2. bölüm

41.6K 1.5K 123
                                    

Okuyan, yorum yapan ve oy veren tüm her kese teşekkür ederim. Biriside varki msjlarda beni eleştirmekten çok ne yaparsam daha iyi olacağını gösterdi. Saolun. Bu arada her kesin 23 Nisa'nını kutlarım ve Regaib kandiliniz bubarek olsun.

Oha bana, çüş bana, bana bana krempeynir bana ban-. Of ne saçmalıyorum yine ben. Ah tabi ya sabah kahvaltı etmedim. Ben obur bir kızım fit olduğuma bakmayın.

" şey, şey ah be kızım sen de işini ne diye tam yapmazsın da böyle melek gibi patronu kızdırırsın ki hiç anlamam yani."

dedim dedim ama sanırın daha büyük bir pot kırdım. Adam katın güvenlik görevlilerini çağırdı. Çüş bunlar ne resmen kas yığını. Dur bu şimdi bu odun yarması aslında bunlar yarılmamış yani sokağa bütün salmışlar resmen. Of konudan uzaklaşma Çağla toparla kendini. Hım bu adam bunları niye çağırdı diye düşünürken cevabı verdi acımasız patron.

" şu kızı çıkarın şirketimden."

dedi. Benim ağazım açık kalmıştı. Kapa sinek kaçacak misali yani.

" ama ben buraya iş görüşmesi için gelmiştim. İşe girmeden atılmak yada kovulmakta çok saçma ya. Daha ben işleri elime yüzüme bulaştıracaktım sizde bana ' bir daha olmasın yoksa kovulursun' gibi küçük müssammalar gösterecektiniz. Siz nasıl patronsunuz?"

dedim adam düşünceliydi demek ki işe yaramıştı. Şuan kollarımda dalyan gibi iki adam olmasa zafer dansı yapardım. Bizim düşünen adam modeli sonunda düşünmeye ara verip

" Peki seni işe alıyorum."

dedi. Ben ise yanımdaki adamların kolumun üzerindeki ellerini ittirdim ve

" Ah doğruyu bulacağınıza emindim."

dedim. Adamsa hiç istifini bozmadan

" Evet doğru kararlar veririm. Şimdide kovuldun çıka bilirsin."

dedi. Gudubet suratlı herif

"Ama hani işimi yüzüme bulaştırmak hani senin müsammaların."

deyince

" seni işe aldım ama az önceki tabloda zaten tüm işi eline yüzüne bulaştırdın. Hani şu müsamma konuşman ve daha ilk geldiğin gibi bana kafa tutup yaptığım işe burnunu sokman. He birde unutmadan diğer patronlardan bir farkım vardır. Benim affım olmaz. Şimdi şirketimden çıka bilirsin. Yoksa arkadaşlar sana yolumu göstersin."

dedi imalı domuz nolcak. Bende suratıma alaylı bir sırıtış yerleştirdim. Tabi becerebildiysem.

" hayır saolun ama geldiğim kapıyı çok iyi hatırlıyorum."

dedim tam asansöre binecekken durdum ve

" he bu arada size hayırlı işler umarım en kısa zamanda iflas edersiniz."

Dedim ve asansöre bindim. Bu şirketten çıkıp evime gidene kadar yıkılmayacaktım. Eve gittikten sonrası zaten malumdu depresyon iki kutu dondurma bir kutu peçete ve bol bol hüzünlü filim. Yada patronunu öldüren bir iş kadını filmi belki kendimi intikam almış gibi hissederdim. O sırada yanağımdan bir damlanın firara giden yolda ilerlediğini anladım ve hemen onu sildim. İşin kötü tarafı ise bu benim son şansımdı ve hepsi benim şom ağazlılığım yüzündendi. Niye birisi çıkıp azımın üstüne lahmacun küreği ile vurmadı ki. Of anacım acıkmışım cidden be. Aslında şuan lahmacuna bile param yetmezdiya neyse işte şirketten çıktım. Yürüyerek çok uzun olacaktı ama yapacak başka bir şeyimde yoktu nasılsa. Hayat hiç adil değildi. Neyse diye düşündüm her halde bir yerde garsonluk yapardım yada bir barda şarkı söylerdim. Of ne umdum ne buldum. Eve geldiğimde canım çıkmıştı o yüzden direkt yatağa girdim. Bu gün ne berbattı böyle diye düşünürken uykuya dalmıştım bile.

genç patronum bir mafya(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin