İntikamın Ardından - Yeniden

77 7 32
                                    

Batuga ve Akkız, Gök tahtına oturmuş. Vera ve Alpagu'nun günün ilk ışıklarında tahtın önünde yay kirişi ile öldürülmesi emrini vermişlerdi. Bu muştulu haber, Dağ'a ulaştığında Çolpan, Saltuk'a ıslık oku atmasını istedi. Saltuk obadan ıslık oku atmıştı ve bu haberi Dağ halkı ile paylaşmıştı. Eski dağ hanı Toygar ve bikesi Tılsım'ın masum olduğu ortaya çıkmış. Katillerin ise sonunun ölüm olduğu duyrulmuştu, haber kısa sürede Dağ'da yankılanmış. Obanın ortasında buluşmuş halk ateşin üstünden atlıyorlardı. Efsun ve Toygar ise Dağ'ın ortasında cıvıl cıvıl koşturuyorlardı. Çolpan geyik tahtına oturmuş, yanına Saltuk geldi. Tüm halk onlara bakarken Saltuk kılıcı yere vurdu ve halk ile birlikte yere çöktüler. Çolpan başını kaldırdı ve göğe baktı. "Han babam, kandaşım... Uçmakta rahat olasınız. Öcünüz alınacak. Masum olduğunuzu kanıtladım. Baharlar sonra da olsa ailemi kurdum. Yurdumu korudum."

Gözünde akmayan yaşlar vardı. Saltuk kılıcı yere koymuş olsa da başını hafif kaldırdı Çolpan'a bakıp herkes ayağa kalktığında Efsun ve Toygar "Anaaa!" diye bağırıp tahtın yanlarına oturdu. "Uzun süre sonra ilk kez seni mutlu görürüm." Altıncı ve sekizinci baharında olan iki kardeş analarına gülümsüyordu. Babaları ise diz çöküp onların boylarına gelmeye çalıştı. "Bugün kutlu bir gündür, teyzeniz Tılsım ve dedeniz Toygar'ın masum olduğu ortaya çıktı." İki çocuk pek anlamamış olsa da başını salladı.

"İkizler nerde?"

"Onların isimleri var, Toygar." Gözlerini deviren Toygar kandaşı Efsun'a baktı. "İkizler işte."

"Burak ve Temur kandaşlarımızın adları." Tilbe kucağında bir bebek ile Acar diğer bebekle geldiğinde Çolpan ve Saltuk ayağa kalktı. İkisi de bebekleri kucağına aldı ve bebeklerin o tatlı sıcaklığını hissettiler. Kucaklarında bebekleri vardı, yanlarında çocukları ve muştulu bir haber ile Dağ hanlığına bakıyordu. Saltuk bebeği kucağında gurur duyan gözlerle Çolpan'a bakıyordu. Çolpan ise yanındaki adamın ondan hiç vazgeçmemiş olmamasına tengriye adaklar adamayı düşünüyordu. İkisi de birbirlerine gülümsediğinde Saltuk'un gözünü çizdiği gün aklına geldi. Kandaşı ve han babası için uğruna sevdasını yakmış ve sevdası inadını kırmış baharlar sonra bir aile kurmasına destek olmuştu. Tilbe ise bu bakışmaya karşılık Çolpan'ın yanına geçti.

"Bir çocuk daha yapayım demeyesiniz. Ya sen Dağbanları eğitmekten vazgeçersin Saltuk begim ya da hanım sen hanlık yapamazsın ki kut tek sendedir. Bu mümkün değil. Benim tek bir çocuğa bakacak daha gücüm kalmadı."

Acar Saltuk'un yanına geçmiş Tilbe'ye bakıyordu. "Haklıdır Tilbe hatun, bu ikizler bizi mahvediyor. Efsun ve Toygar gibi değiller. Çok hareketliler. Daha birinci baharlarında böylelerse gençliklerinde bizi çok yorarlar. Acıyın bize hanım ve begim."

"Siz nereden çıkardınız şimdi, yeni bir bebeği?" dedi Saltuk ikisinin tepkilerine gülmemek için cümlelerini toplamaya çalışıyordu. Tilbe, Acar'dan daha cesaretli bir şekilde hanına ve begine baktı. "Birbirinize attığınız bu bakışı tanırım da ondan begim."

"Abartıyorsun, Tilbe."

"Abartıyorsam begim, bu akşam otağınızda misafir kalayım bebeklerle. Malum gece size çok ihtiyacım olacak."

Saltuk ve Çolpan aynı anda "Hayır" dediklerinde Acar ve Tilbe birbirlerine bakıp aynı anda "Evet" dedi. "Bir bebek sesi daha duyacak gücüm kalmadı. Sizin varsa siz bakarsınız." Çolpan ve Saltuk buna da "Hayır" dediklerinde Tilbe sinirle güldü. "Bıktım sizden, ilk beni oba dışından isteyene varıp giderim." Acar şok içinde baktı, kalkıp giden kadına. "Begim, Gök'e gitmeme izin var mıdır?"

"Tilbe'yi istemek için mi?" Çolpan'ın dediği Saltuk'u güldürdü. "Gök'e gitsen bu sefer de Göklüsün diye kabul etmez." dedi Saltuk. Kucağındaki bebeği sallarken Tilbe'nin peşinden koşan Acar'a gülüyorlardı.

Çolpan ve SaltukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin