Akkız ve Batuga Toyu

186 14 76
                                    

*-*-*-*

Bu hikaye Akkız ve Batuga Toyu Salpan odaklı olarak yazılmıştır. 

*-*-*-*-*

Akkız kıpkırmızı düğün elbisesi ile Çolpan'ın karşısına geçtiğinde Çolpan gözlerine inanamamıştı. Kendi seçtiği bu kırmızı ipek ve düğün parçasını Akkız'a bu kadar yakıştığını gördüğünde gözleri dolu dolu olmuştu. Mor ve yeşilin bir olduğu elbisesi ile ortalarda kaynana gibi dolanan Çolpan, Akkız'a sarıldı. Evren Alp'in emanetini bugün yeğenine verirdi... Ne hissetmesi gerektiğini bilmezdi intikamı uğruna yakıp yıktığı bir Saltuk'u vardı ve intikamın iki meyvesi bugün hayatlarını birleştirirdi. Kendine üzülür, gençlere sevinirdi. Aslında içten içe Saltuk onu böyle görse ne tepki vereceğini merak ederdi ama Çolpan geçti bizden diyordu tüm isteklerini bastırıyordu. Tekrar Akkız'a döndü.

"Çok güzel olmuşsun." dedi. "Baban seni böyle görseydi çok mutlu olurdu." Akkız gözleri dolu dolu hanına baktı. "Hanım, teşekkür ederim yanımda olduğunuz için." Çolpan başını kaldırdı. "Dağ hanından kız alırlar, bakalım kalın olarak ne verecekler? Öyle kolay mı benden kız almak?" Akkız'a yanaştı ve kulağına fısıldadı. "Gece için hazırlattığım kıyafetleri odaya yolladım." Akkız kıpkırmızı olmuş. "Hanım. Yapmayın." dedi. Çolpan ise gülüyordu. "Çeyiz alışverişinde ne seçtiysem hepsini hazırlattım, gönderdim. Batuga yeğenime iyi bakasın." Akkız, hanına baş kaldırmayı severdi. "Hanım." dedi fısıldayarak. "Saltuk bege de mi böyle hazırlanırsınız?" Çolpan kaşlarını kaldırdı ve yandan gülüş yolladı. "26 bahar sevdalı adam evdeş olmadan nasıl bağlanır sanarsın?" Cümleyi bitirdiğinde göz kırpıp Akkız'dan uzaklaştı.

Saltuk, Batuga ve Temur'un düğün evine geldiği haberi yayılmıştı. Çolpan önde, Akkız ve Sırma arkada çıktılar. Saltuk gözlerini Çolpan'dan alamıyordu. Çolpan ise Dağ hanı olarak sallana sallana Saltuk'un karşısına geçti.

"Benim gönlümün pençesini istermişsiniz, kalın olarak ne verirsiniz?" diye sordu Çolpan han.

"Yeğenine alırsın teyze, unutmayasın." Batuga işten sıyrılmak ister bir haliyle. "Sen şu an Gök Teginisin. Dağ kızı alırsın. Teyzelik yoktur burada. Kalınımı isterim." Saltuk, Dağ hanı ile uğraşabilecek tek kişi olduğu için söze girdi. "Ne istersin kalın olarak, Çolpan han? Çin ipeği mi, at mı, alp mi?"

"Çinin ipeğini alırsın solar, at verirsin hastalanır, alp verirsin ölür." Çolpan başını kaldırmış Saltuk'a bakardı. Saltuk ise ciddi bir şekilde dursa da Çolpan bakışındaki gülüşü tanırdı. "Ben ak altın isterim" dedi. "Bir de üç ejderha başı." Normal bir şeyden bahsedermiş gibi söylüyordu.

"Ak altın ve üç ejderha başı." dedi Saltuk. "Ak altın bulunur da, ejderha başını nerede bulacağız Çolpan hanım. Söylersen üç ejder başını da alırız biz."

Çeyizin üstünde oturan Yaman gülerek cevap verdi. "Ben bilirim Çolpan hanım. Akkız tam üç ejderha gücündedir. Onunla baş edecek olan Batuga Tegin'in yakalamasına gerek yoktur. Ne dersiniz?"

"Olur, Yaman. Da, üç ejderha gücünde Akkız verirsem dahasını isterim." Saltuk'a yaklaşıp söylemişti. "Ne istersin?" dedi Saltuk sanki bilmezmiş gibi. "Çok az bir şey isterim. Çin ipeğinin her renginden Akkız'a, Sırma'ya, Tilbe'ye ve bana ayrı ayrı elbise. Bir de Gök Yasavulu'nu Dağ'a isterim." Saltuk şaşırmıştı ipeği beklerdi ama kendini beklemezdi. Batuga gülerek cümleye girdi. "Oo, teyzem. Kalın olarak Gök Yasavul'u isterseniz biz de koçento olarak bir dağ kızı isteriz, Saltuk bege." dedi.

Çolpan Batuga'nın ne yapmaya çalıştığını anlamazdı. "Kimi istersin Saltuk Bege?" Başını sinirle kaldırıp gülüyordu ama içi huzursuzdu. Onu tanıyan herkes bunu anlardı.

Çolpan ve SaltukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin