Çolpan ve Saltuk

Günümüz Salpan - Mor Çiçek 2

Çok kısa ama içimden geldi. *-*

*-*

Çolpan, etraftaki kanı temizleyip Saltuk'un gelmesini bekledi. Bıçaktaki izleri de silmişti. Sakindi, adamın nabzı hala atıyordu. Bir mafyanın kızı olmak elinin kanlı doğmasına sebep oluyordu. Ne kadar uzak kalmak istese de ona zarar verebilecek birinden de korkup kaçmazdı. Bıçağı ve silahı kullanmayı bilirdi. Saltuk gelene kadar bekledi. Eğer Evren'e haber verseydi babası öğrenecekti ve bunu istemiyordu. Saltuk en azından Alpagu'ya söylemezdi ya da onu tehdit edebilirdi. İlgisini kullanabilirdi.

Saltuk hızlıca geldiğinde yanında bir bavulla gelmişti tüm her şeyi tekrardan o da temizledi. Çolpan o sırada ayakta dışarıyı izliyordu. Bir süre sonra bir çamaşır aracının içine adamı attılar ve Saltuk'un ayarladığı gizli hastaneye gönderdiler. Tüm süreç boyunca Çolpan sessiz kalmıştı. Saltuk sonunda yanına döndüğünde Çolpan başını ona çevirdi. "Sormayacak mısın?"

"Ne sormamı istersin?"

"Bilmem, neler oldu demek istemez misin?"

"Neler oldu, Çolpan?" Çolpan adamı kışkırtmak için gözlerini açtı ve biraz adama yaklaştı. "Bana yaklaştı, beni öpmeye çalıştı. Belimden tuttuğu an ben de onu bıçakladım ve bayılttım." Saltuk'un gözleri bir ara kararır gibi olmuştu ama eski haline dönmesi uzun zaman almadı.

"İlgilenir, yurtdışına göndeririz." Diyerek bitirdi cümlelerini Saltuk. Çolpan bu cümleyle ona döndü tekrardan. "Yurtdışından geldiğini nereden bilirsin?" Saltuk derin bir nefes aldı. "Yurtdışında öylece dolanıp durduğunu düşündüren ne? Seni hep takip ettik."

"Ettik? Kimle ettiniz?"

"Alpagu ve Toygar bey. Görevi bana verdiler, yıllarca nerede ne yaptığını hep bildim."

"Hadi ya? Buna inanmamı mı bekliyorsun?"

"2.senende İngiltere Emir ile bir tatile gittiniz, tatilde eşyalarınızı çaldırdınız. Akşama geri kapınıza geldi eşyalarınız." Çolpan'ın gözleri gittikçe büyüdü. "Anlaşıldı." dedi kaşlarını oynatarak şaşkınlıkla. "Anlaşıldı... Görevini layığı ile yerine getirmişsin. Doğru kişiye görev vermişler demek ki." Çolpan bir adım daha yaklaştı adama. "Beni babama ya da Alpagu'ya ispiyonlayacak mısın Saltuk?"

"Hayır."

"Neden?"

"Gerektiğinde yardım etmek benim görevim." Gözlerini tekrar cama doğru çevirmiş. Kadının etkisinden kurtarmaya çalışmıştı kendini. Bu kadına tutulmak çok kolaydı. Bir ahu göze vurulmaması gerekiyordu, vurulmuştu yine de daha fazla etkisine kapılamazdı. Çolpan adamın yüzünü tuttu. "Benden etkileniyor musun? Yüzüme bile bakamıyorsun?"

"Senden etkilenmemek mümkün mü, Çolpan Dağ?"

"İnkar etmiyorsun." Yanağındaki elini biraz daha oynattı Çolpan. Nefesi adamın dudaklarına çarptığında adamın sabrını zorladığının farkındaydı. "İnkar etmem mi gerekiyor?"

"Hayır." dedi dudaklarını adamın dudakları ile birleştirmeden önce. Adam bir süre tepki vermedi hemen çekilecek diye beklemişti kadının dudaklarını. Süresi bittiğinde kadının belini tuttup hızlıca cama yasladı. Dudakları vahşice saldırıyordu kadına ve kadın gülerek karşılık veriyordu. Ensesini iki eliyle tutmuş bir saniye bile dudaklarını ayırmıyorlardı. Çolpan kucağına çıkmak için bacaklarını adamın iki yanına bağladı. Adam kalçasını tuttu kadının boynuna doğru indirmeye başladı. "Benden istediğin ne?" diye fısıldadı Saltuk. Kadının kalçasını sıkmaya devam ediyor Boynundan tekrar dudaklara çıktığında kadından cevap bekledi. Dudaklarını değdiriyor ama hareket ettirmiyordu. "İsteğin ne?" diye tekrarladı. "Yaptığım şeyi gizlemen."

"Gizlemem için mi benimle birlikte olacaksın?" Çolpan adamın dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu. "Olmam mı gerekiyor?"

Saltuk bir adım geri çekildi. "Hayır." Yere düşmüş ceketini eğildi ve aldı. "Görevimi yapıyorum diye benimle birlikte olmanıza gerek yok." Çolpan adamın aniden geri çekilmesine kırılmıştı. İkisinin arasındaki çekimin farkındaydı kadın. 18 yaşından beri yapmak istediği şeyi yapmış ve bu adamı kendisi öpmüştü. Reddedilmişti... Çolpan kıyafetini düzeltip adamın yanından geçti. "Güzel." Dedi kadın sadece. "İşini hallettikten sonra mesaj atarsın." Saltuk başını salladı ve kadının çıkışını izledi. Yapmak istediğin değil, yapması gerekeni yapmış olduğu için büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu.

Kadının arabasının çıkış yaptığını görünce Saltuk'ta çıkmıştı binadan. Destan Ajans'a baktı. Ne zaman baksa içi bir garip olurdu. Yarım kalmış bir hikayeyi anımsar gibiydi. Doğrusu içeride bir hikaye yarım kalmıştı ya neyse...