gelmeyeceğini bilirsin?" Saltuk aniden durdu. "Bilirim." dedi. "Toyumuz kurulsun, bir yol bulurum ben Tılsım bikem. Siz desteğinizi benden esirgemeyesiniz." İkisi birbirine gülümserken Saltuk derin bir nefes aldı. Uzun bir süre sonra ilk nefes alıyordu. Şimdi tek dileği, Çolpan'ın o güzel kokusunu içine çekip uyuyacağı gündeydi.

Çolpan ve SaltukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin