Kaçak

109 7 9
                                    


Saltuk, Balamir'in kolunu Çolpan'a koyduğunda Çolpan'dan elini ittirmesini beklemişti fakat yapmamıştı. Çok kızgındı, Çolpan'a güvenmiyor değildi. Balamir'e bu şansı veriyor olması onu kızdırıyordu. Bir kez bile dönüp birine bakmayan Saltuk, Çolpan'ın yanında Balamir'i görmek istemiyordu. Tam o sırada Akkız Balamir'e ok tutmuştu ve Çolpan bir anda oka doğru koşup yaralandı. Saltuk ne olduğunu anlayamamıştı ama kendini "Çolpan" diye bağırırken buldu.

Çolpan yere düştüğünde Alpagu'nun yere çaldığı gün geldi aklına. "Çolpan!"

Bir süre sonra yarasının sıyırdığını fark etti. Çolpan gülümsüyordu. "İyiyim, Saltuk." Balamir başlarına gelince kılıcını çekti ve boğazına dayadı. "Gökbenler, alın bu albızı ve Gök Saray'a götürün." Dedi. Akkız " Hanımızı ne yapacaksın, Saltuk?"

"Hanın, benimledir." Dedi.

Önce herkesin içinde yarasını sardı. Gözünü Çolpan'dan ayırmıyordu. Artık bu kaçak göçek işi bitmişti. Saltuk her ne olacaksa olsun ama artık evdeşi olarak kalsın istiyordu ve ne yapacaksa bugün yapacak, Çolpan'ı ikna edecekti. Ata binmesini söyledi ve takip etmesini istedi. "Ne oluyor, Saltuk?" dese de temas etmeye çalışsa da Saltuk sadece denileni yapması gerektiğini davranışları ile gösteriyordu.

Çolpan ve Balamir'i sakladığı çadıra doğru gittiler, ağaçların arasındaki yere atını bağlayıp çadıra geçti. Çolpan ise onun adımlarını takip ediyor, ne yapacağını bilmiyordu.

"Saltuk." Diyerek içeri geçti. Saltuk tam karşısında duruyordu. Bir anda Çolpan'ın yüzünü ellerine aldı. "Kadın, Balamir'in yanında Dağ'a gidip ağladın. Şimdi de sana dokunmasına izin verirsin. Ne istersin benden?" Çolpan'ın gözleri dolmaya başladığında hemen Saltuk'un ellerini tuttu. "Öcümden başka bir şey istemem, Saltuk. Bilirsin."

"Ben artık hiçbir şey bilmem. Ben artık öcünden başka bir Çolpan görmek isterim. Eğer o öc orada olacaksa da öçle birlikte olmak isterim. Anlar mısın, Çolpan?"

"Öcümle birlikte olmak ne demek?" Saltuk birkaç adım geri çekilip ondan uzaklaştı. "Saltuk! Ne demek istersin?" Saltuk'un böyle sessizleşmesi Çolpan'ı korkuturdu. Özellikle de sırtını dönmesi Çolpan'ı hiç olmadığı kadar tedirgin ediyordu. Saltuk'a arkasından sarıldı. "Balamir ile bir oluşuma kızarsın, öcümden başka amacım yok, bilirsin. Lütfen, bana arkanı dönme."

Saltuk, Çolpan'a doğru dönüp "Sana arkamı dönmek istemem, Çolpan. Ben sadece seni isterim. Bu çadırdan istersen şimdi çıkabilirsin ama çıkarsan beni kaybedersin, eğer bu çadırdan birlikte çıkarsak artık herkes bizim evdeş olduğumuzu bilir."

Çolpan şaşkınlıkla ona bakarken "Evdeş? Biz evdeş değiliz, Saltuk." Saltuk tekrardan ona bir adım atıp yüzünü tuttu. "Bu çadırdan çıkmayacaksan evdeş olacağız ve bu çadırdan öyle çıkacağız ama eğer arkanı dönüp bana gideceksen ben bundan sonra yokum."

Çolpan odanın bir köşesine doğru gitti, sonra çadırdan çıkmak için hareketlendi. Çadırı tam açacağı sırada gözünden bir yaş geldi. Saltuk'a geri dönüp koştu. 

"Ben seni bırakamam, Saltuk." Saltuk ilk kez uzun süre sonra gülümsedi. Önce Çolpan'ı ürkütmeden göz yaşlarından öpmeye başladı. Onu yavaş yavaş alıştırmaya çalışıyordu, sonra dudaklarına geldi. Minik minik öpücüklerine Çolpan karşılık vermeye başladığında öpücüğü derinleşmeye başladı. Kıyafetler yavaş yavaş yeri bulduğunda çadırdaki mindere Çolpan'ı uzandırdı. 

"Seni öyle çok bekledim ki..." dedi. "Ben bu ana inanamam." Çolpan ise sabırsızdı. "İnanman için seni öpmem mi gerekiyor? Yoksa susmayacak gibisin." Dedi. Dudaklarını tekrar Saltuk ile buluşturdu. Yıllar sonra tekrardan ama ilk kez evli gibi hissediyorlardı. Saltuk Çolpan'ın bedenini keşfederken Çolpan mutlulukla doluyordu.

Onlar daha bilmeyecekti ama o günden minik bir balaları olacaktı... Gök tengrim onları korusun....

Çolpan ve SaltukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin